Bayraklı Belediyesinde sular durulmuyor

Bayraklı Belediyesi 2019 yılının ilk meclis toplantısını gerçekleştirdi. Başkan vekili Necati Yıldız öncülüğünde düzenlenen toplantıda gergin anlar yaşandı. Başkan Hasan Karabağ’ın adaylıktan çekilmesi, savcı ve hakimlere, ‘Sen kimsin hırsız, köpek?’ demesi tartışma yarattı

  • Oluşturulma Tarihi : 03.01.2019 11:11
  • Güncelleme Tarihi : 03.01.2019 11:11
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bayraklı Belediyesinde sular durulmuyor haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı’ndan çekildiğini bildirdi. Gerekçe olarak, “Rantçılar beni istemiyor, ihale mafyası beni istemiyor” diyen Karabağ, ardından kalabalığın toplandığı Bayraklı Belediyesi önünde bir açıklama daha yaptı. Karabağ, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘rüşvet’ ve ‘irtikap’ suçlamalarıyla kendisini yargılayan hakim ve savcılara, “Polis, savcı olmuş, adam hırsızlık yapmış, FETÖ’den yatmış beni yargılıyor. Sen kimsin hırsız, köpek?” ifadelerini kullandı. Ve bu açıklamalar Bayraklı Belediyesinin meclis toplantısında da yankı buldu.
AK Parti meclis üyesi Çağlar Haspolat’ın sözlü önergeleri ile başlayan tartışma önlenemez bir hal aldı. CHP’li Gamzegül Çamur ve Veli Topal, Çağlar Haspolat’a, “Siz terbiye sınırlarını aşarak partimize çok çirkin ithamlarda bulunuyorsunuz” dedi. CHP’li Fahrettin Orandi ise, “Sevgi Yolu’ndaki esnaf, yerel partideki arkadaşlarımız sürekli AK Parti’ye gidip Çağlar Haspolat’ın AK Parti’ye zarar verdiğini dile getiriyorlar” sözlerini kullandı. Tüm bu söylenenlere tepkisiz kalmayan Haspolat da, “Maaşa bağladığınız, danışmanlığınızı yaptırdığınız Erkan Karaaslan’dan bahsedin. Belediyelerde üçkağıt yapan adam, hatırladınız mı? HDP ve FETÖ ile seçim zamanı ittifak oluşturan sizsiniz” dedi. Necati Yıldız, güvenlik görevlilerine, “Hazır bulunun. ‘Gelip çıkarın’ dediğim an Çağlar Bey’i çıkarın meclisten” çağrısında bulundu. CHP’li Hatice Tatlı’nın İZBAN grevine değinmesi de sesleri yükseltince Necati Yıldız Meclisi kapatmak zorunda kaldı.



SÜREKLİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ
Sözlü önergelerini sunan Çağlar Haspolat, “Bayraklı Belediyesine ait kapalı spor salonumuz var. Burada üç tane büyük otobüs yaklaşık olarak 9 aydan uzun süredir yatıyor. Bayraklı Belediyesi tarafından kiralanmış, ne amaçla kiralandı, araçlar kimin, neden kiralandı ve bu araçlar neden kullanılmıyor, ne kadar kira ödeniyor? Bunları öğrenmek istiyorum. Bir de bugün sanırım Bayraklı Belediyesi Ankara’ya otobüs gönderecek. Acaba bu otobüsleri mi gönderecekler? Önergelerimi sözlü olarak sunuyorum. Çünkü yazılı önergelerimiz karşılık bulmuyor. Bu nedenle burada dile getiriyorum. Ancak sizler sürekli susturmaya çalışıyorsunuz” diyerek sitem etti. Başkan Vekili Necati Yıldız ise, “Çağlar Bey, bu işler ‘mış’lı cümlelerle olmaz. Yazılı hale getirin, bizler de değerlendirelim. Gerçi gündeme alınacak bir konu da değil. Arkadaşlardan bilgi alıp, sizlere geri döneceğiz. Ne zaman cevaplandıracağımız konusunda da gün veremeyeceğim. Durumu istismar etmeyelim. Benim bildiğim önergeler yazılı olur. Sözlü önergeler bahanesiyle karışıklık yaratmayın. Sizi uyarmıştım, lütfen. Bir kez daha bu şekilde davranırsanız ne yapacağımı görürsünüz. Sayın güvenlik görevlileri hazır bulunsun. ‘Gelip çıkarın’ dediğim an Çağlar Bey’i çıkarsınlar meclisten” cümlelerini kullandı.



