‘Best For Energy’ ile İzmir, temiz enerjide kümelenecek

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

İzmir, son on yılda rüzgâr enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarında yaptığı atılımlarla ‘Temiz Enerjinin Başkenti’ unvanını bileğinin hakkı ile kazanmış bir şehir. 2016 yılından itibaren İzmir merkezli olarak faaliyet gösteren Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA) ise yenilenebilir enerji ekipmanlarının ülkemizde konuşlu firmalar tarafından üretilmesini, katma değer zincirinde yerli firmalarımızın ağırlıkla yer almasını vizyon olarak belirleyen bir sivil toplum örgütü. ENSİA paydaşlarıyla büyük bir çaba harcadığı ve en önemli projeleri arasında gösterdiği Best For Energy projesine büyük bir vurgu yapıyor. ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Vatansever de gazetemize ülkemiz ve kentimiz için yenilenebilir enerjinin potansiyelinden bahsederken, Best For Energy projesinin altını çizdi.

PROJEYE 3,1 MİLYON EURO’LUK DESTEK!

2020’de başlayan ve 36 ay sürecek Best For Energy projesinin AB’den 3,1 milyon Euro hibe desteği aldığını belirten Başkan Vatansever, projenin çok sayıda etkinliğe imza atacağına vurgu yaptı. Başkan Vatansever, “Geçen beş yılda kurumsal yapılanmasında büyük yol kat eden derneğimizin, en önemli projeleri arasında, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) paydaşı olduğumuz “Best For Energy” geliyor. ‘Kümelenme’ yaklaşımını temel alarak; İzmir ve çevresinde sektörel dönüşüm sağlanmasını, temiz enerji ekipmanları ve çevre teknolojilerinin üretiminin gerçekleştirilmesini amaçlayan Best For Energy, 2020-2023 yıllarını kapsayacak ve 36 ay sürecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızın Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında Avrupa Komisyonu tarafından 3,1 milyon Euro hibe destek almaya hak kazanan Best For Energy ile temiz enerji zincirinde yer alan ve bu alana yönelmek isteyen şirketlerimizin kapasitelerinin geliştirilerek yatırım ve ihracatlarının artırılmasını amaçlıyoruz. Bölgesel rekabet gücünün geliştirilmesi ve paydaşlarımız arasında iş birliğinin güçlendirilmesine odaklanan projemiz kapsamında;300 firma ve girişimciye yönelik eğitim ve danışmanlık desteği, 150 firmamız ile bölgesel değer zinciri analizi, 100 uluslararası firma ile değer zinciri analizi, uluslararası B2B etkinlikleri, odak grup toplantıları, ideaton etkinlikleri ve uluslararası iş ziyaretleri gerçekleştireceğiz” ifadelerine yer verdi.

HER 5 RÜZGÂR SANTRALİNDEN 1’İ İZMİR’DE

Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda büyük bir başarıya imza attığını da söyleyen Başkan Vatansever, Türkiye2de her 5 rüzgar santralinden 1’nin İzmir’de olmasının gururunu yaşadıklarını söyledi. Başkan Vatansever, “Ülkemiz gerek yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırım gerekse devreye alınan kurulu güç başlıklarında dünyanın dikkatle izlediği başarıya imza attı. 2006 yılında sadece 51 Megavat (MW) olan rüzgâr enerjisi kurulu gücümüz 2020 yılı sonunda 161 kat artarak 9 bin 244 Megavat (MW) seviyesinde yükseldi. 2030 yılında bu rakamın en az 25 bin MW mertebesine ulaşacağını öngörüyoruz. Bu durum önümüzdeki on yılda rüzgar enerjisinde en az üç kat büyüme yaşayacağımızı gösteriyor. Ülkemizde halen yaklaşık 2 bin 500 MW kapasiteli rüzgar santralinin inşa sürecinin ise devam ettiğini hatırlamamız gerekiyor. Bu başarı ile Avrupa’da rüzgar enerjisinde yedinci sıraya yükselmenin gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Bu büyük başarıya imza atan tüm ana ve yan sanayicilerimizi, sektörün önünü açan bürokratik mekanizmalarımızı ENSİA olarak alkışlıyoruz. İzmir’imiz ise ülkemizdeki her beş rüzgâr santralinden birine ev sahipliği yaparak bin 620 Megavat kurulu güç ile açık ara liderliğini sürdürüyor. İzmir’i bin 166 MW ile Balıkesir ve 717 MW ile Manisa izliyor. Bu veriler ışığında, tüm Türkiye’deki RES’lerin yüzde 42’sinin İzmir, Balıkesir ve Manisa’da olması; Best For Energy projesinin kümelenme adresinin İzmir olmasının ne kadar doğru bir tercih olduğunu hepimize anlatıyor” değerlendirmesinde bulundu.

25 MİLYARLIK DOLAR EKİPMAN PAZARI

Önümüzdeki 10 yılda 25 milyarlık dolar ekipman pazarının ortaya çıkacağını da sözlerine ekleyen Başkan Vatansever, “Hükümetimizin “2030 yılında toplam enerji tüketiminin yüzde 30’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması” vizyonu ile önümüzdeki on yıl için en az 25 milyar dolarlık bir ekipman pazarı ortaya çıkacak. Dolayısıyla iç pazarda oluşacak ihtiyacın ithalat ile değil, Türkiye sınırlarında yapılacak üretimle karşılanması ve ihraç edilmesi; hem cari açığın azalmasını hem de kıt olan dövizin ülke içinde kalmasını sağlayacak. Rüzgârda yaşadığımız başarının benzerinin güneş, jeotermal ve biyokütle kaynaklı enerji yatırımları için de geçerli olduğunu düşünüyolruz. Türkiye, güneş santrallerinin devreye alındığı 2014 yılından bugüne dünyada GES kurulu gücünü en fazla artıran 9’uncu, Avrupa’da ise 3’üncü ülke konumuna yükseldi. 2019 yılında 932 MW’lık güneş enerjisi yatırımı devreye alınmış, Eylül 2020 ayı itibarıyla 6 bin 300 MW GES kurulu gücüne ulaşmış durumdayız. Bu rakamlar hepimizi için övünç kaynağı olması gerekse de güneş enerjisinde ülkemizin potansiyelinin çok çok gerisinde olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Bin 600 saat güneşlenme süresi ile Türkiye’den yüzde 60 daha az güneş alan Almanya’nın, güneş enerjisinden 50 bin Megavat, yani bizden 8,2 kat fazla enerji üretmesi hepimizi düşündürmelidir. Benzer durum biyogaz ve dünyada potansiyeli en yüksek 4’üncü ülke olduğumuz jeotermal enerji için de geçerlidir” diye konuştu.