- Gündem
- 04.05.2025 23:02
Prof.Dr. Harun Raşit Uysal, bağışıklık sistemini güçlendirmek için pahalı gıdalara ihtiyaç olmadığını belirterek “Her gün probiyotik gıdalarla bağışıklık sistemimizi ucuza güçlü tutabiliriz” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Son yıllarda tüketicilerin günlük olarak tükettikleri yiyecekler ile sağlıkları arasındaki ilişkiye verilen önemin artmasıyla birlikte, fonksiyonel gıdalara gösterilen ilgi de arttı. Fonksiyonel gıda çeşitlerine örnek vermek gerekirse; probiyotik yoğurtlar, laktozsuz sütler, glütensiz gıdalar, gingko ve ginseng içeren içecekler, omega-3 içeren yağlar, düşük kalorili gıdalar, düşük sodyumlu tuzlar, diyabetik gıdalar gibi sektörde oldukça fazla ürün sayılabilir.
SÜT FONKSİYONEL GIDADIR
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Başkanvekili Prof.Dr. Harun Raşit Uysal, fonksiyonel gıdalar ve probiyotik gıdaların ayrımının yapılması gerektiğini belirterek, “Bir gıdanın fonksiyonel olabilmesi için özellikle beslenme açısından içinde yararlı bileşenlerin olması gerekir. Mesela süt fonksiyonel gıdadır. Çünkü içinde insanların beslenmesi için son derece faydalı olan kalsiyum var çok değerli proteinler var. Sütün içinde bulunan bu bileşenler sütü fonksiyonel kılıyor. Aynı şekilde fonksiyonel gıda tabirinde insanların beslenmesi için faydalı olan besin öğeleri varsa onlara da fonksiyonel gıda diyoruz” dedi.
PROBİYOTİKLER DE FONKSİYONEL GIDADIR
Probiyotiklerin de fonksiyonel gıda olduğunu ve aynı zamanda fonksiyonelin çok ileri aşaması olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Uysal, “Probiyotik gıdaların içinde bir gramda 1 milyon ile 10 milyon arasında canlı bakteri olması gerekiyor. Bu bakteriler insan sağlığı için faydalı ve bağırsak orijinli olmalı ve mide özsuyundan da geçmelidir. Çünkü birçok bakteri mide özsuyundan geçemez. Probiyotik bakteriler ayran, kefir ve yoğurtlara katılarak bu gıdaların probiyotik olmasını sağlıyor. Bakteriler mide özsuyundan geçer ve bağırsağa ulaşıp, bağırsak çeperine tutunur. Bağırsak çeperine tutunan bu faydalı bakteriler zararlı bakteriler ile savaşır. Bağırsak orijinli hastalıklara neden olan bakterileri imha eder. Bu savaşı probiyotik bakterilerle yaparsak o zaman daha da başarılı oluruz. O nedenle probiyotik gıdalar çok değerlidir. Normal yoğurttaki bakteriler mide özsuyundan geçemez. Yoğurt, fonksiyonel bir gıdadır ancak probiyotik gıda değildir. Yoğurdu probiyotik hale getirmek için probiyotik bir bakteri olan lactobacillus acidophilus gibi bakteriler ilave edilir ve öyle fonksiyonel hale getirilir. Probiyotik ayran ve kefirlerde de aynı işlem uygulanır” şeklinde konuştu.
HER GÜN DÜZENLİ TÜKETİLMELİ
Her gün düzenli olarak probiyotik gıda tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Prof.Dr. Uysal, “Bu probiyotik gıdalar zararlı bakterileri ortadan kaldırdıklarında insanların bağışıklık sistemi güçlenir. Günümüzde Kovid-19’u örnek verirsek bu savaşta maske mesafe ve hijyenin yanında güçlü bir bağışıklık sistemi de çok önemlidir. Neden gençler Kovid-19’a daha az yakalanıyor? Çünkü gençlerin bağışıklık sistemi daha güçlü. Yaşlıların bağışıklık sistemi daha zayıf olduğu için daha fazla yakalanma riski artıyor. Kovid-19 ile C ve D vitamini öne çıktı. C Vitamini bağışıklık sistemini güçlendiriyor. D vitamini de güneş ışığı ile yağlı süt ürünlerinde çokça bulunuyor. Kovid-19’la mücadeleyi kazanıp normal hayatımıza dönmüş olsak bile hayatımızda binlerce virüs var. Normalde de grip olmak istemiyorsak, güçlü bağışıklık sistemine sahip olmamız gerekir. Bunu da en kolay ve ucuz olarak probiyotik gıdalarla sağlarız. Mesela çok pahalı ürünlere göre çok kolaydır. Normal ayranın fiyatı 5 TL ile probiyotik ayranın fiyatı 5.5 TL’dir. 1 litre ayranda 50 Kuruş sağlık için fazladan verilebilir. Ya da probiyotik yoğurtta da aynı şekilde fiyatlar 1,5-2 TL oynayabilir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için çok pahalı gıdalara ihtiyacımız yok. Eğer biz her gün probiyotik gıdalar tüketirsek ucuza bağışıklık sistemimizi güçlü tutabiliriz. Piyasada haricen satılan haplar ve vitaminlere hiç gerek kalmaz. Yararlı bakterilerin bağırsakta canlı yaşayabilmesi için her gün tazelenmesi gerekir. Her gün 1 bardak kefirle 100 milyon bakteri vücuda girer. Bu yüzden her gün devamlı tüketilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
HEM BESLENME HEM SAĞLIK İÇİN
Kovid-19’la birlikte probiyotik ve fonksiyonel gıda ürünlerinin satışının artmasının çok doğal olduğunun altını çizen Prof.Dr. Uysal, “Bizim verdiğimiz probiyotik ürün ve kefir tüketme önerisi orta gelirlilerin ve daha düşük gelirlilerin de yapabileceği bir tavsiyedir. Düşük gelirliler ve orta gelirlilerin de ulaşabileceği sağlıklı bir beslenme şeklidir. Probiyotik olmayan yoğurt, ayran ve kefir beslenme açısından çok önemli ama probiyotik yoğurt, ayran ve kefir hem beslenme hem de sağlık açısından önemlidir. Normal hayatımıza geçsek bile insanların bu beslenme şeklini alışkanlık haline getirmesi gerekir. Çünkü sadece Kovid-19’a karşı değil her türlü hastalığa karşı bu gıdalar her zaman bağışıklık sistemini güçlü tutar. Bu ürünlerde ayrıca şöyle bir tehlike de ortaya çıktı. Bu ürünler çok daha fazla tüketildiği için bu gıdalarda da hile arttı. Tüketiciler probiyotik gıda alırken, probiyotik bakteri olup olmadığına baksınlar. Güvenli ve bilindik yerlerden bu gıdaların temin etsinler” diye konuştu.