Sayfa Yükleniyor...
Korno sanatçısı Begüm Gökmen, az bilinen ancak buğulu sesi ile hafızalara kazınan korno enstrümanını tanıtarak, kadınlara yakıştırılmayan bu aleti çalmak için ön yargıları yıkıp nasıl bu günlere geldiğini anlattı
BURCU YANAR - RÖPORTAJ
Flüt, ney, klarnet, trompet, saksafon bu müzik aletlerinin isimlerini muhtemelen daha önce duymuşsunuzdur. Peki ya korno… Eğer bu müzik aletini daha önce hiç duymadıysanız korno sanatçısı Begüm Gökmen, hem buğulu sesi ile insanları büyülen ancak az bilinen bu müzik aletini tanıtarak hem de bu ilginç enstrümanı bizler için tanıtacak. Antik Mısır’da, Antik Roma’da ve Mezopotamya’da boynuzdan yapılan ilk örnekleriyle işaret vermek ve avcılara yol göstermek için kullanılan Korno, salyangoz kabuğu gibi kıvrımlı, bakır borudan yapılan, üflemeli bir çalgı olup İtalyanca’ da ‘boynuz’ anlamına gelen ‘corno’ sözcüğünden Türkçeye geçmiş ve günümüzdeki halini almıştır.
Öncelikse sizi yakından tanıyabilir miyiz?
Ben Begüm Gökmen Korno öğrenimime Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde Prof. Mahir Çakar’ın sınıfından yüksek şeref derecesi ile mezun oldum. Almanya’nın Cloppenburg kentinde düzenlenen Korno Sempozyumuna katıldım. 1997 yılında Almanya’nın Bayreuth kentinde yapılan Uluslararası Gençlik Senfoni Orkestrası’nın sınavlarını kazanarak, bu orkestrada arka arkaya üç defa burslu olarak çaldım ve Christian Lampert ile çalışma şansına eriştim. Aynı zamanda California Üniversitesi Müzik Bölümü Dekanı ve Orkestra Şefi olan Larry Livingston’ın sağladığı bursla Amerika’daki Idyllwild Festival Orkestrası’nda çaldım.
Eğitim hayatınızdan sonra müzikal hayatınız nasıl ilerledi?
Yurt dışında birçok atölye çalışması ve gençlik orkestrası kampına katıldım. Yüksek lisans öğrenimimi Mimar Sinan’da Cem Köse, sanatta yeterlik derecesini ise yine Mimar Sinan’da piyanist Prof. Selen Bucak ile tamamladım ve Doçent unvanını aldım. Akbank Oda, Cemal Reşit Rey Senfoni, İstanbul Filarmoni, Tekfen Filarmoni, Milli Reasürans ve Borusan Filarmoni gibi orkestralarda görev aldım. 2004’te Türkiye’nin ilk uzun soluklu bakır üflemeliler grubu Golden Horn Brass’i kurarak bir ilke imza attım ve bu grubun kurucu üyesi olarak konserlerime devam ediyorum. 2004 yılından beri Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda çalışmaktayım ayrıca ilköğretim okullarında ve Anadolu’nun çeşitleri kentlerinde bakır nefesli çalgıları tanıtmak amaçlı konserler düzenliyorum.
BABAM KEŞFETTİ
Müziğe olan ilginiz nasıl başladı?
Müziğe olan ilgim Küçük yaşta babamın yeteneğimi keşfetmesiyle önce mandolin dersi alarak başladı. Ardından blokflüt ile her melodiyi çıkarttığımı görünce bana alınan org ile iyice ortaya çıktı. Annemin okuldan müzik öğretmeni arkadaşından org dersleri aldım ama oldukça amatörce nota bilgisi olmadan akor basarak üzerine melodi çalmak şeklindeydi. Sonra bununla da yetinemeyip beni İzmir’de konservatuvarda hocalara dinlettiler. Yeteneğim olduğu söylendi ama ders almamın şart olduğu söylendi. Babamın Ankara’ya tayin olması işleri değiştirdi ve Bilkent’in sınavlarını kazanarak müzik yolum çizilmiş oldu.
Çaldığınız enstrüman hakkında bilgi verebilir misiniz?
Çaldığım enstrüman bakır nefesli enstrüman ailesinin üyesi Korno. Hayvan boynuzundan türemiş ilkel enstrüman, teknik olarak gelişmesiyle günümüzdeki haline gelmiş. Buğulu sesiyle orkestrada nefesli sazlar ile yaylıları birleştiren bir enstrümandır.
Bir kadın olarak meslek hayatınızda zorluklar yaşadığınız oluyor mu?
SAVAŞ VERMEK ZORUNDA KALDIM
Bazı meslekler kadın erkek diye ayrıştırılır özellikle müzikte baz enstrümanlar yapıları gereği kadınlara daha çok yakıştırılır. Mesela flüt ve arp hep kadınsal renkler diye düşünülür şiir gibi gelir. Ama korno nedense kadına hiç yakıştırılmaz. Bu elbette kötü ve önyargılı bir düşünce. Hep erkek egemen orkestracılar arasında yer almak için okul dönemlerinden itibaren savaş vermek zorunda kaldım bu yüzden. Bunun dışında konser almak için başvurduğum birçok yerin yetkilisi sürekli yemek teklifinde bulunarak farklı bir mobbing uygulamak istediler. Asla bu şekilde konser almadım bununla gurur duyuyorum. Bu şekilde gelebilecek hiçbir konserin zaten ne bize ne de onlara yararı olmayacaktır.
Hedefleriniz ve ileride yapmak istediğiniz çalışmalar nelerdir?
Konserler ve grupla ilgili gerek yurtiçi gerekse yurt dışında gidilmedik yer kalmasın istiyorum. Grubun dünyaca tanınırlığının artmasını hedefliyorum. Gelecek planlarım arasında organizasyon ve menejerlik konusunda da bir şeyler yaparak camiamızdaki eksiklikleri tamamlamak istiyorum.
Neden keman, piyano gibi klasik müzik aletlerini değil de korno gibi az bilinen bir enstrümanı tercih ettiniz?
Aslında bu tercih tamamen bana ait diyemem. Okula girerken 2 aşamalı testleri geçtikten sonra son aşamada size soruyorlar ne çalmak istersiniz diye. Bana da sorduklarında nefesli sazlara olan ilgimi söyledim. Onlarda bakıp Korno’ya çok uygun olduğumu söylediler. İyi ki de seçilmişim ve bence en iyi hocaya düşmüşüm. Hep hocamı andıkça ekmeğimi bana kazandırdığı için şükrediyorum.
Eklemek ve dikkat çekmek istediğiniz başka bir nokta var mı?
Grubumuzun web sitesi www.goldenhornbrass.com bizleri sosyal medyadan takip edebilir ve konserlerde buluşursak çok seviniriz.
Haber Merkezi