Bakır kaplar zehir saçıyor

Prof.Dr. İbrahim Uslu, hala çoklu yemek yapımlarında büyük bakır kazanların yaygın olarak kullandığını ve en saf olarak bilinen kalayların dahi insan sağlığını tehlikeye atan bakır, kurşun, alüminyum ve kadmiyum içerdiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.10.2016 09:20
  • Güncelleme Tarihi : 17.10.2016 09:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bakır kaplar zehir saçıyor

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER

Başta köylüler olmak üzere büyük yemek firmalarının da kullandığı bakır kapların ne kadar iyi kalaylanmış olursa olsun halk sağlığını önemli ölçüde tehdit ettiğini açıklayan Gazi Üniversitesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. İbrahim Uslu, bu tehdidi ortadan kaldırabilmek için maliyeti bakır kaplara oranla daha yüksek olan molibden kaplı paslanmaz çelik kazanların kullanılması gerektiğini söyledi.

Bakır kapların en iyi kalay kullanılsa dahi saf olmadığını ve kalaylarında bakır ihtiva ettiği bilgisini veren Prof.Dr. İbrahim Uslu, bakır kapların tehlikesini anlatarak, “Ankara'da bulunan Altınköy Açık Hava Müzesini gezmeye gittim. Orada bir köy hayatını canlandırmaya çalışmışlar. Demirciler, kalaycılar her şey gerçek. Gördüm ki kalaycı bayağı iş yapıyor ve ziyarete gelenler ellerinde bakır kaplarla geliyorlar ve gezi bitiminde kalaylanmış kaplarını götürüyorlar. Yani halkımızın çok önemli bir kesimi hala bakır kapları kullanıyor” dedi.

KALAYLARDA TEHLİKELİ

Yüzde 99.95 gibi en saf kalayın bile içinde yüzde 0.04 oranında bakır ve bakırdan daha zehirli olan, yüksek sıcaklıkta hemen eriyen yüzde 0.01 oranında kurşun bulunduğunu açıklayan Uslu, şunları söyledi: “Kalayların saflığı yüzde 99.90’a düştüğünde kalayda kurşun yüzdesi yüzde 4 de artmakta, alüminyum yüzde 0.0012 çıkmaktadır. Yani yüzde 99.90 gibi yüksek saflıkta kalaylanmış bir bakır kabın yüzeyinde bile bu kadar bakır, kurşun, alüminyum vb. varsa, yüzde 90 saflıkta olan kalaylardaki ağır metal oranını düşünmek bile istemiyorum. Bir de düşünün bu kadar saf olmayan kalayların ne kadar bakır, kurşun, alüminyum, kadmiyum gibi sağlığımızı tehdit eden kimyasal elementler içerdiğini.”

BÜYÜK KURUMLAR BAKIR KULLANIYOR

Türkiye’deki tüm hastane, kışla, okul, iş yeri, büyük devlet kurumları ve büyük şehirlerdeki yemek fabrikalarının bakır kazanlarda yemek pişirdiğini ve nüfusun yüzde 80’ine yakınının bakırdan yapılmış büyük kazanlardan pişen yemekleri yediğini ifade eden Uslu, “Ülkemizin neredeyse tamamı bakır zehirlenmesiyle karşı karşıya gelmekte. Büyük bakır kazanlar 500, bin TL’den satılırken molibden kaplı paslanmaz çelik kazanlar bin 500, 4 bin TL gibi üç katı fiyatlarla satıldığından daha ucuz diye maalesef kalaylanmış bakır kaplarda yemeklerini yapmaktalar. Gördüğünüz üzere bakır kazanların kaplanmasında kullanılan kalay saf değildir ve bakır, kurşun, alüminyum, kadmiyum gibi az bir sıcaklıkta hemen ergiyen safsızlıklar içermektedir. En yeni kalaylanmış ve en saf kalaydan yapılmış bir kazan bile bu kadar zehirli kimyasallar içeriyorsa, bir de aşçının ihmal ederek veya mali nedenlerle kalaylanması gereken kazanları gerektiği zamanlarda kalaylamadığında insan sağlığı ne kadar risk altına kalır” ifadelerini kullandı.

ZEHİR SAÇIYOR

Köylülerin büyük bakır kazanlarda pekmez, şıra gibi şeyleri yüksek sıcaklıkta kaynattıklarını ve pekmez gibi son derece aktif kimyasal reaktif sıvılar içeren ürünlerin saatlerce yüksek sıcaklıkta kaynatılması sonrasında bakır, kurşun, alüminyum vb. maddelerin bu ürünlere geçtiğini açıklayan Uslu, “Halkımız pekmez, şıra gibi gıdalardan şifa bulmak yerine zehirlenmektedir. Ülkemizde büyük kazanlarda gıda pişirip üreten firmalar ne derece denetlenmekte. Türk halkının yemek pişirmede bakır kazan, kap vb. kullanması ile sağlığı ciddi şekilde tehdit edilmekte ve bunu da bu ülkede kimse bilmemekte veya umursamamaktadır. Bu gerçekler hafife alınacak şeyler değil. Bu ülke halkı bakır kaplardan zehirlenirken, kansere yakalanırken tüketici dernekleri ayakta uyuyorlar. Lütfen yemeklerinizi sağlıklı kaplarda pişiriniz çünkü sağlığınız her şeyden daha önemli. Çünkü örneğin bakır, alüminyum, kurşun gibi bu zehirli kimyasallar kanser bile yapmasalar, otistik çocuklar, Alzheimer gibi hastalıklara neden oluyorlar” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi