- Gündem
- 08.05.2025 13:21
Salgında ikinci kez kapatan eğlence sektörü oldukça zor günler geçiriyor. Borç yükünün altında ezilen işletme sahipleri, “Elektriğimiz, suyumuz kesik... Aylardır bakım yapamadık. ‘Yarın açın’ deseler bile açamayız” diyor
Koronavirüs salgınında normalleşme sürecinin ardından, artan vaka ve ölümler nedeniyle alınan tedbirler kapsamında kafe, bar, restoran, eğlence mekanları, tekrar kapatılmıştı. 20 Kasım’da uygulanmaya başlayan yasağın üzerinden 74 gün geçti. Kurdukları dayanışma ağları ile örgütlenerek seslerini duyurmaya çalışan işletme sahipleri, yaşadıkları çıkmazı şöyle anlattı: “Açılmaya izin verilse dahi nasıl açarız bilemiyoruz... Aylardır işyerlerimize bakım yapamadık. Birçok yerin elektrik ve suyu kesik. Yani işimiz çok zor. Birçok çalışanımız kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadı. Devletin açıkladığı esnafa bin liralık kira yardımından ise çoğu işletme faydalanamadı.”
ADALET BUNUN NERESİNDE?
İzmir’de yaşayan Okan Şardağı, 23 yıldır Alsancak’ta bir barın işletme sorumluluğunu yürütüyor. Bazı kafelerin paket servis yapabiliyor oluşunun sorunları gidermediğini düşünen Şardağı, kendi çalıştığı işletmenin böyle bir imkanı olmadığını söyledi. Şardağı, hükümet tarafından açıklanan işletme sahiplerine yapılacak bin liralık yardım için, “Hiçbir şekilde bizi kapsamadığı gibi ticaret odası üyesi olan hiç kimseyi kapsamıyor, şirket olan hiç kimseyi kapsamıyor. Zaten kapsasa bile eşitlik ve adalete karşı... Çünkü 30 bin lira kira ödeyen de var 2 bin lira kira ödeyen de... Bunun neresinde hak ve adalet” diye konuştu.
HİÇBİR VERGİMİZ ÖTELENMEDİ
Sektördeki işletmelerin güncel koşullarla daha fazla ayakta kalma şansı olmadığını söyleyen Şardağı, “Biz kendi adımıza yaklaşık 1 yıldır hiçbir gelir olmadan ayakta kalmaya çalışıyoruz. İşletmelerimizin hiçbir ana gideri ertelenmedi, hiçbir vergimiz ötelenmedi, ötelenenlerden faiz alındı, devlet kiralar ile ilgili en ufak bir yardımda bulunmadığı gibi kiracı ve kiralayanı baş başa bırakıp büyük bir kaosa sürükledi ilişkileri. Hükümetten beklentimiz HES kodu ve gerekli tedbirler alınarak tekrar dükkanlarımızı açabilmemiz. Halen bizim üzerimizden alınan vergilerle Türk Hava Yolları gibi devletin elinin olduğu teşebbüsler kurtarılabiliyorsa biz de kurtarılabiliriz diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
BORÇLARIN ALTINDA EZİLDİK
Bir başka bar işletmecisi Hami Torcu, aynı zamanda Kıbrıs Şehitleri Caddesi İş Adamları Derneği Başkanı... Kira ve fatura giderlerini karşılayamadıklarını ve giderek büyüyen borç yükünün altında ezildiklerini kaydeden Torcu, şunları söyledi: “21 yıldır bu sektördeyim. Mart ayından bu yana gerçekten zor durumdayız. Bazı işletmeler yaklaşık 320 günden bu yana kapalı... Kira, yasal yükümlülükler, tedarikçiler, personel, gaz, elektrik, su... Borçların altında ezilmiş durumdayız. Bizim hükümetten beklentilerimiz şunlar... Ciro kaybımızın yüzde 25’i bize gelir desteği olarak karşılıksız verilsin. HES kodu ve şartlar net olarak belirlenmek kaydıyla işyerlerimizi açalım. Vergi ve SGK ödemelerimiz açtıktan sonra 6 ay süreyle devlet tarafından karşılansın. İşletme sermayemiz kalmadı, bunun için tüm işyerlerine cirosu ile orantılı işletme kredisi sağlansın. Hükümet tarafından sesimizi duyan adımlar atıldığına inanmıyorum. Bizim sesimizi duyurması gereken ticaret odaları ise pandemi döneminde sınıfta kaldılar. Bizlerle ilgili en ufak bir ses yükseltmediler. Şu anda işyerlerimizin hepsi kötü durumda... Açılmaya izin verilse dahi nasıl açarız bilemiyoruz... Yarın açalım deseler açamayız. Tedarik sorunlarımız var, personel sorunlarımız var... Aylardır işyerlerimize bakım yapamadık. Birçok yerin elektrik ve suyu kesik. Yani işimiz çok zor. Birçok çalışanımız kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadı. Bazen ufak destekler vermeye çalıştık ama onların da durumu çok zor. Devletin açıkladığı esnafa bin liralık kira yardımından ise çoğu işletme faydalanamadı.”
ALGI YÖNETİMİ YAPILIYOR
Yaklaşık 8 yıldır bar işletmeciliği yapan Levent Kalındamar da salgının getirdiği olağanüstü süreç sebebiyle zorda olduklarını dile getirdi. Kalındamar, “Hükümet sektörel olarak ayrımcılık gözeterek alkollü işletmeleri olabildiğince desteklerden ırak tuttu. Verilen desteklerden sektörün yüzde 5-10’lik bir kesimi anca faydalanabilir. Uzun zamandır algı yönetimi yapılıyor. İşletmem 10 aydır kapalı ancak hiçbir destek paketine uygun değiliz. Vatandaşın büyük kısmının anlamayacağı bir resmi dil kullanılarak destek paketleri açıklanıyor, vatandaş da bizim desteğe boğulduğumuzu sanıyor. Dostlardan ‘gözün aydın’ mesajı alıyorum ama ortada bir destek yok. İlerleyen dönemde sektör büyük bir itibar ve değer kaybına uğrayacak, yürütülen süreç bunu gösteriyor. Personelimize kısa çalışma ödeneği çıkana kadar biz destek olduk ancak bu çok sınırlı seviyedeydi, kasamızı bitene kadar paylaştık. Şimdi kısa çalışma ödeneği ile geçinmek gibi bir deneyin denekleriyiz. İşe alımlar bitmiş durumda, başka işler yapamıyoruz. Buna hem yaşımız hem de tecrübemiz eksik kalıyor. Büyük çoğunluğu bunu yapamayacak ve umutsuzluk girdabında kendilerini bulacaklar. Bu da intiharların önünü açacak veya stres ve gerginlikler içinde devam edecek bir yaşama neden olacaktır. Hükümet vatandaşına bu güveni veremedi. Onun yerine yanlış meslek seçmişsiniz bunun sonucuna katlanın diyor. Sektörleri ve meslek gruplarını koruması gereken hükümet bu konuda da üç maymunu oynamaya devam ediyor. 2020 yılında sadece 2,5 ay açık kaldık. Ancak bizden tüm yılın satış lisans ücretini aldı devlet” açıklamasını yaptı.