SORUSUNU DİNLEMİYORSUNUZ
Söz hakkı alan AK Partili Aynur Çetin konuya değinerek soru sorabilme, önerge sunabilme yetkilerinin olduğunu hatırlattı. Çetin, “Arz etmek istediğim bir konu var. Bu birkaç defadır sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor. Meclisin bilgi edinme ve denetim yollarından biri de ‘soru sorabilmek’. Soru soracak arkadaşlarımız bunu yasa gereği, çalışma yönetmeliği gereği yazılı da yapabilir, sözlü de dile getirebilir. Ancak siz sözlü almak istemediğinizi ısrarla belirtiyorsunuz. Arkadaşlarımızın sorusunu dinlemiyorsunuz dahi. Karamsar ve kuşkucu bir şekilde yaklaşıyorsunuz. Ama mevzuata uygun hareket etmemiz gerekiyor, bizlere de bu yakışır” diye kaydetti. Necati Yıldız, “Bu mecliste kimin hangi maksatla, ne soracağını ezbere biliyorum. İstismar edilmediği sürece uyarınızı dikkate alacağım” yanıtını verdi.
HADDİNİ BİLSİN!
Hasan Karabağ’ın Bayraklı Belediyesi önünde yaptığı açıklamalara yer veren Çağlar Haspolat, şöyle ekledi: “Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi yargılandı. Bu rüşvetle irtikap davasında Hasan Karabağ’ın beraatı verildi, 3 kişinin de yargılanmasına devam edilecek. Buna rağmen Hasan Karabağ Bayraklı Belediyesinin önünde bir konuşma yaptı. Savcılara ve hakimlere hakaret edici bir söz kullanıyor. Ve bunlar sosyal medya üzerinden yayınlanmaya başlıyor. Kendisine beraat veren hakime, savcıya ‘Hırsız, köpek beni nasıl yargılarsınız?’ şeklinde bir cümle kuruyor. Bunca insanı belediyenin önünde toplayıp, adaylıktan vazgeçtiğini açıklıyor, ardından devletin hakimine, savcısına ‘hırsız, köpek’ diyor. Önce Hasan Karabağ haddini bilsin.” Haspolat’ın hakaret edici beyanlardan kaçınması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Bu meclisin adabına uygun olmayan bir terminoloji. Bu beyanların hiçbirini kabul etmiyorum. Hasan Karabağ iyi bir siyasetçidir. Lafınızı bilip de konuşun. Sayın meclis üyeleri lütfen bu grup üyenizi uyarın. Yoksa ben bu grup üyenize son ihtarı yaptım ve yapmak istemediğim bir harekette bulunarak kendisini meclisten çıkartmak zorunda kalacağım. Bu oturmasını, kalkmasını bilmeyen, şuurunu kaybetmiş bir arkadaş” dedi.
ŞUURUNUZU KAYBETMİŞSİNİZ
Söz hakkı alan CHP’li Veli Topal ise “Belediye Başkanımız Sayın Hasan Karabağ’ın sözünü ettiği kişiler bugün FETÖ davasıyla tutuklanmış olan polisler, savcılar ve hâkimlerdir. Hasan Karabağ’ın vurgulamak istediği o davayı hazırlayanların, onu yargılayanların FETÖ’cü olmasıydı ve şimdi hepsi cezaevinde. Şu an ki mevcut hakimlere ve savcılara dediği bir şey yok. Belediye başkanımız bu sözleri onlara söyledi. Onlar da bu ülkenin düşmanıdır. O insanlar bu ülkeyi yıkmaya kalktı” dedi.



CHP’li Veli Topal’in sözlerine karşılık veren Haspolat, “İhanet eden senin partindir” diyerek ekledi: “Ne yapacaksın başkan. Atacak mısın beni? Asıl siz şuurunuzu kaybetmişsiniz. Meclisi yönetmesini bilmiyorsunuz, gerginliği yaratan sizsiniz. Benim söz hakkım varsa dinleyeceksiniz. Erkan Karaaslan’ı konuşun burada. Maaşa bağladığınız, danışmanlığınızı yaptırdığınız Erkan Karaaslan’dan bahsedin. Belediyelerde üçkağıt yapan adam, hatırladınız mı? HDP ve FETÖ ile seçim zamanı ittifak oluşturan sizsiniz.”
SİYASET DEĞİL, AHLAKSIZLIK
Haspolat’a tepki gösteren bir diğer isim de CHP’li Gamzegül Çamur. “Bu kadar da değil. Her şeyin bir usulü, adabı var. Ben partime FETÖ’cü dedirtmem” çıkışını yapan Çamur, “Sizi esefle kınıyorum. Hasan Karabağ 10 yıldır bu ilçeyi yönetmiş bir insan. Orada konuştuklarından dolayı ne size ne de bir başkasına hesap vermek zorunda değil. Siz terbiye sınırlarını aşarak partimize çok çirkin ithamlarda bulunuyorsunuz” dedi. CHP’li Fahrettin Orandi ise Haspolat’a yönelik yeni bir iddia ortaya atarak tartışmayı büyüttü. Orandi, “Çağlar Bey iki de bir bu konuyu yanlış anlatımlarla dile getiriyor. Dinime küfreden Müslüman olsa bari. Ben biliyorum ama onun derdi nedir. Sevgi Yolu’ndaki esnaf, yerel partideki arkadaşlarımız sürekli AK Parti’ye gidip bu arkadaşımızın AK Parti’ye zarar verdiğini dile getiriyorlar. Belirli yerleri kiraya veriyor. Onların ağzıyla konuşuyor” eleştirisinde bulundu. Haspolat, “Kaç yaşında adamsın yalan söylemeye utanmıyorsun. Yazıklar olsun sana. Senin yaptığın siyaset değil, ahlaksızlık” şeklinde çıkıştı.



CHP’li Hatice Tatlı ise İZBAN grevine değinerek şöyle konuştu: “Grev halen devam ediyor. Grevi Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü yönetiyor. Yani Ulaştırma Bakanlığı. Büyükşehir yönetmiyor. İki yıl önceki grevde Büyükşehir Belediyesi yürüttü. Bunu Aziz Başkan ile beraber Genel Müdür görüştüler, Genel Müdürlük tarafınca yürütüleceği kararına vardılar. Ve en son yüzde 26 verildi. Asgari ücret belirlenirken de aynı şey olmuştu. Yine kabul etmediler. Bakınız, Türkiye ekonomisinin durumu belli. Tam seçim arifesinde özellikle yapılıyor. Utanmadan Sendika Başkanı diyor ki, ‘70 yıllık sendikayız 3 kere grev yaptık, ikisi İzmir’de. Peki, senin gücün yetiyor mu, yüreğin yiyor mu başka illerde bu grevi yapmaya?”