Beş çiftçiyle kuruldu marka haline geldi

İzmir’de 1967’de 5 köylünün bir araya gelerek kurduğu Tire Süt Kooperatifi, son yıllarda yaptığı hamlelerle ile 70 milyon lira öz varlığı bulunan merkeze dönüştü


  • Oluşturulma Tarihi : 06.07.2020 13:37
  • Güncelleme Tarihi : 06.07.2020 13:37
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Beş çiftçiyle kuruldu marka haline geldi

İzmir’in Tire İlçesi’nde yaklaşık 53 yıl önce 5 çiftçinin ürettikleri sütü pazarlamak için kurduğu Tire Süt Kooperatifi, şu anda 2 bin 100 ortağı bulunan ve günlük 300 ton süt toplama kapasitesine sahip bir markaya dönüştü. İlçede 1967 yılında 5 üreticinin bir araya gelerek oluşturduğu kooperatif, özellikle son 19 yılda gerçekleştirdiği çalışmalarla dikkati çekiyor. Yıllık 400 milyon lira cirosu olan ve Birleşmiş Milletlerin “en iyi kırsal kalkınma modeli” seçtiği Tire merkezli kooperatif, 2 bin 100 ortağa ve günlük 300 ton süt toplama kapasitesine ulaştı. Süt alım merkezleri, süt analiz laboratuvarı, süt işleme tesisi, 30 ton kapasiteli et işleme tesisi, yılda 15 bin ton sılaj paketleme tesisi, yem, gübre, tohum tedarik depoları, akaryakıt istasyonu olan kooperatifin 415 çalışanı, 135 hizmet araç filosu, 70 milyon lira öz varlığı bulunuyor. Ortaklarının tohum, gübre, mazot ve yemini veren, alet ile ekipman ihtiyacını karşılayan, satış mağazalarında evlerin ihtiyacını temin eden, yerinde eğitim vererek ürün kalitesini ve verimliliği artıran Tire Süt Kooperatifi, çiftçilerin sütünü ve kesimlik hayvanını alıp mamule dönüştürüp, süt tesisinde ayran, yoğurt, pastörize süt, tereyağı, peynir üretiyor. Bu sayede üreticiyi korurken tüketicinin de kaliteli ve uygun fiyata ürün almasını sağlayan kooperatif, yaklaşık 12 yıldır ise “Süt Kuzusu Projesi”yle İzmir’de çocuklara süt dağıtıyor. Türkiye’nin yapısına uygun örnek bir kırsal kalkınma modeli oluşturan kooperatifin başkanı Mahmut Eskiyörük, yaptığı açıklamada, kendisinin 2002 yılında göreve geldiğini ve uzun süredir verdikleri mücadele sonucu Türkiye’nin gündemine oturduklarını belirtti. Birleşmiş Milletler tarafından “dünyanın en iyi kırsal kalkınma modeli” seçilerek dünyaya adlarını duyurduklarını anımsatan Eskiyörük, Türk tarımının hem ekonomik hem de sosyal yönden sorunlarının çözümünde sonuç alıcı bir model oluşturdukları için gururlu olduklarını anlattı.



KÖYDEN KENTE GÖÇ DURDU
Mahmut Eskiyörük, bu modelin ülke genelinde geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Süt ve et tesisimiz var. Ortaklarımızın üretimini işliyoruz. Paketliyoruz, onları katma değerli ürüne çevirip pazarlıyoruz. Yani üreticiyle tüketiciyi buluşturan, her ikisini koruyan, hem gıda güvenliği açısından koruyan hem de üreticinin maliyetini düşürerek onlara para kazandıran örnek bir modeliz. Bu modelle çok olumlu sonuçlar aldık. Şu an Tire’de işletmeler büyüdü, 15 yıl önce 50 ton olan süt üretimi 650 tona yükseldi. Verimlilik arttı, kalite iyileşti. En önemlisi artık gençler kendini güvende hissederek baba mesleğine devam etmeye başladı. Bu sayede köyden kente göç durdu. Türkiye’nin gündemine oturan projemiz ise süt projesi. İzmir’de 2008 yılından bu yana çocuklara süt dağıtıyoruz, çocuklar Tire sütle büyüyor. Bu konuda hiçbir sorun yaşamadan başarıyla bu projeyi sürdürdük.”
Eskiyörük, ortaklarla neredeyse parayı ortadan kaldırdıklarını ve onların tarlasının, çiftliğinin, evinin tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını dile getirerek, toplu alımlarla daha uyun fiyata ürünler alıp girdi maliyetlerini düşürdüklerini anlattı. n AA/İZMİR
ÜRÜNÜ SATAMAMA KORKUSU YOK
“Çiftçim Market” adı altında mağazalar açarak ürünleri buradan tüketiciye ulaştırdıklarını ifade eden Eskiyörük, şöyle devam etti: “Her köye birer soğutma tankı kurarak, sütü soğuk zincirde kontrollü topladık. Bu sayede pazar değerini arttırdık. Ortakların sütünü süt ürünleri olarak, kesimlik hayvanlarını et ürünleri olarak işleyip pazarlıyoruz ve onlara para kazandırıyoruz. Ortaklarımızın ‘ürünü satamam’ diye bir korkusu yok. Hepsi güvence altında emeğinin karşılığını alıyor. Bunun da somut örneği büyüyorlar, 10 yıl önce birkaç ineği olan ortağımın şu anda 80-100 ineği oldu. Daha önce ürünlerin pazarlanmasını bayiler ve zincir marketlerle yapıyorduk şimdi ‘Çiftçim Market’ adı altında mağazalar açmaya başladık. Burada sadece kooperatif ürünleri satılıyor, şu an açtığımız 30’un üzerinde mağazalarda ürünler var. Burada tüketiciler güvenli gıdaya ulaşırken verdikleri para direk üreticiye gidiyor. Böyle bir buluşmayı sağladık.” 

 

Haber Merkezi