- Gündem
- 13.05.2025 00:31
Tarım Bakanlığının başka ülkelerde arazi kiralayıp tarım yapma hamlesini eleştiren Yüksek Ziraat Mühendisi Çiftçi, “Türkiye’de son 20 yıldır 35 milyon dekar alan boş kalmışken, dışarıda üretim yapma sevdasına düşmek bir ham hayaldir” dedi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Daha önce Sudan’da ve Nijer’de yüz binlerce hektarlık tarım arazisi kiralayan ancak projeleri sekteye uğrayan Türkiye’nin, Latin Amerika ve Afrika’da 10 ülkede yeniden toprak kiralamak için görüşmelere başladığı gündemde. Dış ülkelerde üretim yapmayı amaçlayan bu tartışmalı hamleye, hem çiftçi hem de muhalefetin tepkisi yükseliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, Türkiye’de ekilebilir tarım arazileri boş kalırken üretim için rotanın başka ülkelere çevrilmesini eleştirdi. Çiftçi, “Türkiye’de son 20 yıldır 35 milyon dekar alan boş kalmışken, bizim arazilerimiz yokmuş gibi dışarıda üretim yapma sevdasına düşmek bir ham hayaldir. Bizim kendi topraklarımızı üretir vaziyete getirmemiz, çiftçimizi desteklememiz, planlı-programlı ve kamucu bir tarım politikasını devreye sokmamız gerekiyor. Bunun yerine başka ülkelerde üretim yapmaya çalışmak gerçekten bir ham hayaldir. Ayrıca emperyal özentilerle yapılmış bir iştir. Neresinden bakarsak bakalım tutarsız ve gereksiz...” ifadelerini kullandı.
DIŞARIDA ÜRETİM HAM HAYALDİR...
Türkiye’nin önemli bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayan Çiftçi, üretimi yeniden ayağa kaldıracak kamucu bir tarım politikası devreye sokmak yerine rotanın başka ülkelere çevrilmesini eleştirdi. Çiftçi, “Verimli topraklarımız var, iyi bir ekolojimiz var. Tarımın başladığı coğrafyadayız. Ancak ne yazık ki uygulanan tarım politikaları nedeniyle son yıllarda tarımda büyük sorunlar yaşıyoruz. Bunu hep çiftçi, üretici bazında hem de halkın tüketim noktasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bunlar ortada iken, uygulanan yanlış politikalar sonucunda çiftçiler üretimden kopuyorken, son 20 yıldır 35 milyon dekar alan boş kalmışken, bizim arazilerimiz yokmuş gibi dışarıda üretim yapma sevdasına düşmek bir ham hayaldir. Aslında 2016 yılında Sudan ile başlayan, 2018 yılında ise Nijer ile devam eden süreçler vardı. Ne yazık ki bunlar hepimizin de malumu olmak üzere başarısız oldu. Daha sonra Venezuela gündeme geldi, orada buğday yetiştireceğiz denildi. Ama gördük ki orada zaten buğday yetişmiyor, orada buğday üretimi yok. Bu o ülkelerin kaynaklarını sömürmek anlamına geliyor. Ama bunu da becerememişler. Bizim kendi topraklarımızı üretir vaziyete getirmemiz, çiftçimizi desteklememiz, planlı-programlı ve kamucu bir tarım politikasını devreye sokmamız gerekiyor. Bunun yerine başka ülkelerde üretim yapmaya çalışmak gerçekten bir ham hayaldir. Ayrıca emperyal özentilerle yapılmış bir iştir” diye konuştu.
TUTARSIZ VE GEREKSİZ BİR İŞ!
Yurt dışında arazi kiralama projesini doğru bulmadığını dile getiren Çiftçi, “Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı yok. Bizim çiftçimiz, üreticimiz kazanamıyorken, tüketicimiz gıdaya yüksek fiyatlardan ulaşırken, dünyada enerji maliyetleri gittikçe yükselmiş, petrol fiyatları artmışken, bizim Latin Amerika ve Afrika’dan o ürünlerin üretimi... Hadi uygun maliyetlerle ürettiniz diyelim. Peki o ürünlerin nakliyesini nasıl yapacaksınız? Bunlar hep soru işaretleri. Bunlar bir şekilde karşılansa bile yapılmalı mı? Hayır yapılmamalı. O kaynaklar oranın halkına aittir. Nasıl ki bizim topraklarımız bizim üreticimize aitse ve biz bunu savunuyorsak, oradaki halkın ve hükümetlerin de kendi topraklarında üretimini yapabilmesini ve onların eğer ihtiyaçları varsa belki bu anlamda destek vermek gerekir. Başka ülkeler bizden gelseler tarım arazisi isteyip burada üretim yapacağız dediklerinde biz nasıl bir tavır takınacağız? Bunun üzerinden değerlendirme yapmak gerekiyor. Bunun için doğru bulmuyorum. Yapılabilir olmadığını da söylüyorum. Geçmiş dönemde yaşanan örnekler de bunu gösteriyor. İlk Sudan’da yem bitkileri üzerine başlanan, 2018’de Nijer’de aynı şekilde bu anlaşmanın yapıldığı, hatta Sudan ile ortak bir şirket kurulduğu ve kurulan şirket vasıtasıyla bunun yapılmaya çalışıldığı ancak gelinen süreçte personel maliyetleri dışında herhangi bir işlem yapılmadığını görüyoruz bunca senedir. Neresinden bakarsak bakalım tutarsız ve gereksiz bir iş” açıklamasını yaptı.