Beyaz altında tehlike çanları

Türkiye’nin ‘beyaz altını’ olarak bilinen pamuk, ‘0’ gümrük vergiyle ülkeye giren ABD’nin pamuğuyla başı dertte. Sektör temsilcileri ise, “Pamukta yaşanan sorunlara acilen müdahale edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde sonbaharda iyi şeyler görmüyoruz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.08.2019 12:48
  • Güncelleme Tarihi : 01.08.2019 12:48
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Beyaz altında tehlike çanları haberinin görseli

NURETTİN BAKİ
Beyaz altın olarak bilinen ve Türkiye’nin ihracattaki yüz akı olan pamuk sektörü zor günler geçiriyor. ABD pamuğunda yaşanan ucuzluk ve bu pamuğun 0 gümrük vergiyle Türkiye’ye girdiğini, Türk pamuk üreticilerini zor durumda bıraktığını aktaran sektör temsilcileri ise konuya acilen müdahale edilmediği takdirde sonbaharda ciddi sıkıntı yaşayacaklarına dikkat çekti.  Türkiye’nin pamukta diğer ülkeler gibi bir pamuk stratejisi olması gerektiğinin altını çizen İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Başkanı ve ELİDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz, Çin ile olan anlaşmazlık yüzünden ABD’de pamuk fiyatının 85 Cent’ten 60 Cent’e düştüğünü bildirdi. ABD pamuğunun bu düşüşle birlikte sıfır gümrükle Türkiye’ye girdiğini vurgulayan Kocagöz, “Üreticilerimiz maalesef karşısında ülkeye 0 gümrükle giren bu ABD pamuğunu görüyor. Türk üreticisi olarak geldiğimiz noktada, şu an pamuk fiyatları 9-10 TL arasında. Şu anki maliyet ise 12,5 TL.  Pamuk fiyatı 9-10 TL ve karşınızda diğer ülkelere pamuk satmak isteyen bir ülke var. Bu durumda herkes kendi stratejisini belirliyor. Türkiye olarak bizim de kendi stratejimizi belirlememiz gerekiyor. 2019 yılında ekilen hasat edilen pamukların destekleme miktarı hala belirtilmedi, bir belirsizlik var. 2018 yılının ödenmesi gereken primlerin yüzde 30’u hala üreticimize ödenmedi” ifadelerine yer verdi. “Önümüz sonbahar ve pamukta ciddi sıkıntılar görüyorum” diyen İTB Meclis Üyesi Bülent Uçak ise borsa olarak 127 yıllık konuyu güncellemeleri gerektiğini bildirdi. İTB’nin pamuktaki bir başka Meclis Üyesi Şeref İyiuyarlar da sektördeki tekstilcilerin riyakâr olduğunu, yerlilik millilik deyip 10 kuruşa daha ucuz olan Yunan pamuğunu tercih ettiklerini söyledi.
TEKSTİLİC KARINI DÜŞÜNÜYOR!
Sektörde uzun vadede düşünenin olmadığını da söyleyen Başkan Kocagöz, özellikle tekstilcilerin karını düşünmekten başka bir şeyi düşünmediğini belirtti. Kocagöz, “Bunun yanında olayın bir başka ayağı da tekstilci, alıcılar. Sanayici 10 yıl boyunca arka bahçesinde yapılan üretim artışını bir fırsat olarak biliyor. Düşen fiyatları da kendi maliyetlerine yansıtarak karını artırmaktan başka hiç bir gözle görmüyor. Uzun vadeli düşünen yok. Yurt dışında oluşan bu olumsuzlukla birlikte hareket eder duruma geldi. Buradan uyarmış olalım, eğer önlem alınmazsa pamuk üretimimiz tekrar 400-500 tonlara geri döner. Sonra Amerikan pamuk fiyatı 100 Cent’e çıktığında oradan almak zorunda kalırlar” diye konuştu.
STK’LAR ÜRETİCİYİ KORUMALI
STK’ların asıl görevlerinin üreticiyi korumak olduğunu aktaran İTB Meclis Üyesi Bülent Uçak ise, yüksek fiyatlarla ABD menşeli pamuk araçlarının alındığını bildirdi. Uçak, “Pamukta desteklerin üç veya beş yıllık sürelerle açıklanmasını bekliyoruz. STK’ların asil görevi üreticiyi korumaktır. Ama bazı kararlar alınırken önce karar alınıyor sonra yanlışlığı anlaşılıyor ve geri dönülüyor. Pamukta ürettiğimiz bitkisel yağ noktasındaki katkısı, pamuk çekirdeğinden elde edilen yeme olan katkısı. Bunların hepsini bir kenara koyuyoruz. Sadece Söke Ovası’nda Amerikan menşeli araçlar alındı, bunların bir tanesi 350 bin dolar. Paketlemeli olan varsa 700 bin dolara kadar çıkıyor. Biz bunları tavuk kümesi olarak kullanmak için almadık” değerlendirmesinde bulundu.
