Sayfa Yükleniyor...
Başkan Soyer’in görevdeki 2 yılını değerlendiren AK Parti İzmir İl Başkanı Sürekli, “Performanslarına bakıldığında, elde sadece koca bir ‘Yok’ vardır” dedi
SULTAN GÜMÜŞ
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, gerçekleştirdiği basın toplantısı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2 yılını değerlendirdi. Başkan Sürekli, İl binasında düzenlenen toplantıda, “Belediyenin şirazesi kaymış. PR’la geçirilen içi boş koskoca 2 yıl, İzmir’in gelecek hanesinden düşülen 2 yıldır” diyerek eleştirilerini sıraladı.
Bir sunum eşliğinde konuşmasına başlayan Sürekli, öncelikle, “Milli İrade ne derse; ‘başımız üstünedir’ deriz. İzmirliler, 31 Mart’ta bize yerelde ‘Sen muhalefetsin’ dedi. CHP’yi de ‘icracı’ olarak seçti; yerelde hizmetin yetkilisi ve sorumlusu yaptı. Başımızın üzerine koyduk. İzmir’in bu kararının üzerinden 2 yılı aşkın bir zaman geçti. Yolu neredeyse yarıladılar. Yerelde muhalefet misyonumuz gereği; bu 2 yılı değerlendirmek istedik. Ama baktık ki; CHP’li Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin performansında pek bir değişiklik yok. Tabi ki, artan borçları, yanlış, şaibeli karar ve uygulamalardaki artışları, çözüm üretmedikçe dağ gibi büyüyen temel sorunları saymazsak!” dedi.
İZMİR ‘YOKLAR’ DÖNEMİ YAŞIYOR!
Sürekli, sözlerine şöyle devam etti: “Ne yazık ki; İzmir’in güvenip umudunu bağladığı CHP; bu dönemin iki yılını geride bırakırken; hizmet karnesiyle tam bir sükut-u hayal yaratmıştır. Bu sadece bizim değil; İzmir sokaklarının kelamıdır ve pişmanlık sözüdür. Tabiri caiz ise ‘Bal yapmaz arı’ misaliler. Ses yüksek, hareket çok; ama ortada bal yok. Otorite yok, liyakat yok, koordinasyon yok, planlama yok, iş yok, takip yok, denetim yok, mali disiplin yok, özür yok. İzmir; CHP eliyle yazılan tarihi bir ‘yoklar’ dönemi yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP idaresindeki 6. dönemini yaşamaktadır ve hiç bu kadar üretim ve beceriden uzak; hiç bu kadar telafisi zor zafiyetler yaratan; hiç bu kadar İzmir’den bi haber olmamıştır. PR’la geçirilen içi boş koskoca 2 yıl, İzmir’in gelecek hanesinden düşülen 2 yıldır. Önceleri miras yedi diyorduk ama; artık mirasa da sahip çıkamayan, halen kadrolarını ve kurumsal işleyişini oturtamamış, şehri gerileten bir tabloyla karşı karşıyayız.”
İÇLER ACISI BİR MANZARA…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bakkallardaki veresiye defterlerinden sildiği borçları da gündeme getiren Sürekli, “Bir Vezir-i Azam edasıyla, ‘biz hayırseveriz’ diyerek ortalarda gezen; zor durumdaki vatandaşın bakkal defterini kapatmak için esnafın tezgâhına para savuran, bir ekmek için padişahını zorla alkışlatan büyükşehir bürokratlarıyla karşı karşıyayız. Bu sosyal belediyecilik değil, içler acısı bir manzaradır. İşin en acı tarafı; yaşanan bu kötü tablonun bir açıklamasını, savunmasını yapmayacak kadar; ‘Kim ne derse desin!’ diyecek kadar kayıtsız ve kaygısız olmalarıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ipin ucu kaçmıştır, belediyenin şirazesi kaymıştır. Ve görünen korkunç son, bir uçurumdur” çıkışında bulundu.
