Beklenti 80 bin ton

İzmir Ticaret Borsası, 2018-2019 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekolte tahminini 80 bin ton olarak açıkladı. Toplantıda yeni sezonda çatlak ürünlerin fazla olduğuna dikkat çekilirken, incirde markalaşma vurgusu yapıldı

  • Oluşturulma Tarihi : 17.08.2018 10:25
  • Güncelleme Tarihi : 17.08.2018 10:25
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Beklenti 80 bin ton haberinin görseli

KENAN YEŞİL
Ege Bölgesi 2018-2019 sezonuna ilişkin kuru incir rekolte tahmini İzmir Ticaret Borsası (İTB) ev sahipliğinde açıklandı. Koordinatörlüğünü İzmir Ticaret Borsası’nın yaptığı kuru incir rekolte çalışmaları, Ege İhracatçı Birlikleri ve Aydın Ticaret Borsası, Tariş İncir Tarım Satış ortaklığında, Tarım ve Orman Bakanlığı, İzmir ve Aydın Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ve Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü ile Aydın Ticaret Odası katkılarıyla gerçekleştirildi. Kuru incir ihracatının neredeyse tamamının yapıldığı Ege Bölgesi’nde 2018/2019 sezonunda elde edilecek rekolteye ilişkin tahmin raporunu açıklayan İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan Şen, “2018/2019 sezonu Ege Bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna göre, hava şartlarının normal seyri halinde yeni sezonda 80 bin ton rekolte tahmin edilmiştir” diye konuştu.

KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL
Gerek coğrafi konumu gerekse tarımsal zenginliğiyle Türkiye’nin dünyanın en gözde ülkelerinden biri olduğunu belirten Özhan Şen, Türkiye’nin birçok gelişmiş ülkeden daha güçlü bir tarımsal ekonomisi olduğunu ve bu güçlü yönü daha çok ortaya çıkarmak, dünya piyasalarında yer bulabilmek, tarım ve tarıma dayalı sanayiyi büyütmek amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı, STK’lar ve üreticiler ile yeni yollar arayışına girilmesi gerektiğini söyledi. Hükümetin ve bakanlığın alacağı kararların Türk tarımına ivme kazandıracağını ve dışa bağımlılığımızı sona erdireceğini dile getiren Şen, “Ayrıca ekonomimizde alınacak önlemler neticesinde son günlerde yaşadığımız kur/parite sıkıntıları yaşanmayacaktır. ABD’nin son zamanlardaki tutumları kabul edilebilir değildir. Türkiye bunun üstesinden gelecek kadar vatanına milletine sağdık insanların yaşadığı büyük bir ülkedir. Ve geldiğimiz noktada yine tarım, ekonomik kalkınmada en önemli kaldıraç olacaktır. Çünkü Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Birçok tarım ürününde kendimize yeter üretim kapasitemiz ve ihraç etme potansiyelimiz var. Bunlardan biri de Ege Bölgesi’nin eşsiz değerlerinden birisi olan incirdir” dedi.
MARKALAŞMA VURGUSU
2017/18 sezonunda, 11 Ağustos itibariyle 61 bin ton kuru incir ihracatı karşılığında, ülkemize 265 milyon dolar döviz kazandırıldığını ifade eden Şen, “Kuru üzüm için bu rakam 430 milyon doların üstünde. Ve daha nice tarım ürünümüz, nice ihracat potansiyelimiz var. Bu nedenle el ele verip güçlenmemiz, doğru ve uzun vadeli tarım politikalarıyla gücümüze güç katmalıyız. İlk atılması gereken adımlardan biri tarım ürünlerimizde markalaşmadır. Dökme ticarete son verip paketli ve katma değeri daha yüksek pazarlama sistemine geçmeliyiz. Verim, kalite ve rekoltemizi arttırarak dünyaya ‘Türk inciri’ni aşılamak birinci vazifemiz olmalı. Üretim sürecinde ithal girdi kullanımını azaltmalıyız. İhraç ettiğimiz ülkelerin talep ettiği ürün standartlarını yakalamak için üreticilerimiz, tarım ilaçlarının kullanımında daha dikkatli olmalı. Zararlı mücadelesinde kimyasal ilaçlar yerine biyolojik ve kültürel önlemleri geliştirmeliyiz. Üretici-tüccar-ihracatçı-üniversite-kamu olarak ortak paydada buluşup sektörümüzü geliştirmeye engel olan hiçbir şey yok. Değerli dostlar bu pasta hepimize yeter. Yeter ki kaynaklarımızı dikkatli kullanalım, yeter ki ürünümüze ve geleceğimize sahip çıkalım, koruyalım, geliştirelim” diye konuştu.

