Sayfa Yükleniyor...
Yerel Kent Tarihi Araştırmacısı Bedri Cumhur Doğu, Karabağlar Paşaköprüsü Mezarlığı’nda bulunan Bektaşi mezarlarının talan edildiğini söyleyerek yetkilileri önlem almaya davet etti
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Yerel Kent Tarihi Araştırmacısı Bedri Cumhur Doğu, Başbakanlık Osmanlı arşivlerini kaynak olarak kullandığı Bektaşi tarihi ile ilgili araştırmalarında ilginç veriler elde ederek İzmir kent tarihine katkıda bulunmaya devam ediyor. Bedri Cumhur Doğu, talan edilen Bektaşi mezarlarının vahim durumundan bahsederek yetkilileri işe koyulmaya çağırdı.
KEMİKLERİ DIŞARIDAYDI
Bedri Cumhur Doğu, Paşaköprüsü Mezarlığı’nın 18 Ada olarak geçen bölgesinin Bektaşi mezarlarına ait pek çok mezar taşı ile çevrili olduğunu dile getirerek, “Bu mezarı ilk gördüğümde çok korkunç bir halde, kemikleri dışarıdaydı. Bunun üzerine Mezarlıklar Müdürlüğü’nden gelerek kemikleri yeniden defnettiler. Sonrasında 22 Ekim 2018 tarihinde CİMER üzerinden şikayet ile başvuruda bulunduğum, Paşaköprüsü Mezarlığı, 18 Ada’da defnedilmiş Bektaşi azizlerinden Ali Rıza Bey Baba’nın kabrinin restorasyonunun ve ilgili adadaki Bektaşi mezarlarının korumaya alınması talebimin, 28 Şubat 2019 tarih ve 8783 sayılı İzmir 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonun yapılabileceği denilmesine rağmen yaklaşık 2 senedir İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından herhangi bir işlem yapılmadı ve bilgi verilmedi. Restorasyonun 2020 yılı içinde tamamlanacağı söylenmişti ancak yılın bitmesine 2 ay gibi kısa bir süre kaldı” ifadelerine yer verdi. Mezar taşının erken Cumhuriyet dönemi ile ilgili önemli özellikleri olduğunu da vurgulayan Doğu, “Paşaköprüsü Mezarlığı’nda defnedilmiş baş taşında Bektaşiliğin fahri alameti olan teslim taşı (12 köşeli yıldız) işlenmiş, yazılı kaynaklardan Bektaşi inancı mensubu Ali Rıza Bey Baba’nın tahrip edilen mezarı ile ilgili Büyükşehir Belediyesi niçin bekliyor? Konunun ehemmiyeti ve önemi, kültürüne sahip çıkan İzmirli duyarlılığı, Bektaşi inancına sahip kişiler için hassasiyeti bakımından en kısa sürede bir cevap verilmesini bekliyorum” diye konuştu.
SANAT TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMLİ
İzmir kültür tarihi ve envanteri için çok önemli bir mezar taşı olan ve 19. yy. Bektaşiliği’nin çok önemli bir ismi olan saz şairi Midillili Haydar Baba’nın Hacı Bektaşi Veli Dergahı 19. Postnişini (post sahibi) Yanbolulu Hacı Ali Turabi Dede Baba’nın öğrencisi olduğunu aktaran Doğu, “Hüseyin Avni Ozan İzmir Şairleri Antolojisinde kendisinden şöyle bahseder; ‘İyi saz çalan bir şairdir. Saz şairliğinde yetiştiği için irticalen nefes ve gazeller söylemektedir. 20 Ramazan 1335 (10 Temmuz 1917) Salı günü vefat eden Midilli’li Haydar Baba, önce Kadifekale sırtlarındaki Yusuf Dede (Aziz Polycarp) Bektaşi dergahına ait hazireye defnedilmiş, 1932 yılında Vali Kazım Dirik tarafından şehir merkezlerindeki mezarlıkların kaldırılması ve taşınması sebebiyle Paşaköprüsü mezarlığına nakli kubur olarak mezarı nakil edilmiştir. Yusuf Dede Mezarlığı’ndan nakil edilen ve bilinen tek mezar taşı Midillili Haydar Baba’ya aittir. Bu mezar taşı da sanat tarihi anlamında önemli özellikler taşıyor. 12 köşeli Hüseyni tacı şerif dediğimiz Bektaşiliğe özgü bir taçtan oluşuyor ve üzeri destar dediğimiz sarılı bir şekilde bulunuyor. Bu çok ince işçilikle işlenmiş bir mezar taşı. Üzerindeki hat yazısı ise o dönemi anlatan talik yazı dediğimiz bir biçimde yazılmıştır” dedi. Bektaşilerin mezarlarına dair sıklıkla böyle olaylarla karşılaştıklarını da dile getiren Bedri Cumhur Doğu, “Geçen sene İstanbul’da Eyüp Sultan’da bulunan bir mezarlıkta da oradaki mezarların yok edilmeye çalışıldığını gördük. Paşköprüsü Mezarlığı’nda 20-30 bin kişi yatıyor fakat bu kadar mezar arasında sadece Bektaşi mezarları harap edilmiş halde duruyor. Bu mezar taşlarının bu hale gelmesine imkan yok. Bu yüzden kasıtlı yapıldığını düşünüyorum” sözlerine yer verdi.
MEZARLIKLAR GÜVENLİ DEĞİL
Mezarlıkların güvenli olmadığına da vurgu yapan Bedri Cumhur Doğu, “Burada uyuşturucu madde kullananlar bile oluyor. Bektaşilik inanç sistemi hoşuna gitmeyen kişiler tarafından bu hale getirilmiş olabilir. Mezarlıklar Müdürlüğünün ya da emniyetin bu bölgelere daha özverili davranmasını hatta mümkünse İslamiyet’in değişik kollarının mezar taşlarının bulunduğu mezarlıklarda ekstra bir önlem alınmalı. Çünkü tüm bunlar inanç turizmi açısından da önemli” ifadelerine yer verdi.
Haber Merkezi