İZMİR’E ÇAĞ ATLATACAK ‘SÖZDE’ VAATLER…
Özellikle alt yapı sorunlarına değinen Başkan Sürekli, “İzmir’e çağ atlatacak sözde vaatlerle; hatta ‘cemre’ benzetmesiyle yola çıkan Sayın Soyer; her şeyden evvel; temel hizmetleri gerçekleştirme konusunda inanılmaz başarısız olmuştur. Öyle ki, zahmet edip kendi Hemşehri İletişim Merkezleri’ne gelen vatandaş şikâyetlerine baktıklarında da 1. sırada su ve alt yapı sorununun ne kadar yoğun olduğunu göreceklerdir. Yaşanan sel taşkınları göstermiştir ki; alt yapı perişan haldedir. İzmir'in en az 5 bin kilometre yağmur suyu hattına ihtiyacı vardır. Ancak, mevcut; 640 kilometre yani yüzde 12 civarındadır. Yağmur suyu ve kanalizasyon ayrıştırma projelerini öteleyip, topu gökyüzüne atmak, iklim değişiyor demek çare değildir. Sel taşkınları, yaşanan mağduriyetler artık İzmir’in de canına tak etmiştir. Bunu iki kez sokağa çıkarma, halkla buluşturma gafletinde bulundukları Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu da bizzat yaşamıştır. İzmir halkı, alt yapı isyanlarını bizzat yüzlerine haykırmıştır” ifadelerini kullandı.
TRAFİK, ULAŞIM TAM BİR KABUS!
Trafik ve ulaşımın da tam bir kabusa döndüğünü kaydeden Sürekli, “Yatırım vaatleri, çözüm sözleri askıdadır. ‘Altın bir dokunuşla trafiğin kilitlenmesine neden olan 111 noktada kavşak düzenlemesi yapacağım. Basmane Garı, Alsancak Garı ve Karşıyaka Vapur İskelesi önünde trafiği yerin altına alacağım’ sözlerinde arpa boyu yol almamışlardır. Hal böyleyken tam kapanma döneminde, battı çıktı yapacak trafiği rahatlatacağız dedikleri Alsancak bulvarlarını asfaltlamaları ise sadece göz boyamaktır. Buca Metrosu ki önünü açmamıza karşın ve Bayraklı-Buca-Karabağlar hattında 29 km’lik yeni arter yapacağım vaatleri de halen sözdedir. ‘90 dakika uygulaması’nın vatandaşın aleyhine düzenlenmesine tüm kesimlerden tepki gelmesine rağmen geri adım atmamıştır. İzmir'in ulaşım altyapısının büyük oranda aktarma sistemine dayandığı düşünüldüğünde, sorunun vatandaş açısından ne anlama geldiği anlaşılacaktır” cümlelerini kullandı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ASKIYA ALINDI
“İzmir’in CHP’li yerel idareleri, yıllardır kentsel dönüşüm sorununu da askıda tutmaktadır” diyen Sürekli, şunları da ekledi: “Uzundere, Ege, Örnekköy, Ballıkuyu, Bayraklı, Aktepe ve Emrez Mahallerinde 19 bin 382 konutluk bir dönüşüm vaadeden Sayın Soyer, renkli görseller yayınlamaktan öteye geçemiyor. 874 konutu teslim edecek noktaya geldiler ki bunun 300’ü zaten Sayın Kocaoğlu döneminde temeli atılan projeler. Bu durumda, 2 yılda 574 konut yapıyorlarsa, vaat ettikleri rakama 68 yılda ulaşacaklar! İzmir doğrudan şehir merkezinden geçen 17 fay hattıyla, 7 şiddetinde deprem üretebilecek potansiyelde ve ülkemizde deprem riski en yüksek illerden biridir. Kaldı ki bunu 30 Ekim’de acı bir şekilde tecrübe ettik. Ne yazık ki; yapıların %65’i kaçak ve gecekondulardan oluşan İzmir’de geri kalan yapı stokunun %50 ye yakını deprem yönetmeliğine uygun değil.”