61 BİN TON İHRACAT
Geçtiğimiz yıl bütün kalite sınıflarını kapsayan toplam kuru incir rekoltesini 78 bin 200 ton olarak tahmin ettiklerini ve gerçekleşen müstahsil tescilleri toplamının yaklaşık 83 bin ton olduğunu belirten Özhan Şen, bu yıl ise kuru incirde 80 bin ton rekolte tahmin ettiklerini belirterek, “Geçen yıl rekolte heyetimizin yüzde 5 hata payı ile çok başarılı bir tahmin yaptığını söyleyebiliriz. Şu an için 61 bin ton ihracat, 7 bin ton civarında iç tüketim gerçekleştiğini ve 12 bin ton civarında da bir stok olduğunu düşünüyoruz. Rekolte tahmin heyeti üyesi arkadaşlarımızın yapmış olduğu 2018/19 sezonu ege bölgesi kuru incir rekoltesi arazi çalışmaları sonucuna göre, hava şartlarının normal seyri halinde yeni sezonda 80 bin ton rekolte tahmin edilmiştir. Buna göre yeni sezon rekoltesinin geçen yıl yapmış olduğumuz tahmine göre yüzde 2,25 oranında daha yüksek olmasını bekliyoruz” dedi.
İNCİRDE ÇATLAK ORANI ARTTI
Arazi çalışmaları sırasındaki tespitleri de paylaşan Şen, “Bölgelere göre değişmekle birlikte genel çerçevede yağışların bu yıl iyi olduğu, yağmur ve diğer iklimsel koşulların etkisiyle doğuşların iyi oldu. Ancak bazı bölgelerde başta çiğ ve benzeri olaylardan ötürü çatlak oranın fazla. Çoğu tarımsal ürününde olduğu gibi incirde de geçen yıla göre yaklaşık 7-15 gün arasında erkencilik olduğu tespit edildi. Ayrıca Kanlıbalsıra zararlısının geçen yıla göre daha yoğun görüldüğü, iş malının geçen yıla göre daha az olacağı tahmin edilmektedir. Sonuç olarak bu yıl ağaçların gelişim durumlarının iyi, sürgün uzunluklarının geçen yıla göre daha uzun, bölgelere göre oranı değişmekle birlikte meyve tutumlarının geçen yıl ayarında ve bazı bölgelerde de bir miktar üstünde olduğu gözlemlenmiştir” diye konuştu.

PAZARLAMA VURGUSU
Ege Kuru Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı Meyve Birol Celep ise son günlerde değişiklik gösteren döviz kurlarının bütün tarımsal ürünleri etkilediğini fakat şu anda her şeyin kontrol altına alınmış durumda olduğunu belirterek, “Kurda 5,80’ler civarında. Biz tarımsal ürünlerimizi kur ile değil doğru algı politikasıyla satmamız lazım. Kur ne olurda olsun global dünyada bizim ürünlerimizi olması gereken değerde pazarlamamız lazım satmamız değil. Yeni yapılanmada bakanlıklarımızın desteğiyle kuru inciri ithalatçılara değil buradaki güç oluşumuyla üretici ve diğer paydaşlarımızın nezdinde sunalım ki daha kaliteli ürün geliştirici projeksiyonlara bakabilelim” dedi. Dünyaya Türk kuru meyvesini satmak için değil pazarlamak için çalışmak gerektiğinin altını çizen Celep, “Yeni yapılanmada kur artışını yurt dışındaki ithalatçılara değil üreticilerimize ve diğer paydaşlara sunmamız lazım. Bu sayede daha ürün geliştirici sebepler bulalım. Bizim artık mallarımızı katma değerli satmamız için daha çok çalışıp 100 bin ton kuru inciri hedeflememiz lazım” şeklinde konuştu.