Başkan Kocaoğlu 12 yılını anlattı!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediyesinin ev sahipliğinde “2004'ten 2016'ya Yerel Kalkınmada İzmir Modeli” konulu bir sunum gerçekleştirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 13.01.2017 08:36
  • Güncelleme Tarihi : 13.01.2017 08:36
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Başkan Kocaoğlu 12 yılını anlattı! haberinin görseli
Başkan Kocaoğlu 12 yılını anlattı! haberinin görseli

TANER UYANIKER

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediyesi tarafından düzenlenen “2004'ten 2016'ya Yerel Kalkınmada İzmir Modeli” konulu sunumda konuştu. Bornova’daki oda, dernek ve sivil toplum örgütü yöneticileri, muhtarlar ve akademisyenler ile kamu kurum ve spor kulüplerinin temsilcilerinin davet edildiği toplantıda Başkan Aziz Kocaoğlu, göreve geldiği günden itibaren gerçekleştirdiği çalışmaları anlattı, soruları cevapladı.

Sunumun açılışında konuşan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye'ye örnek, uluslararası alanda ses getirmiş bir yerel yönetici olarak bizleri en iyi şekilde temsil ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin bu başarı öyküsünü en iyi şekilde anlatmamız lazım” dedi. Atila, bu toplantının başka ilçelerde de tekrar edilmesinin çok faydalı olacağına inandığını söyledi.

‘3 Ç FORMÜLܒNÜ AÇIKLADI!

Kocaoğlu, göreve geldiği 2004 yılında göreve geldiklerinde yıllardır birikmiş bir borcun olduğunun altını çizerek hayata geçirilen stratejik planlarla hem borçları ödediklerini hem de yatırımlar yaptıklarını vurguladı. İzmir’de her dalda yaptıkları yatırımlardan bahseden Kocaoğlu, yerelde kalkınmanın formülünü “3 Ç formülü” olarak ifade ederek bunu; “Çalmayacak, çaldırmayacak ve çok çalışacak” kelimeleriyle özetledi. Çalışmalarında her zaman aklı ve bilimi rehber aldıklarını ve bu çerçevede 500'e yakın proje ile yola çıktıklarını hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi: “Belediye başkanının projelerini öncelik sırasına göre seçerken bir hayali olmalı. Bu hayale biz yerelde kalkınma adını verdik. O nedenle de bir yatırıma başlarken önce ‘Kentteki insanların lokmasını nasıl büyütürüz, kenti nasıl kalkındırırız?’ diye sorduk. Bunu başarmak için yola çıkarken başarılı bir yönetimin mutlaka güçlü bir finans yapısıyla olabileceğini gördük. Borç ödeme ve vergi verme ahlakı kişiliğinin vazgeçilmez özelliklerinden biridir. Borç ödemezsek, ekonomik olarak güçlü olmazsak belediye başkanlığını sürdüremeyiz. Hem borç ödeme kabiliyetin ve piyasada itibarın olacak; kredi kuruluşlarına, bankalara, müteahhitlere güven vereceksin hem de yaptığın, yapacağın projelerde İzmirlilerle aranda güven ortamını sağlayacaksın. Karşılıklı güven yoksa o güveni tesis edemezseniz, uzun süre birlikte yürümeniz, uzun süre belediye başkanlığı yapmanız mümkün değil!”

“TASARRUF YAPTIK”

Belediye olarak tasarrufa çok fazla dikkat ettiklerini ve bunun sayesinde belediyeye milyonlarca avro kazandırdıklarını hatırlatan Kocaoğlu, “Kalkınma lafla olacak bir şey değil! Biz hesabımızı sağlam yaptık ve tasarrufa önem verdik. Tasarruf yapılmazsa yatırım yapamaz, yatırım yapamazsanız da hizmet veremezsiniz. İhale yapmak benim değil, bürokratın görevi. Bugüne kadar hiçbir ihaleye katılmadım. Benim görevim yaptığım stratejik planı uygulamak ve onu takip etmek. Ancak ihalelere katılan firmaların birbiriyle yarışını yeğledik. Örneğin sadece metro çekerlerinin alımında, bu şekilde 170 milyon avro tasarruf ettik. İzmir Büyükşehir Belediyesi, merkezi hükümetin kente yaptığı yatırımdan daha fazlasını yaptı. Görev süremizi tamamladığımızda, kente 15 milyar liralık yatırım yapmış olacağız. Tarıma ve kırsala daha önce el atılmadığı, ilgilenilmediği için İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu alandaki desteklerimiz ön plana çıktı. Ancak kalkınma stratejimiz içinde tarım ve hayvancılığa verdiğimiz destekler kadar sanayiye, turizm ve hizmet sektörüne, ticarete verdiğimiz büyük destekler de var” dedi.

SÜT ÜRETİMİ İZMİR'DE YÜZDE 440 ARTTI

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan ve yıllardır ihmal edilen üreticinin güçlenmesi için arazi yollarını asfaltladıklarını, kooperatiflerle sözleşmeli üretim modelini hayata geçirdiklerini, Süt Kuzusu Projesi, keçi-koyun dağıtımı gibi pek çok çalışmayı birlikte yürüttüklerini ifade eden Başkan Kocaoğlu, şu ifadelerde bulundu: “Türkiye'de süt üretimi yüzde 100, İzmir'de ise yüzde 440 arttı. Yani 4,5 kat fazla arttı. Tarım ülkede 2.1 oranında büyürken, İzmir'de 5.5 oranında büyüdü. Geçenlerde büyük bir firma, Tire Organize Sanayi Bölgesi'nde 850 kişinin çalıştığı fabrika açtı. Tire, Kiraz, Beydağ, Ödemiş, Bayındır bölgesindeki süt üreticilerinin sütleri pazarlanıyor, daha çok değer kazanıyor. Artık o bölgedeki üreticilerin pazar bulma gibi problemleri olmayacak. Biz de ayrıca süt tankları dağıtıyoruz. Türkiye'de sadece İzmir'de sütler soğuk zincirle toplanıyor. Tire Süt Kooperatifi'nin ürünleri büyük market zincirlerine girerek pazar sahibi oldu. Tire Süt ve Ödemiş Bademli kooperatifleri, Birleşmiş Milletler tarafından kırsal kalkınmada en iyi kooperatif dalında ödül aldı.”

“İZMİR KİMSE SU VERMESE DANA KALKINABİLECEK BİR KENT”

Hayalperest değil realist İzmir'in dinamik bir kent olduğunu ve buna inanarak yola çıktıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Herkesin kaderine bir şey düşer. Belediye başkanlığı böyle bir şeydir. Elinde eksik neyse, onu yapmak zorundadır. Belediye başkanı aklı ve bilimi kullanıyorsa, hayalperest değilse, tribüne oynamıyorsa, realistse başarır. İzmir’de 25 yıllık bir çöküş süreci yaşanıyordu. Bunun nedenleri farklı olabilir. Kimi ‘İktidara ters düştü' der, kimi başka bir şey. Ancak İzmir, kendi dinamikleriyle, kendi insan gücüyle, kendi yatırımcı firmaları ile kimse su vermese dahi kalkınabilecek bir kenttir. Biz bunu ispat etmeye çalışıyoruz ve ettik de.”