BDDK yön çizmeli

EMİRCAN IŞILDAK

Tüketici Sorunları Derneği’nin açmış olduğu dava sonucunda Danıştay, bankaların vatandaşlardan hesap işletim ücreti alınmasının yürütmesini durdurdu. Bu karara göre bankalar, yıllık 10 milyar lira civarında gelir elde ettiği, hesap işletim ücretlerini müşterilerinden tahsil edemeyecek.

Tüketici Hakları Koruma Derneği İzmir Şube Başkanı Gülçin Tonguç da kararın ardından gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Kararın tüketici lehine olumlu olduğunu ifade eden Tonguç, yine de bu kararın bankalar tarafından bozulabileceğini ifade etti. Tonguç, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)’nun yön çizmesi gerektiğini belirtti.

“RESMİ DÜZENLEME ŞART”

Danıştay’ın verdiği kararın olumlu olduğunu söyleyen Tonguç, söz konusu dava ile ilgili de bilgi verdi. “Vatandaşlar kredi kullanırken, bu işletim ücretlerini ödüyorlardı. Bankalar ayrıca mevduat hesaplarını kullandırırken de işletim ücreti kesiyordu. Bu kararla birlikte bankaların bu ücretleri talep etmesi artık mümkün gözükmüyor. Banka tüketicileri inisiyatif almıyor. Bankalar hem diğer ücretlerini, vergilerini alırken, bir yandan da bu hizmetleri kullandıkları için müşterilerinden ayrıca ücret alıyor. Bu mantıksız bir durum. Bu konuda BDDK’nın da yön çizmesi gerekiyor. Örneğin elektrikte yaşanan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili de aynı durumlar var. Dosya masrafları alınıyor. Tüketicilerin bunları masrafları geri isteme hakkı mevcut” değerlendirmesini yapan Tonguç, kararların tüketici aleyhine görünse de sürekli olarak bankalar lehine de değişebildiğini ifade etti.

Tonguç, “Danıştay kararlı maalesef sürekli olarak değişebiliyor. Örneğin bankalar itiraz ettikleri zaman, Danıştay’daki başka daireler de bu kararı bozabilir. Dolayısıyla bu tartışmanın bir zemine oturtulmasının gerekliliğine inanıyorum. BDDK da bu davada taraf olarak yer alıyor. Ancak bu karşılıklı davalarla değil, yasal statü ve ilgili düzenlemelerle tüketici lehine karar alınması lazım” dedi.

“SÖZLEŞMELERİ OKUYUN”

Tonguç ayrıca vatandaşlara da tavsiyelerde bulunarak, “Bu konu uzun bir süredir gündemimizde yer alıyor. Yasa, 2014 Mayıs’ta yürürlüğe girdi. Uzun süre yönetmelikler beklendi. Konu ile ilgili duyduğumuz hassasiyeti sıkça ifade ettik. Dönemin ilgili bakanları konu üzerinde durdu. Halledeceklerini ifade etmişlerdi ancak çok önemli bir adım atılmadı. Tüketiciler halen daha bankaların iki dudağının arasında. Ayrıca kredi kullandırılırken yapılan sözleşmelere o anda imza attırılıyor. Vatandaşlara da tavsiyede bulunuyoruz. O sözleşmelerin bir kopyasını mutlaka alsınlar. Bir gün sonra okuyup, imzaladıktan sonra anlaşma yapsınlar. Bu konuda bilinçsiziz. Bankalar bunu tabu haline getirdi. Sözleşmeleri vatandaşlara vermiyorlar” ifadelerini kullandı.