Beraat istiyoruz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 129 sanıklı Büyükşehir Davası’na ilişkin, “Beraatla sonuçlanması bizim manevi olarak moralimizi düzeltecektir. Biz beraat istiyoruz. Buna hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Bizim gönlümüze beraat su serpecektir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 25.10.2016 08:14
  • Güncelleme Tarihi : 25.10.2016 08:14
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Beraat istiyoruz

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı 129 sanıklı tarihi davanın yeni duruşması öncesinde avukat Ercan Demir’le birlikte basının karşısına geçti.

Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıda duruşma için konuşan Kocaoğlu ve Demir sürece ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıda, süreçte görevli emniyet ve yargı mensuplarının tamamının FET֒cü oldukları gerekçesiyle tutuklandıklarına dikkat çekerek, davanın da meşruiyetini yitirdiğini vurgu yapıldı. 129 sanıklı davada 397 yıl hapis istemi ile yargılanan Başkan Aziz Kocaoğlu beraat taleplerini yineledi.

“NİYE YAPILDIĞI KONUSUNDA BİR BİLGİMİZ YOK”

1 Ocak 2011’de belediye şirketlerine yönelik yürütülen incelemeler ve ardından 2 Mayıs 2011 tarihinde başlayan operasyonlarla süregelen tarihi Büyükşehir Davası sürecini özetleyen Başkan Kocaoğlu, “Bu operasyonun niye yapıldığı konusunda bir bilgimiz yok. Belediye başkanı yıpratılırsa buradan ne çıkar? Yerel yönetimi, CHP’li bir belediye yönetiminin zayıflatılmasından başka bizim de aklımıza başka bir husus gelmiyor. Benden kimse bir şey istemedi, isteyemez de. İsteseydi de cevabını alamazdı. Bu süreçle ilgili söylemlerimizde Adalet ve Kalkınma Partisi’nden özür dilememiz söz konusu değildi. İktidar ve devleti yöneten sistem Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Biz başka bir gözle bizim davamızın incelenmesini talep ettik. 15 Temmuz’dan sonra anlaşıldı ki, gizli bir örgüt, yeraltı örgütü söz konusu. Bizim bunu bilmemiz mümkün değil. Biz devleti ve devleti yöneten iktidarı, hukuk sistemini biliriz. Biz de bir devlet kurumuyuz. Devleti yöneten iktidar tarafından organizasyon şeması alınmış, tepesine bir çete yazılmıştır. Bunlar olurken iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi’ydi. Mağdur olan biziz, özür dilenmesi gereken de biziz. Bizim hiçbir yeraltı örgütü ile ilişkimiz söz konusu olmamıştır. Bizi herkes bilir, ilkelerimiz bellidir. Biz 12 senedir bu belediyeyi böyle yönetiyoruz” dedi.

“BERAAT GÖNLÜMÜZE SU SERPECEK”

Kocaoğlu, sürecin sonunda beraat olduğu taktirde maddi ya da manevi tazminat davası açıp açmayacağının sorulması üzerine, “Ben şahsen dava açmayı düşünmem ama 128 kişiye karışamam. Dava benim çektiğim sıkıntıyı geri getirmeyecek. O acı ve sıkıntıyı tekrar tekrar yaşamak istemem. Beraatla sonuçlanması bizim manevi olarak moralimizi düzeltecektir. Biz beraat istiyoruz. Buna hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Maliye kontörlü için geldiler, yapılan kontrollerin maliyeyle alakası yoktu. Bunun denetlemeyle alakası yok’ diyenler vardı. Çalakalem, ilkokul çocuğunun bile yapmayacağı şeyler yaptılar. Onlar için de müracaat ettik. O arkadaşların bizim aleyhimize katkıları olmuştur. Biz ama yarın ama en kısa sürede beraat etmek istiyoruz. Davamız ocak ayına kalırsa 5 yıldır sürmüş olacak. 5 yıldır belediyenin çalışmaları, davranışları ve moral değerlerinde her bakımdan belediyeye negatif ortam yaratmıştır. İzmir’e yaptığımız hizmetlerde bir gecikmeye de neden olmuş olabilir. Ama tüm bürokrat arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. O süreçte üst düzey bürokratlarımız tutuklu olmasına rağmen mesai saatlerini de üstlenerek İzmir Büyükşehir Belediyesi çarkını aksatmadan çalıştırmışlardır. Bizim gönlümüze beraat su serpecektir” diye konuştu.

