- Gündem
- 21.04.2025 22:12
Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen ve normal değerin 219 katı oranında radyasyon yayan radyoaktif atıklarla ilgili eğitim düzenlendi
SULTAN GÜMÜŞ
Gaziemir Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda gündem bu kez Emrez Mahallesi… İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen ve normal değerin 219 katı oranında radyasyon yayan radyoaktif atıklar bölgeyi ve kenti tehlikeye atarken, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda öncülüğünde nükleer atıklara ilişkin eğitim düzenlendi. Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül’ün konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte nükleer atıkların insan sağlığına, çevreye etkileri ele alındı. 21 Mayıs Cuma günü çevreci sivil toplum kuruluşları ile bölge sakinleri tarafından başlatılan ‘duran adam’ eylemini de hatırlatan Başkan Arda, duyarlı tüm kesimlere seslendi: “Bu mücadeleyi sadece İzmir’de, Türkiye’de değil; bütün uluslararası platformlarda duyurmaya kararlıyım. Namus sözü veriyorum, burası temizleninceye kadar mücadelede olacağım.”
‘DURAN ADAM’ EYLEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Eğitimin açılış konuşmasını yapmak için kürsüye davet edilen Başkan Halil Arda, şunları söyledi: “Bugün sözün bittiği yerdeyiz. İlçem Gaziemir’in Emrez Mahallesi’nde, İzmir’in Çernobili olarak bilinen alanda toprağa gömülü halde bulunan ve normal değerin 219 katı fazla radyasyon yayan radyoaktif atıklar 14 yıldır toprağa, suya ve havaya karışarak tüm İzmir’in sağlığını tehdit ediyor. Burada yaşanan nükleer kirliliğe dikkat çekmek adına 21 Mayıs Cuma gününden itibaren her hafta atıkların bulunduğu arazide #İzmirinÇernobiliTemizlensin sloganıyla 10 dakika sürecek ‘duran adam’ eylemi gerçekleştirdik. 3 ay sürecek olan nöbetimize, her hafta bir İzmir milletvekilimiz ve bir ilçe belediye başkanımızın yanı sıra ülkemizin önde gelen çevre örgütlerini davet edeceğiz. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız ve halkımızla birlikte ‘dur’arak sesimizi bu kez başka bir tondan tüm Türkiye’ye ulaştırmak istiyoruz. Kentimizin en büyük çevre sorunlarından birine karşı mücadele ile çözüme ulaşacağımıza eminim.”
NAMUS SÖZÜ VERİYORUM!
“Tehlike çok büyük” diyerek sözlerine devam eden Arda, “Devlet buraya el koyacak, koruma altına alacak sonra da bilimsel yöntemlere göre burasını temizleyecek. Bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın sağlık sorunlarının neler olduğunu ben biliyorum. Burada aramızda olan bir kadın var, üç çocuğu var. İki çocuğu engelli. Üçüncü çocuğunun ikizini ise doğduğu gibi kaybetmiş. Hemen kıyımızda oturuyor. Bu insanlar, buradaki tehlikeyi yaşıyorlar” diye konuştu. Alanın temizlenmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çağrıda bulunan Başkan Arda, şunları söyledi: “Buraya el koyun, burayı temizleyin. Bunun bilimsel yöntemlerle mümkün olduğunu biliyoruz. Türkiye’de bu işi yapan bir firma yok; çünkü Türkiye’de daha önce tespit edilmiş bir nükleer atık yok. Dünyada bu konuda uzman firmalar var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu firmalarla anlaşıp, buraya el koyup halkımızın sağlığını tehdit eden bu tehlikeyi ortadan kaldırmasını talep ediyorum. Bu mücadeleyi sadece İzmir’de, Türkiye’de değil; bütün uluslararası platformlarda duyurmaya kararlıyım. Namus sözü veriyorum, burası temizleninceye kadar mücadelede olacağım.”
BİR AN ÖNCE TEDBİR ALINMALI!
‘Duran adam’ eyleminin bir diğer destekçisi ise Yrd. Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül… Nükleer atıkların insan sağlığına ve çevreye etkilerini anlatan sunumu eşliğinde bilgilendirmede bulunan Küçükgül, ülkedeki zehirli atıkların bulunduğu yerlere dikkat çekerek, “Aydın ve Manisa illerinde halktan gizlenerek yıllarca işletildikten sonra terk edilen uranyum madenlerinde yapılan ölçümler halk sağlığı tehdidini ortaya çıkardı. Gaziemir Aslan Avcı Kurşun fabrikasında ülkemizde bulunması yasak atıklar tespit edildi. Nükleer kirliliğiyle bilinen bir geminin sökümü de Aliağa'da yapılacak. Nükleer kirliliğin boyutu gün geçtikçe daha da artmaktadır. Yetkililer bir an önce bu tehlikelere karşı tedbir almalı” dedi.
Gaziemir'deki nükleer bulaşıklı atıkların ayrıştırılması ve bertarafı için derhal ÇED sürecinin başlatılması gerektiğini belirten Küçükgül, “Bu sürece konunun uzmanları, yörede yaşayan yurttaşların halkın katılımı sağlanmalı. Atıkların kaynağının nereden, nasıl geldiği açıklanmalı. Kaçak gelen atığın geldiği yere gönderilmesi zorlanmalı. Kamu görevlileri dahil bütün sorumlular yargılanmalı. Bu atıklardan uğranılan zararlar tamir edilmeli. Ücretsiz sağlık taraması, hastalıkların tedavisi yapılmalı. Çünkü sadece Gaziemir’in değil tüm ülkenin sorunu” bilgisini paylaştı.