DEV PROJELERİN AKIBETİ BELLİ DEĞİL
“Dev olarak duyurdukları projelerin akıbeti belli değildir” sözlerini kullanan Sürekli, “Körfez Projesi trajikomik bir hal almıştır. Basmane’de bulunan tarihi Yıldız Sineması’nı ve Bıçakçı Han’ı 26 Milyon TL’ye satın almışlardır, tadilat hesapları bu bedeli aşınca projeden haber alınamaz hale gelmiştir. 2018 yılında başlatılan ve halen temel aşamasında olan Opera Binası için 2018'de 65.9 milyon TL, 2019'da 60.7 milyon TL, 2020 yılında ise 26.4 milyon TL harcanmıştır. Toplamda '153 Milyon TL’nin bu aşamadaki bir yatırıma aktarılmış olması tartışma konusudur. Gazeteci Enver Aysever’in adının geçtiği adrese teslim okuryazarlık işinin nasıl ihale edildiğini herkes biliyor. Ayrıntı vermeye gerek yok. Her imzayı atarken tekrar tekrar düşündüğünü iddia eden Soyer, bu konuda neyi atlamıştır, merak ediyoruz. Olayın finali malumunuzdur. Önce kaçamak cevaplar, ardından ihalenin iptali ve ortakların yargıya taşınan gerginliği. Çok değil, bir dönem önce, İzmir’in mallarını satmamakla ve yaptıkları kamulaştırma ve kredi notlarıyla övünen CHP’li Büyükşehir Belediyesi; 2 yıl içinde tam tersi bir tablo yaratmayı başarmıştır! Mevcut kaynaklarını ise İzmir’in önceliği olmayan, arkası yarın denilen ama o yarının bir türlü gelmediği işlere harcamaktadır” bilgisini de paylaştı.
İZSU VE İZBETON DA DURUM İÇLER ACISI
İki lokomatif şirket olan İZSU ve İZBETON’da da durumun içler acısı olduğunu kaydeden Sürekli, “Belediyenin bel kemiği olan ve 1,2 Milyar bütçeye sahip İZBETON; temel işlevini yerine getirecek kadro ve işleyişten yoksundur ve borç batağındadır. Hal böyleyken; Büyükşehir Belediyesinin son 8 yıldır kendi şirketi İZBETON’a verdiği araç – makine kiralama ihalesini, bu yıl başka firmaya devretmesine de akıl sır ermemektedir. Ciddi yatırımlarla açılan Bergama ve Bayındır şantiyelerinin kapasitesi oldukça yüksek olmasına rağmen verimli bir şekilde çalıştırılamamakta, şirket; üçüncü şahıslardan asfalt temin ederek zarara uğratılmaktadır.İZSU ise İzmir’in sorun gördüğü kurumların başında gelmektedir ve liyakattan uzak kadrolara teslim edilerek kaderine terk edilmiştir. Alt yapı yenileme ve yatırımlarının şartnamelere uygunluğu denetlenmemektedir ki İzmir yapboz tahtasına dönmüştür. Açılan çukurlar kapanmamakta; 1 haftalık işler, 3 ay sürmektedir. İstihdam ve kadro atamalarında olduğu gibi; hizmet alımlarında da birçok taşın altından terör sevicilerinin, seçim ortaklığı diyetlerinin çıkması ise başlı başına büyük bir meseledir ve İzmir halkı da bu tutuma karşıdır” şeklinde konuştu.
ELDE SADECE KOCA BİR ‘YOK’ VAR!
Başkan Sürekli, son olarak, “Soyer; 2. yılında sadece birkaç gazeteye verdiği demeçlerden birinde diyor ki; ‘Kafamızı oy sandıklarına gömüp ufku 5 yılı aşmayan kısa vadeli stratejilerle geleceği inşa edemeyiz. En az 20 yıl, 30 yıl sonrasını hayal edip planlamak zorundayız’. Kendisinin; 10 yıllık Seferihisar Başkanlığı boyunca; Büyükşehir Başkanlığını hayal edip planladığını düşündüğümüzde; haklı olarak İzmir için kaygılanıyoruz! Biz, hayali olmayanın gerçeği olmaz, diyoruz ama hayal dünyasında yaşamanın da kimseye faydası yoktur. İzmir’in CHP’li yerel idareleri dönemlerinin 2 yılını tamamlamıştır ve performanslarına bakıldığında, elde sadece koca bir ‘Yok’ vardır. Sayın Soyer’in; genel siyaset eğilimli olduğu kadar; yetki ve sorumluluğundaki yerel meselelere de eğilmesini bekliyoruz. Çizdiği eşitlikçi ve demokrat profilini, ayırt etmeksizin bütün ilçe belediyelerimize yansıtmasını bekliyoruz. Bisiklet dostluğundaki gibi çevreci, disiplinli ve tasarruftan yana olmasını bekliyoruz. Şato’da oturup, kendi deyimiyle arka sıradakilere tankerle su dağıtmasın; bir kez fotoğraf vermek için kullandığı seyyar makam aracı yerine, halkın arasında olsun istiyoruz.
Sayın Soyer’in; tıpkı kurduğu cümleler gibi; doğru, düzgün, yerinde işler yapmasını bekliyoruz” dedi. HABER MERKEZİ
Haber Merkezi