BAŞBAKAN YILDIRIM’A YANIT VERDİ

Başbakan Binali Yıldırım’ın 2014 yerel seçimleri için , “İzmir’de FETÖ ve CHP birlikte çalıştı. Buna bire bir şahidim” açıklaması hakkında konuşan Kocaoğlu, “Seçimler üzerinden 2 buçuk seneden fazla zaman geçti. Nereden çıktı bilemiyorum. Ben hiç kimseyle kapalı kapılar ardında pazarlık yapmadım yapmam da. Bir Allah’ın kulunu bu FET֒cü, abladır, abidir diye tanımıyorum. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Herkesin bildiği isimleri duyum olarak biz de duymuşuzdur. 2014 yerel seçimlerinde kimseyle pazarlık etmedim. İzmir Büyükşehir Belediyesi operasyonunu yapan FETÖ deniyor, ondan sonraki ilk seçimde ortak olarak da ablasıyla abisiyle FETÖ deniyor. Bu ne biçim çelişkidir? 2014 yerel seçimlerinde İzmir partimize de, belediyemize de köyünden kentine kadar teveccüh göstermiş bizi 3’üncü defa seçmiştir. Bunu başka bir yere bağlamanın, hele hele hiç alakası olmayan bizim seçimimize bağlamanın kimseye bir faydası yoktur. Bence başbakanın bu konuşması gerçekten İzmir, benim açımdan ve kendisi açısından da üzücüdür. Çok üzüldüğümü de buradan ifade etmek istiyorum. İzmir’de ve Türkiye’de kimin nasıl yoğurt yediğini herkes bilir. Bunu en iyi bilenlerden biri de Başbakandır” dedi.

“SÜREÇ İLK ANDAN BERİ HUKUKİ DEĞİL”

Avukat Ercan Demir ise dava süreciyle ilgili bilgi vererek şunları söyledi: “Soruşturmanın başladığı günden itibaren kaynağı hukuki değildir. Toplanan delillerin hiçbiri hukuki değildir. Yargılamanın başlamasından itibaren verilen kararlar hukuki değildir. Sorgulama aşamasında teknik takip kararı veren savcı ve hakimler, soruşturma aşamasında İzmir Büyükşehir Belediyesine gönderilen maliye görevlileri, yakalama, arama, teknik takip, iletişim tespiti, hazırda tutuklama kararı veren hakimler ve yargılamanın başında bu tutuklama tamamlayan bilirkişiler, bunların tamamı Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olmak suçuyla tutukludur. Tamamen hukuk dışı yöntemlerle elde edilmiş, bir usul tartışmasından öte tamamen bir planla oluşturulmuş dosyanın yargılama aşamasının sürmesi bu örgütü tanımak anlamına gelir. Bütün bu eylem ve organizasyonları tanımak anlamına gelir. Bu nedenle İzmir halkının temsilcisi olan seçilmiş belediye başkanı ve yöneticilerinin bu sürecin mağduru olarak anlaşılmaları ve doğurduğu sonucun kabul edilmesi ve soruşturma sürecindeki bu örgütün kumpasları reddedilmeli, tanınmamalı ve karşılığı olarak bizim talebimiz beraat kararı verilerek başka bir kovuşturma işlemine gerek olmaksızın bu süreci gerçekleştirenlerin tanınmaları gerekmektedir. Bu genel süreçten çıkacak net bir sonuç var ki, kaynağı hukuktan alınmamış bir kumpas operasyonudur. Bunun tanınmadığı ve reddedilmesi gerektiğinden yarınki talebimiz derhal beraat kararı verilmesini bekliyoruz.”

Haber Merkezi