Sayfa Yükleniyor...
Toplumun bazı kesimlerinin bağımlılığı sadece o kişinin problemi olarak görerek sorumluluk ve yardımdan kaçma eğiliminde olduklarını belirten Ege Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Hakan Coşkunol bağımlılığın uzun süreli bir tedavi sonucu iyileşebilecek bir hastalık olduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER
Alkol ve uyuşturucu madde kullanımının neden olduğu kazaların, siroz gibi tıbbi hastalıkların tedavisinin ve uyuşturucu temin etmek için işlenen suçların topluma çok pahalıya mal olduğunu belirten Prof.Dr. Hakan Coşkunol, toplumun bağımlı kişilerin tedavisini desteklemekle kendine de iyilik yapmış olacağını söyledi.
Türkiyenin diğer ülkelerle kıyaslandığında bağımlılara olan bakış açısının ne durumda olduğunu açıklayan Prof.Dr. Hakan Coşkunol, Çoğu zaman, hastanelerdeki acil servislere dahi alkolikler ve diğer bağımlılar sarhoş, yoksunluk krizi içinde ya da madde kullanımı sonucu gibi nedenlerle baş vurduklarında doktorlar ve diğer tıp personeli tarafından tanı ve tedavi gerektiren vakalar olarak değil baş derdi, problem olarak görülüyorlar. Ne yazık ki sağlık personelinin hastalara karşı bu tepkileri buna bağlı olarak olumsuz olmakta ve hastalarda ihtiyaç duydukları tedaviyi alamamaktadırlar.
TEDAVİDE İSTEKLİLİĞİN ÖNEMİ
Bağımlılıkta istekliliğin tedaviye hazır olmanın ve direnç göstermemenin belirleyicisi olduğunu belirten Coşkunol, istekliliği araştırırken spesifik olmak gerektiğini söyleyerek, İsteklilik derecesini belirlemek için cevapları derecelendirilmiş bir takım sorular sorulabilir. Bunun için kişinin neye istekli olduğu netleşmelidir. Uygulamadan hemen sonra genellikle kişinin düşüncelerinde herhangi bir değişikliğe rastlanmaz. İçeri girdiği gibi çıktığı izlenimi edinilebilir. Bir süre sonra kişi tekrar başvurur. Bu aşamada değişmeye karar verebileceği gibi, kimi zaman değişmiş olarak gelir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken kişideki ilerlemeyi görüp bu ilerlemeye bağlı olarak, hızlanmamaya dikkat etmektir. Aynı dikkat ile görüşmelere devam edip kişide direnç gelişmesine yol açmamaya özen gösterilmelidir açıklamasını yaptı.
BAĞIMLI YAKINLARINA TAVSİYELER
Yine benzer şekilde bağımlıların çevresindeki insanların özellikle bağımlılık sürecinin erken dönemlerinde, bu kişilerin ahlaki problem yaşadıklarını, istese alkol ya da madde kullanmayı bırakabileceklerine inandıklarını açıklayan Coşkunol, Tabii bağımlı olan kişide aynı yanılgıda, yani istedikleri zaman o maddeyi almayabilecekleri zannı içindedirler. Oysa kişi çoktan o maddenin ya da alkolün esiri haline gelmiştir ve onu almak için öne sürdüğü sebepler yalnızca bahanedir. Gerçek olan, kullandığı maddenin beynini etkileyerek, kişinin maddeyi kontrolsüz bir şekilde almaya devam etmesini sağladığıdır ifadelerini kullandı.
TIBBİ TEDAVİ ETKİLİ
Toplumun bazı kesimlerinin bağımlılığı sadece o kişinin problemi olarak gördüğünü, sorumluluk ve yardımdan kaçma eğiliminde oldukları bilgisini veren Coşkunol, alkol ve madde bağımlılığının tıbbi tedavisinin çok etkili olduğunu söyledi. Coşkunol, Ne de olsa bağımlı kişi bunu almaya kendi iradesi ile başladı ve yine kendi arzusu ile devam ediyor diye sorunun çözümü için toplumun zaten kısıtlı olan maddi ve sosyal kaynaklarını ayırmak istemezler. Ancak tedavi sonunda beklenti, tüm hastaların madde kullanımını sonsuza dek bırakması olmamalı. Hedef bu ise de kişiler genellikle pek çok denemeden sonra bunu başarabilirler ve bazıları da aralıklı da olsa bağımlılığa geri dönerler. Bazen ise hedef zararın azaltılmasıdır. Yani hiç durmadan içen ya da madde kullanan bir kişinin tedavi ile dönem dönem bundan uzak kalması da bir kazançtır şeklinde konuştu.
Haber Merkezi