EMANET SİSTEMİ ACİLEN KALDIRILMALI
Gelecek yılların primlerinin halen daha açıklanmadığını dile getiren Uçak, pamuktaki bazı konuların güncellenmesi gerektiğini aksi takdirde sektör olarak pamukta sıkıntı yaşayacaklarını savundu. Emanet sisteminin de acilen kaldırılması gerektiğini belirten Uçak, “Önümüzdeki yılların primleri daha açıklanmadı, üretici burada önünü göremez. Ne ekeceğimi ve kaç paraya satacağımı bilmiyorum. Burada devamlı yurt dışındaki fiyatlar baz alınıyor. Yurt dışındaki fiyatlar uygulanan destekler girdi maliyetlerine uygulanan sübvansiyonlar Türkiye’de uygulanmıyor ki. Bunlar çok önemli noktalar ve sıkıntı yaşayacağız. Borsa olarak bu 127 yıllık konuyu güncellememiz lazım. ‘Söz senettir biz öderiz’ yok. Bugün 100 ton pamuk 1 milyon TL. Bunun garantörü yok. O zaman bu sistemi değiştirelim. Bizim sanayicimiz bunları çok iyi biliyor. Yurt dışından pamuk alındığında ödeme yöntemleri çok iyi biliniyor, hepsini peşin alıyorlar. Ancak Türkiye içerisindeki alışverişler uzun sürüyor. Bununla ilgili kafamda bir plan var bunu paylaşmak istiyorum. Güncellenmemiz gerekiyor. Gelenekten geliyoruz ama geleceğe de gözlerimiz kapalı gitmeyelim. Dünyadaki alışveriş sistemi artık garantili ama bizde garanti diye bir şey yok. Önümüz sonbahar ve ciddi sıkıntılar görüyorum. Emanet sistemi acilen bitmeli. Çırçırcılara da emanet sistemine bir çerçeve getirmeleri için sesleniyorum. Bu işin peşinde hepimiz çok koştuk. Şu anda hala ödenecek primlerin ne olduğu belli değil. Sorunlarımız var lütfen buraya kulak versinler” diye konuştu.
ARTAN MALİYETE DİKKAT!
Pamuk fiyatının düşme oranında girdi maliyetlerinin artmasına dikkat çeken İTB Meclis Üyesi Şeref İyiuyarlar ise, “Önümüzde maalesef şartlar böyle giderse çok kötü bir sonbahar var. Çünkü geçtiğimiz senenin kur artışından ve dünyadaki pamuk fiyatlarının artışından dolayı, pamuk belli bir yere geldi. 12 TL gibi fiyatlara geldi. O hızla da dikim yapıldı. Dikim yapılmasının ertesinde dolar düştü ama maalesef gübre, tohum ve ilaç, o yüksek kur fiyatlarından fiyatlandı. Şu an hiçbir şey geri gelmiş değil. Yani 24 liralık bir torba gübre, bu memlekette 58 liraya kadar satıldı. Bunlar hep maliyet. Geçenlerde yaptığımız bir maliyette dekar maliyeti şu an 2 bin 200 lira. 2 bin 200 lirayı, bugün 500 kilogram pamuk alsa, 4 liranın üzerinde satması lazım. 4,5 liraları bulması lazım ki girdiği kapıdan çıksın, bir senelik kazancı içinde yok bunun. Ama şu anki fiyatlar 3,85-3,90 arasında değişiyor. Bu piyasa şartları biraz daha geri giderse, Allah korusun dilim varmıyor konuşmaya, ama “gönün rahmetliyi hep beraber yapalım duasını” diye bir duruma geliyor” ifadelerine yer verdi.  
RİYAKÂR TEKSTİLCİMİZ VAR
Ülke olarak riyakar tekstilcilere sahip olduklarını da savunan İyiuyarlar, tekstilcilerin 10 kuruş daha ucuz diye Yunan pamuğunu tercih ettiklerini söyledi.  İyiuyarlar, “Maalesef tekstilcimiz biraz riyakar. Yekten söylüyorum, riyakar. Yerli üretim 1 milyon tona çıksın, biz yerli malı almaya hevesliyiz diyorlar. Ama 10 kuruş aşağıya Yunan malını bulduğunda, dönüyorlar 10 kuruş aşağıya Yunan malını alıyorlar. Bu, biraz kural dışı. Menfaatini gözlüyor ama burada da bir ülkenin menfaati var. Buradan milyonlarca insan geçiniyor. Onların da menfaatleri var. Parasını orada ödeyerek parasını alıyor. Burada malı alıyor, sonra parasını ödüyor. Öyle bir özelliğimiz de var” şeklinde konuştu.