- Gündem
- 19.04.2025 00:49
Beykoz Belediyesi’nde yürütülen ihaleye fesat soruşturmasında tutuklanan Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül’ün ifadesi ortaya çıktı.
Savcılık ifadesinde kendisine yönelik bütün iddiaları tutuklu Belediye Başkanı Alaattin Köseler'e atan şüpheli yardımcı, Başkan Alaattin Köseler ve Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş ile birlikte ihaleye girecek firmalarla toplantı yaptığını, firmaları bu şekilde tanıdığını dile getirerek "ADL isimli firmayla beni başkan ve özel kalem müdürü tanıştırdı. İhalenin bu firmaya verilmesine ilişkin ben baskı yapmadım" dedi.
Hakimlik sorgusunda ise söylediklerini yenileyen şüpheli Fidan Gül, "Yerel seçimlerden sonra belediyenin Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü'ne atandım. 23 Temmuz 2024 tarihinde ise başkan yardımcısı oldum. Sosyal Yardım İşleri müdürüyken belediyenin bütçesi olmadığından yedek bütçe ve akabinde ek bütçe istemek zorunda kaldık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden Eylül ayında onay geldi ve bu şekilde ek bütçeye sahip olduk" şeklinde konuştu.
Devamında o dönem tüm işlerin usulüne uygun olarak yapıldığını ileri süren şüpheli Gül, "Ben müdürken hiç açık ihale yapılmadı. Ancak açık ihale hazırlığı yapılıyordu. Tam bu hazırlıklar olurken ben belediye başkanı yardımcısı oldum. Ben söz konusu şirket yetkilileriyle Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş ve Duran Bülbül sayesinde tanıştım. Bu şahısların ihalelere teklif vereceğini söyleyerek tabiri caizse ihaleleri onların kazanması yönünde tavsiyede bulundular. Ancak beni bu konuda zorlamadılar" dedi.
"Her ne kadar Alaattin Köseler hiçbir firma yetkilisiyle görüşmediğini söylese de bu şahıslarla beni kendisi tanıtırmıştır. Başkan Bey bize Vizyon adlı firmadan alınan sebze ve meyve ihalesinin sonradan yapılmasını teklif etti. Ancak bunun uygun olmadığını söyleyerek kabul etmedik. Geriye dönük ihale yapılmasını doğru bulmadık. Alaattin Köseler önceki dönemdeki AK Parti yönetiminde ihale alan şirketlerin asla bizden ihale alamayacağını dikte etti. Zaten bu zorbalığın üzerine aramız açıldı. Ben kimseye baskı uygulamadım, şirket yetkilileriyle de bir tanışıklığım yoktur" dedi.
İfadesinin devamında operasyonlardan önce belli kalemlerin ihalesi yapılırken bölünmemesi ve açık ihaleyle yapılması gerekirken eşik değerinin altında kalması için ihalelerin bölünüp doğrudan temin yoluna gidildiğini söyleyerek "Yerel seçimden sonra yapılan tüm ihaleler usulsüz şekilde yapılmıştır. Bu durumda kamu zararı olabileceği kanaatindeyim. Ancak miktarını bilemiyorum. Ben vicdanen bu durumdan rahatsızım" dedi.