Beslenmede nelere dikkat etmeliyiz?

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER
Vitamin ve minerallerin vücutta bağışıklık sisteminin güçlenmesi, kemik gücünün artması, göz sağlığının iyileşmesi gibi birçok işlevin gerçekleşmesini sağlamaya yardımcı besin ögeleri olduğunu belirten Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral bu konuda açıklamalarda bulundu. Oral, “Mineralleri doğada bulunan inorganik maddeler olarak tanımlayabiliriz. İnsan vücudunda büyüme, gelişme sağlarken yaşamın sağlıklı olarak devam edebilmesine yardımcı olurlar. İnsan vücudunun yüzde 4’ünü oluştururlar” dedi.
DÜZENLİ OLARAK KULLANILMASI ÖNEMLİ
Metabolizmanın düzgün çalışması için beslenmenin önemine vurgu yapan Uzm.Dr. Onur Oral, “Beslenme deyince aklımıza vitamin ve minareler mutlaka gelmeli. Mineralleri doğada bulunan inorganik maddeler olarak tanımlayabiliriz. İnsan vücudunda büyüme, gelişme sağlarken yaşamın sağlıklı olarak devam edebilmesine yardımcı olurlar. İnsan vücudunun yüzde 4’unu oluştururlar. Fakat fonksiyonları oldukça önemlidir. Mineraller, vitaminlerin aksine ısı ile değer kaybetmezken değerlerini korur. Minerallerin zamanında ve düzenli olarak alınması oldukça önemlidir. Mineral deyince aklımıza ilk gelecek olan Kalsiyumdur. İnsan vücudunda kanın pıhtılaşmasında önemli yer tutar. Aynı zamanda kan basıncını sağlar. Yapılan her türlü fiziksel aktivitede kasların kasılmasına yardımcı olur. Bilindiği üzere kemik ve diş yapısının oluşmasında önemlidir. Kalsiyum yetersizliği dünyada çokça görülen bir rahatsızlıktır. Kemik erimesinin temel sebebidir. Beslenme düzeneğinde kalsiyumu süt ve süt ürünlerinden temin edebiliriz. Yumurtanın sarısı ve tahıllarda da çokça bulunur. Fosforda bir başka önemli mineraldir. Sıklıkla kalsiyum ile beraber alınır. Kalsiyum fosfat kemik yapısı, dişler ve benzer yapılarda görülür. Kalsiyum fosfat kemik yapısının en önemli parçasıdır. Fosforun tek özelliği kalsiyum ile birleşerek kemik yapısını oluşturmak değildir. Aynı zamanda bazı asit baz tamponları ile asit ortamının oluşmasını engelleyerek, vücudun denge fonksiyonunu sağlar. İnsan vücudundaki kanın PH dengesini korur. Fosfor minerali daha çok protein içeriği yüksek gıdalarda bulunur. Süt ve benzer ürünler, et ve et ürünleri fosfor açısından oldukça zengin ürünlerdir” diye konuştu.
SAĞLIKLI BİR METABOLİZMA İÇİN MİNERALLER
Sodyum, potasyum, klor minerallerine değinen Oral, “Bu mineraller vücudu destekler. Özellikle Sodyum Klorür’ün temel kaynağı tuz olduğunu bilmeliyiz. Tuz, kan dolaşımında önemli rol oynar. Magnezyum minerali kemik ve kaslarda yoğun biçimde bulunur. Vücudun enerji metabolizmasını düzenleyen yapıdadır. Kan basıncı gibi hayati fonksiyonu yürütür. Yeterince ve sağlıklı alındığı takdirde kas kramplarını giderir. Vücudun daha enerjik çalışmasını sağlar. Magnezyum için en değerli kaynaklar kuru baklagillerdir. Demir, hemoglabin yapısında bulunan değerli bir mineraldir. Kandaki oksijenin dağıtılmasında önemli rol oynar. Sağlıklı bir solunum ve oksijenlenme için demir mineralinin vücudumuzda bulunması gerekir. İlaç ve gıda takviyesi olarak alınabilir. Kırmızı et türevlerinde bolca bulunur.  Demirin vücutta emilebilmesi için c vitamini ile alınması gerekir. Tüm vitamin ve mineraller birlikte alındığı takdirde gerekli faydayı gösterir. Dengeli beslenmede vitamin ve minerallerin eş olarak alınması esastır. Bir önemli mineral ise iyottur. Tiroid dokusunda fonksiyon görür. İyot bu bağlamda önemlidir. Tiroidin sağlıklı çalışması için iyot büyük bir mühimmiyet taşır. İyot takviyeleri mutlaka yapılmalıdır. Bu bağlamda iyotlu tuz kullanımı önemlidir. Özellikle deniz tuzları iyot bakımından zengindir. İyotun doğal kaynakları ise deniz ürünleridir” dedi.