- Gündem
- 08.05.2025 13:21
‘Dijitalleşen Markalar Yükseliyor Zirvesi’nde konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, bilgisayar döneminin geride kaldığının bilgisayarlaşmanın yerini mobilitenin aldığını söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Ticaret Odası (İTO), iş dünyasının tanınmış isimlerinin konuk olduğu ve katılımcılarla dijital dönüşüm başarılarını paylaştığı ‘Dijitalleşen Markalar Yükseliyor Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. She PR&Creative ve Google Partners öncülüğünde gerçekleşen zirvenin açılışında konuşan İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mahmut Özgener, yaptığı açılış konuşmasında, dijitalleşme ve markalaşma kavramlarının, küresel dünyada oldukça önemli olgular olduğunu belirterek, bilgisayar dönemini geride bıraktıklarını, bilgisayarlaşmanın yerini mobilitenin aldığını söyledi.
Özgener, “Geleneksel kablolu internet bağlantıları, geniş bant kablosuz bağlantılar ile her yere yayılıyor. Dijital teknolojiler ile tetiklenen 4. sanayi devriminden söz ediyoruz. Artık, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı şehirler, bulut bilişim, robotik teknolojiler, giyilebilir teknolojiler, Bitcoin, akıllı sözleşmeler, mobil bankacılık ve 3D yazıcılar konuşuluyor. Hal böyle olunca, teknolojiyi benimsemek artık bir lüks değil zorunluluk oldu. Yeni teknolojilerin yaratılması rekabetçi ekonominin tamamlayıcı bir parçası. Dijitalleşme, kent ekonomilerinde üretim süreçlerini ve organizasyon yöntemlerinde önemli etkiler yapmakla beraber ülkenin küresel pazardaki duruşunu güçlendirebilir. Ülkeler marka kentleri ile global piyasada söz sahibi oluyor. İşte bu noktada, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İzmir olarak devreye girmeliyiz” şeklinde konuştu.
YARATICI OLMALIYIZ
Dijitalleşme yolunda İzmir’i öncü kent yapmanın temel hedefleri arasında olduğunu belirten Özgener, “İzmir için dijitalleşme trenini kaçırmamalıyız. Bu aşamada, dijitalleşmenin en önemli unsuru olan Endüstri 4.0’ın gerekliliklerine uygun davranmalıyız. Akıllı üretim süreçlerini benimsemeliyiz, akıllı ürünler ve uzaktan müdahale edilebilir sistemlerin benimsendiği üretim süreçlerini hayata geçirmeliyiz. Yeni ürünler, yeni teknolojiler, yeni çalışma yöntemlerinin hakim olacağı değişim sürecinden yararlanmak için yaratıcı olmalıyız. Robot teknolojileri bu süreçte bize yardım edecek. Geleceğin dünyasında küresel rekabette önde olmak isteyen işletmeler, organizasyonu, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar, Ar-Ge, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka sistemleri ile sağlayacak. Tüm bunları hep birlikte el ele vererek başarabiliriz” ifadelerini kullandı.
YOL HARİTAMIZI BELİRLEMELİYİZ
İzmir’in bir bilim merkezi, teknoloji üssü olması, uluslararası alanında bir cazibe merkezi olması için atılan adımları sonuna kadar desteklediklerini dile getiren Özgener, “İzmir olarak, dijital dünyasının kapısını aralamamız demek kentimiz ekonomisinin hızla yükselmesini sağlamamız demektir. Dijital teknolojilerin ekonomik faaliyetlere yayılması verimliliğimizi ve büyümemizi belirgin biçimde artıracaktır. Bir an önce kentimizin dijital envanterini çıkararak eksiklerimizi tespit etmeli ve yol haritamızı belirlemeliyiz. Dijital dönüşümde kentimizin varlığını hissettirmek için çok çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.
DEĞİŞİM DAHA HIZLI OLACAK
Arkas Holding Bilgi Sistemleri Direktörü Mert Oruz ise yaptığı konuşmada, dijitalleşme herkesin dilinde olduğunu ve bununla ilgili çok oyun olduğunu belirterek, “Yeni yeni oyunlar oynandı ama bu başka. Start Up’lar var, öyle yol aldılar ki... Bizim şirketler için de yol almamız farklılaşmamız gereken yerler var. Değişim hep vardı, değişim hep hızlıydı. Değişim aslında insanların şirketlerin hep önünde durduğu bir şey. Değişik bir şey geldiğinde ‘ne gerek var’ duvarıyla karşı karşıya gelebiliyorsunuz. Bu kültürü yıktığınızda, duvar değil ondan faydalanmaya çalıştığınızda bir şeyler oluyor. Değişim hep vardı hep de olmaya devam edecek. Yavaş da olmayacak, daha da hızı olacak. Yeni oyunu anlayan, okuyanlar daha hızlı hareket edecek. İnsan kaynağının yüzde 50’si, 2020 yılında Y kuşağı olacak. Y kuşağı inanılmaz teknoloji kullanıyor, onlar teknolojiye doğmuş. Y kuşağını iyi anlayacak teknolojiye dönmek lazım” ifadelerini kullandı.
İZMİR MARKA YARATMADA ÖNCÜ
Yemeksepeti Satış Direktörü Korhan Erçin ise yaptığı konuşmada, İzmir’in marka çıkarma konusundaki başarısına vurgu yaptı. Erçin, “İzmir marka yaratan bir şehir marka yaratmakta meşhur bir şehir. İstanbul daha çok uluslararası markaları alıp, onları kucaklıyorlar. En çok görüştüğümüz markalar İzmir’den çıkıyor, umarım bu markalar uluslararası boyuta çıkar. Nevzat bu işi kurduğunda ona ‘deli misin?’ diyen çok insan vardı. İnternetten sipariş mi olur? diyen çok kişi vardı. 2006 yılına kadar çok büyük işkence çektiler işi anlatana kadar. Bazı çalışanların annesi babası bile inanmıyorlardı işe. 2006’da internetin ADSL’in gelmesi ve internetin evlere girmesiyle bir barem aşıldı. 2011’de internette alışveriş patlayınca biz de Türkiye’de patladık. 9 milyon kullanıcımız var şu an. Günde 320 bin kişi sipariş veriyor. 18 bin 500 restaurantla, 600 kişiyle 7/24 çalışıyoruz” dedi.