“Balık ve yumurtaya da önlem alınsın!”

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Reha Keskinoğlu, son günlerde peynirin pazaryerlerinde satışına ilişkin yaşanan tartışmalara açıklık getirdi. Keskinoğlu, peynirin yanı sıra pazaryerlerinde açıkta satılan balık, yumurta gibi gıdalara da önlem alınması gerektiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 03.10.2015 07:43
  • Güncelleme Tarihi : 03.10.2015 07:43
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Balık ve yumurtaya da önlem alınsın!” haberinin görseli
“Balık ve yumurtaya da önlem alınsın!” haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Son günlerde gündeme gelen kafa karışıklığına yol açan peynirin pazaryerlerinde satışına ilişkin olarak çeşitli kurumlarda farklı görüşler geliyor. Vatandaşın, üreticinin ve satıcının kafası farklı yerlerden gelen farklı açıklamalarla kafası karıştı. Herkes birbirine aynı soruyu soruyor; peynir pazaryerlerinde açıkta satılacak mı satılamayacak mı? TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Reha Keskinoğlu da peş peşe gelen açıklamalar sonrasında oda olarak bir açıklama yaptı. Keskinoğlu yaptığı açıklamasında peynirin tanımlarının yapıldığına dikkat çekerek, “Bu gün piyasada tartışılan şey; pazarda peynir açıkta satılacak mı satılmayacak mı? Olay bu. Burada bu tebliğde bazı yönetmeliklere atıfta bulunulmuş. Hayvansal gıdalar için özel hijyen kuralları yönetmeliği, Türk gıda kodeksi mikrobiyolojik kriterler yönetmeliğine atıfta bulunulmuş. Yönetmeliğin getirdiği şey şu 1.1.2016’dan itibaren bu yönetmelikteki üretim kriterleri yürürlüğe girer diyor. Burada çok açık bir şey söyleniyor. 08.02.2015’den önce faaliyet gösteren gıda işletmeleri tarafından 1.1.2016’dan sonra piyasaya sürülen ürünler 31.12.2016 tarihine kadar piyasaya sürülebilir. Bir üretici bu tebliğ çıkmadan önce peynir üretmiş ise ve bu peyniri tenekede veya vakumlu ambalajda üretilmiş ise 2016’nın 31 Aralığına kadar bu peynirleri piyasada satabilir. Bu tebliğe uymadan satabilirler bunun nedeni de bu tebliğ çıkmadan önce bu peynirleri üretmiş olmasından dolayıdır. Buradaki hassas ayırım budur. Şubattan sonra üretilen ürünler mutlaka bu tebliğe uymak zorundadır” diye konuştu.

“GÖSTERMELİK OLARAK KALMASIN”

Keskinoğlu, pazaryerlerinde yapılacak olan uygulamayı anlatarak şunları söyledi: “Peyniri pazarda teneke ile satamazsınız. Mecbur tenekeden peynir çıkarılacak. Parçalara ayrılacak. Tezgaha konacak. İş burada başlıyor. Şimdi belediyenin pazar yönetmeliği ne diyor. Pazaryerlerindeki satış stantlarının hijyen ve sağlık kurallarına uygun olmasını belediye denetliyor. Ancak içindeki peynirin bir fiil muhafaza şartları, tüketiciye iletim şartları ve peynirin kalite kriterleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na aittir. Yayınlanan tebliğ Bakanlığın sorumlu olduğu kısma giriyor. Burada ne deniyor. Peyniri 10 derecenin üstünde tezgahta tutamazsın deniliyor. Peyniri sunarken 10 derecede sunacaksın diyor. Peynir bunun aksine açık dolaplarda sergileniyor. Bunu nasıl denetleyecekler bilemiyorum. Kontrolör sayısı zaten yetersiz. Normal gıda denetimleri yapılamazken bu pazaryerindeki gıda denetimleri nasıl yapılacak bilemiyorum. İkinci bir hususta ambalajlama hususudur. Daha önce çıkan yönetmeliklerde ambalajlama hususu belirlenmiştir. Bir gıdayı ambalajlayacağınız zaman o ambalaj malzemesini üreten kişilerin mutlaka Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan o ambalajın gıdaya uygunluk belgesini alması lazım. Yani bir peynir satıcısı peyniri sardığı kağıdın ya da naylonun mutlaka gıda için üretildiğine dair bakanlıktan kayıt belgesini alması lazım. En önemli nokta budur. Bu yapıldıktan sonra peynirin bölünüp paketlenmesinde hiçbir sakınca yoktur. Burada üçüncü bir husus da etiketleme yönetmeliği geldi. Bu çok önceden çıkarılmış bir yönetmeliktir. 29 Aralık 2011’de çıkan bir yönetmeliktir. Buna göre peynirin künyesinin olması gerekir. Hangi pazaryerinde peynirin bu şekilde satıldığını gördük? Bu çok önemli bir husustur. Bakanlık şu konuda esneklik getirmiş. Bu etiketi her peynirin üstüne yazılmasına gerek yok diyor. Tulum peynirini dizdikten sonra önüne bu etiketi koyarsanız bu yeterlidir diyor. Ama bu etiketi adam koydu peki biz bu etiketin bu peynire ait olduğunu nereden bileceğiz. Bunu bilmemiz imkansız. Biz pazaryerlerinde açıkta ambalajsız gıda maddesinin satılmasına karşıyız. Bu yönetmeliğe oda olarak karşı değiliz. Eksikleri var ama çıkan yasayı destekliyoruz. Özellikle denetim konusunda denetimlerin nasıl yapılacağına dair endişelerimiz var. Çünkü denetim ayağı çok zayıf. Bunun göstermelik olarak kalacağına dair endişelerimiz var.”

PEYNİRİN TUZ ORANI DÜŞTÜ

Keskinoğlu, çıkan yönetmeliğin tüketiciyi korumaya yönelik bir karar olduğunu belirterek, “Burada peynirin kriteri de belirlenmiştir. Peynirin tuz oranı düşürülmüştür. Bu da bir sağlık önlemidir. Aslında tuz peyniri saklama yöntemidir. Tuz ile ilgili hükümetin bir tutumu var. Ekmekteki tuzun düşürülmesini biliyorsunuz. Şimdi sırada peynire geldi ve peynirdeki tuz oranı da düşürüldü” şeklinde konuştu.

“BALIK VE YUMURTADA DA AYNI TEHLİKE VAR”

Herkesin peynir için ayağa kalktığını ama en büyük tehlikenin balıkta olduğuna dikkat çeken Keskinoğlu, “Balığa tezgahta sadece su serpiliyor üstüne su serpmek onun daha çok mikrop üretmesine yol açar. Aynı sıkıntı yumurtada da var. Evde yumurtayı nereye koyuyorsunuz. Dolaba koyuyorsunuz. Pazar yerlerinde yumurta güneşin alnında satılıyor. Buna kimse dikkat etmiyor. Yumurtacılar yumurtaları soğuk hava deposu olan arabalarda mı götürüp getiriyor? Yumurtanın da soğuk zincir ile gelmesi gerekir. Yumurtanın saklama koşullarının 5 ila 12 derece arasında olması şarttır. Bunlara da Bakanlığın yönelmesi ve çözüm bulması gerekir” dedi.