Sayfa Yükleniyor...
Doğuştan engelli üniversite öğrencisi Seller, iş hayatına atılma yolunda girdiği mülakatta utanç verici bir tutumla yüz yüze kaldı. İddiaya göre, belediye yetkilisinin engel oranını sorması üzerine “Yüzde 94” cevabını veren Seller, “Senin engelin çokmuş. Nasıl yapacaksın!” karşılığını aldı
ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER
İzmir’de yaşayan 23 yaşındaki doğuştan engelli üniversite öğrencisi Buse Seller tekerlekli sandalye yardımı ile hareket ediyor. Ancak Seller’e göre hayatını zorlaştıran bu durum değil toplumdaki önyargılar... Seller son olarak iş hayatına atılma yolunda girdiği mülakatta utanç verici bir tutumla yüz yüze kaldı. İddiaya göre, Narlıdere Belediyesi’nin engellilere istihdam sağlamak amacıyla yayınladığı personel ilanına başvuru yapan Seller, 22 Kasım 2021 tarihinde iş görüşmesine çağrıldı. Belediyeye bağlı bir şirket müdürünün bulunduğu görüşmede Seller, engel oranının sorulması üzerine “Yüzde 94” cevabını verdikten sonra yetkiliden “Ooo senin engelin çokmuş” karşılığını aldı. Seller ayrıca “Nasıl yapacaksın! Sen ne kamera ne de diğer ekipmanları taşıyamazsın, habere gidemezsin!” sözleriyle engeli üzerinden aşağılandı.
ENGELİM ÜZERİNDEN AŞAĞILADI!
İŞKUR üzerinden başvurduğu iş ilanı için geçtiğimiz günlerde Narlıdere Belediyesi’ne görüşmeye çağırdığını belirten Seller, “Yaşar Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon bölümü son sınıf öğrencisiyim. İŞKUR’da Narlıdere Belediyesinin ‘Engelli işçi alınacaktır’ ilanını görünce başvuruda bulundum. 22 Kasım’da iş görüşmesi için belediyeye gittim. Engelli personel alımları yapılırken olması gereken belediye doktoru, iş sağlığı ve güvenliği uzmanının da içinde bulunduğu bir komite eşliğinde görüşme yapılması gerekirken görüşmemde sadece NARBEL Şirketi’nin Müdürü N.C.Y. vardı. İki hafta öncesinde iş müracaat formu, engelimi belirten heyet raporu ve CV’mi ilgililere teslim etmeme rağmen görüşmede bu kişi bana engel oranımı sordu. Engel oranımın yüzde 94 olduğunu söyledikten sonra ise ‘Ooo senin engelin çokmuş’ diyerek kaba bir üslupla bana cevap verdi. Oysa ki İŞKUR ilanında spesifik bir oran veya engel grubu belirtilmemişti. Basın biriminde çalışabileceğimi söylediğimde ise ‘Nasıl yapacaksın! Sen ne kamera ne de diğer ekipmanları taşıyamazsın, habere gidemezsin!’ diyerek beni engelim üzerinden aşağılamaya devam etti. Halbuki eğitim aldığım üniversite bana bu konularda yeterliliğimin olduğunu kısa bir süre içerisinde diploma vererek onaylayacaktır. Son olarak ise sadece evime yakın olduğu için ‘Bizim belediyenin anaokulu var. Seni oraya gönderelim’ diyerek kendimi yetersiz hissetmeme neden olmuştur. 2 yabancı dil bilmeme ve mesleğimle ilgili tüm yetkinliklere sahip olmama rağmen beni bir beden işçisi olarak görmesini ve buna istinaden bana söylediği cümleleri kişilik haklarıma ve bedensel farklılığıma yapılmış bir saldırı olarak görüyorum” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.
BAŞKALARI BU MUAMELEYİ GÖRMESİN!
Hayatın zor olmadığını, hayatı zorlaştıranın karşısına çıkarılan engeller olduğunu vurgulayan Seller, “Tüm dünyada engelleri ortadan kaldıralım ve bedensel engellileri topluma kazandıralım diye mücadeleler verilirken tarafıma yapılmış bu saldırıyı kınıyorum. Benden sonra iş görüşmesine giden hiçbir adaya bu sorular sorulmamış ve 2-3 gün içerisinde işe başlamışlardır. İşe başlayan engelli adaylarının bazılarının orada çalışan amir veya müdürlerin akrabası olması da bu alımda yapılan torpili gözler önüne sermektedir. Bana uygulanan sözlü ve psikolojik şiddete sessiz kalırsam, kendini geliştirmek için gece gündüz okul okuyan engelli öğrenci arkadaşlarım iş hayatına atılmaya karar verdiğinde zorluk yaşamaya devam edecek. Yılmadan bu tür insanlarla mücadele etmeye devam edeceğim. Benim herhangi bir siyasi parti ile bağım yok. Bu olaydan bir çıkarım da yok. Sadece başka engelli arkadaşlarım kamu kurumlarında böyle bir muamele görsün istemediğim için ses olmak istiyorum. Tepkimin parti veya partilerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi