Sayfa Yükleniyor...
İzmir İş Dünyası Toplantısına katılan Bakan Işıkhan, “İzmir’imizi ticaret ve yatırım açısından çekim merkezi yapmak istiyoruz” dedi
AYSELİN UZUN- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, İzmir Ticaret Odası(İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası(EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen, İzmir İş Dünyası Toplantısına katıldı.Toplantıda İŞKUR’un istihdama ve iş gücüne sağladığı katkıya dikkat çeken Işıkhan, . İzmir’i ticaret ve yatırım açısından daha da güçlendireceklerinin altını çizerek, “Yürüttüğünüz başarılı çalışmalar ülke ekonomisine güç veriyor. Hükümet olarak iş dünyamız ile ortak hareket etmeye özen gösteriyoruz. İZTO ile de müşterek bir hedefe bir sahibiz. İzmir’imizi ticaret ve yatırım açısından çekim merkezi yapmak istiyoruz. Potansiyelini harekete geçirmek zorundayız. İş dünyası ile tam uyumlu bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. İş birliği ile olumsuzluklara rağmen alnımızın akıyla çıktık. Millet olarak sarsılmaz bir yapıya büründüğümüzü gördük” şeklinde konuştu.
SON 22 YILIN EN DÜŞÜK İŞSİZLİK ORANINI
Bakan Işıkhan, İstihdamda ve işgücünde rekorların kırıldığı dönemden geçildiğini söyleyerek, 2022’den bu yana İŞKUR’a en yüksek katılım ve istihdam oranlarının beklendiğini vurguladı. Işıkhan, “Bakanlık olarak ülkemizin dört bir yanında bir araya geliyoruz. Çalışma hayatımızı masaya yatırarak değerlendiriyoruz. Daha iyi ve daha fazla ne yapabilirizin cevabını arıyoruz. Sosyal diyaloga inanıyoruz ve tüm paydaşlarımıza değer veriyoruz. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde yaptık şimdi daha iyisi yapmak için çalışıyoruz. Ülkemizin her bir noktasına hizmetlerimize götürmeye devam ediyoruz. Bizim derdimiz çalışmak. Güzel İzmir’imizin hizmetindeyiz. İşe yerleştirme, aktif iş gücü programları, kısa çalışma ödeneği gibi birçok kalemde İzmir’imize hizmet ediyoruz. İş arayan insanlarımıza sunduğumuz danışmanlık ve kurs ile destek veriyoruz. İŞKUR aracılığıyla birçok işçiye iş verdik ve 2023’te 143 bin talep oldu. Kayıtlı iş 114 bin çalışan işçi talebi var ve iş arayan bir kesim var. İstihdamda ve işgücünde rekorların kırıldığı dönemden geçiyoruz. Hem genelde hem kadınlarda 2002’den bu yana en yüksek katılım ve istihdam oranlarını bekliyoruz. Son 22 yılın en düşük işsizlik oranını da görüyoruz. İstihdamın büyümesini görüyoruz. Çalışma hayatında fırsat ve katılım için gayretlerimiz sürecek. Yürüttüğünüz başarılı çalışmalar ülke ekonomisine güç veriyor. Hükümet olarak iş dünyamız ile ortak hareket etmeye özen gösteriyoruz. İZTO ile de müşterek bir hedefe bir sahibiz. İzmir’imizi ticaret ve yatırım açısından çekim merkezi yapmak istiyoruz. Potansiyelini harekete geçirmek zorundayız. İş dünyası ile tam uyumlu bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. İş birliği ile olumsuzluklara rağmen alnımızın akıyla çıktık. Millet olarak sarsılmaz bir yapıya büründüğümüzü gördük.” İfadelerini kullandı.
TRIMDA KAYIT DIŞI İSTİHDAM
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, ülkemizde istihdamın büyük bir kısmının tarım sektörü tarafından karşılandığını ancak aynı zamanda kayıt dışı istihdamın en yoğun olduğu sektörün de tarım sektörü olduğunu vurguladı. Kestelli, özellikle kadın istihdamında tarımın önemine dikkat çekerek, “Uzun yıllar önemine eşdeğer bir ilgi göremeyen tarım sektörü, pandemi, iklim krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi gelişmelerin ardından artan gıda güvencesi riskleri nedeniyle herkes ve her ülke için daha da stratejik hale geldi. Üstelik gıda enflasyonunun neden olduğu ekonomik sorunlar hepimizin malumu. Sahip olduğumuz tarımsal üretim potansiyeli nedeniyle dünyanın şanslı ülkelerinden birisi olduğumuzu söyleyebilirim. Milli gelir içerisindeki payı yüzde 6’lara gerilese de toplam istihdamın önemli bir bölümü hala tarım sektöründe yer alıyor. 2023 yılı son çeyreği itibariyle de toplam istihdam edilenlerin yüzde 14’ü yani 4,5 milyon kişi tarım sektöründe çalışmakta. Aileleriyle birlikte düşündüğümüzde yaklaşık 18-20 milyon vatandaşımız bu sektörden geçimini sağlıyor diyebiliriz. Ancak, tarımsal istihdamla ilgili önemli sorunlarımız var. Tarım, kayıt dışı istihdamın en yoğun olduğu sektör. Tarımdaki kadın çalışanlarımızla ilgili önemli sorunlar da bulunuyor. Kadın çalışanların toplam çalışanlara oranı inşaat sektöründe yüzde 5, sanayide yüzde 27, hizmetlerde yüzde 36 iken tarımda yüzde 42. Kadın istihdam oranının en yüksek olduğu sektör tarım. Ancak, kadınların çok büyük bir bölümünün sosyal güvenlik sisteminin dışında kalması, ekonomik bağımsızlıklarının olmaması, birçok sosyal sorunu da beraberinde getiriyor. Tüm bu nedenlerle tarımsal işgücü piyasalarının da izlenebilmesine, iyileştirilmesine imkân sağlayacak kurumsal bir düzenlemeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
İHRACATIMIZIN ÖNÜNDE BÜYÜK BİR ENGEL
Asgari ücrette yaşanan artışların, işçilik maliyetlerine doğrudan yansıdığını belirten Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “ İşçilik maliyetlerinde yaşanan bu artış, reel sektörün rekabet gücünü azaltarak uluslararası arenada rakipleriyle eşit şartlarda yarışabilmesini zora sokuyor. Buna bağlı olarak da ihracatımızın gelişmesinin önünde büyük bir engel teşkil ediyor.
Bizim beklentimiz, bundan sonraki süreçte asgari ücret düzenlemelerinin, hedeflenen enflasyon oranlarına göre yapılması yönündedir. Zira; yükselen iş gücü maliyetleri, reel sektörün mevcut çalışan sayısını korumasını zorlaştırıyor. Bu durumun sonuçlarını, TÜİK tarafından açıklanan ‘Ücretli Çalışan İstatistikleri’ de teyit ediyor. Sanayi sektöründe ücretli çalışan verilerinin son üç 3 aydır düşüş trendinde olduğunu gözlemliyoruz. Çalışanların işveren üzerindeki yükünün makul seviyeye getirilmesi; hem iş gücünün korunmasında, hem de kayıt dışılığın önlenmesinde önem arz ediyor. Kayıt dışılığın yarattığı haksız rekabetin önüne geçilebilmesi için kontrol, denetim ve gerektiğinde maddi ceza mekanizmalarının devreye alınmasının faydalı olacağını düşünüyoruz. SGK primlerinde işçi ve işveren paylarında indirim sağlanması, düzenli ödeme yapan mükelleflere SGK priminde uygulanan mevcut indirimlerin yükseltilmesi, teşviklerdeki bürokratik süreçlerin azaltılması, iş gücünün üretken yatırımlara yönlendirilmesi için dönüştürücü politikaların hayata geçirilmesinin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Gelir vergisi dilimlerinin günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini de fırsat buldukça dile getiriyoruz. Özellikle, ücretlilere uygulanan gelir vergisi basamaklarının önemli ölçüde açılması gerektiğini düşünüyoruz. Gelir vergisinin birinci basamağı geçmişte brüt asgari ücretin 22 katı iken, mevcut durumda 6 katına geriledi. Uygulanan gelir vergisi oranları işçilik giderlerini yükseltiyor, ancak çalışanlarımızın aldığı net ücreti ise önemli oranda düşürüyor. Bu nedenle, gelir vergisi basamaklarının yeniden düzenlenerek her yıl yeniden değerleme oranında artırılması gerektiği inancındayız” diye konuştu.
İSTİHDAM TEŞVİKİ AZALIYOR
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, “ İzmir olarak kardeş oda ve borsalarımız ile kamu ile işbirliğiyle çalışmayı öncelik olarak görüyoruz. Ortak taleplerimiz yanı sıra önemli bir iletişim köprüsü olacağımıza inanıyoruz bu toplantı ile Asgari ücret artışları doğrudan yansıdığı için reel sektörün rekabet gücünü azaltıyor. Buna bağlı olarak ihracatımızın gelişmesinde büyük bir engel oluyor. bundan sonraki süreçlerde asgari ücret düzenlenmesi hedef enflasyona göre olmalı. İşgücü maliyetleri ücretli çalışanı karşılaması zor oluyor. işveren yükünün makul seviyeye gelmesi önem arz ediyor. Kayıt dışının önüne geçmek için kontrol ve denetim sıklaştırılması gerekiyor. Düzenleme ödeme yapanlara mevcut indirim yapılması, bürokratik süreçlerin azaltılmasının da önemli olduğunu düşünüyoruz. Ücretlilere uygulanan gelir vergisi basamakları önemli ölçüde açılmalı. Uygulanan gelir vergisi oranları işçilik gidenlerini yükseltiyor ama çalışanların net ücretlerini azaltıyor. SGK ve vergi borçlarında taksitlendirme isteyince 50 bin TL üzerine teminat isteniyor. 2008 yılından hayatta geçirildi. Bu süreç içerisinde şartlara bakınca en az 500 bin TL olarak güncellenmesini rica ediyoruz. Gider maliyetlerinin yükselmesi haftalık çalışma saatlerinin 40 saate indirilmesi konusunda tedirginlik yaşıyoruz. Bu anlamda rahatlamaya ihtiyacımız var. üretim ve ihracatı arttırmak zorundayız, saatleri indirmek üretimi zorlaştıracaktır. 3 vardiyadan 4 vardiyaya çıkmak giderlerimizi arttıracaktır. Gençlerin iş hayatına katılımını teşvik etmek için esnek, uzaktan çalışmaların geliştirilmesini çok önemli buluyoruz. Uzun süreli çalışma saatlerine gençlerimiz uyum sağlamakta zorlanıyor. İmalat ve bilişim sektörünün teşvik süresi sona erdi. Bu teşvikin yeniden uygulanmaya alınmasını diliyoruz. Bu tip uygulamalara son verilmesi iş dünyasının ağırlığını azaltacaktır. Sehven yapılan hatalardan dolayı istihdam teşviki azalıyor. Engelli bireylerin tehlikeli iş yerlerinde çalışılmasını ne iş dünyası ne de kendileri istiyor. Ağır iş koşullarında zorunlu yerine alternatif uygulama getirilmesini diliyoruz." dedi.
HABER MERKEZİ