Bilinçli tüketim korur

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın insan sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde üretim yapan veya satan işletmeleri ve ürünleri açıklanmasının ardından görüşlerini belirten vatandaşlar, tüketimin bireyin bilinciyle ilgili olduğunu söyled


  • Oluşturulma Tarihi : 02.08.2015 06:31
  • Güncelleme Tarihi : 02.08.2015 06:31
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bilinçli tüketim korur

NİLGÜN TAZE 

Kişilerin belli bir noktaya kadar araştırma yapabildiklerini, her ürün için inceleme yapacak zamana sahip olmadıklarını belirten vatandaş Emine Abuklu, Sağlık Bakanlığı’nın bu noktada üstüne düşen denetimleri iyi yapması gerektiğini belirterek, “Bizler elimizden geldiğince Sağlık Bakanlığı’nın onay verdiği firmaların ürünlerini alıyoruz.  Özellikle son zamanlarda at ve eşek etlerinin piyasaya sürülmesi haberlerinden sonra kendi adıma bu hassasiyetim daha da arttı. Ben bir anne olarak hem kendim hem de ailem için her şeyin en iyi ve doğal olanını almaya çalışıyorum. Etleri denetimlerinin yapıldığına inandığımız marketlerden alıyorum. Kasapların artık uzun zamandır semtine bile uğrayamaz hale geldik. Güven ve itimadın önüne parayı koyan ve her zaman kolay para kazanma peşinde olan bu tür insanlara, bir şekilde istedikleri gibi at koşturamayacaklarını Sağlık Bakanlığı’nın ve devlet yetkililerinin farkettirmesi gerekir. Her göz yumulan yanlış küçük bir kartopunun zamanla büyük bir buzdağı hale gelmesine neden olacaktır. Dışarıda yemek yemek zorunda kaldığım zamanlarda ise gözlemlediğim ve temiz olduğuna kanat getirdiğim yerleri tercih ediyorum.  Bunların haricinde mecbur kalmadıkça da dışarıda yemeği tercih etmiyoruz” dedi.

“KALİTE FİYATINDAN ANLAŞILIR”

Bir ürünün kalitesini ele veren en önemli etkenin fiyatı olduğunu belirten Taner Ünlü, kendine ve ürününe güvenen bireylerin kendilerine yöneltilecek sorulara güvenle yanıt verebildiklerini ifade ederek, “Eğer bir döner piyasada 10 TL’ye satılıyorken bazı yerlerde 3 TL’ye satılıyorsa bundan bence şüphelenmek lazım. Diğer bir yöntemde ‘mutfağınızı görebilir miyim?’ sorusu olabilir. Eğer restoran sahibi gönül rahatlığıyla mutfağını gösterebiliyorsa zaten sıkıntı yoktur. Göstermekte tereddüt ediyorsa bir rahatsızlık olduğu açıktır. Ancak ne var ki bizler vatandaş olarak en doğal hakkımız olan bu soruyu yöneltme cesaretini dahi gösteremiyoruz. Bunu bilen işletme sahipleri de mutfaklarında her türlü hijyen dışı eylemi sergileyebiliyorlar. Ben yıllarca Buca’da yemek yediğim bir restoranın döner diye vatandaşa at eti yedirdiğini öğrendim. İşletme sahibine güvendiğim için büyük bir hayal kırıklığına uğradım.  İnsan sağlığıyla oynayan firmaları takip edebilmek için sık sık bakanlığın duyurularını takip ediyorum. İşin özü her şey bizim sağlığımıza ne kadar değer verdiğimizle ilgili”  açıklamasını yaptı.

“DENETİMLER ARTIRILMALI”

Yaz aylarını geçirmek için yurtdışından geldiğini ve bu süreç içerisinde de et yememeye dikkat ettiğini belirten Nejla Er ise, denetlenilebilirliliği yüksek olduğu için sadece büyük marketlerden alışveriş yaptığını belirterek, “Birçok insan gibi benim aklımdan da ‘buralar büyük işletmeler olduğu için daha çok denetleniyordur’ düşüncesi geçiyor. Tabi ne kadar doğru bir düşünce sorgulamak gerekir.  Vatandaş olarak yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok. Ne kadar, nereyi araştırmalıyız, bunları araştıracak bakanlık mı, vatandaş mı? Belki bizler sadece olayların farkında olduğumuzu bakanlık yetkililerine sürekli bir şekilde bildirerek ve taban olarak baskı yaparak rahatsızlığımızı gösterebiliriz. Sağlıksız gıda üretimi yapan işletmelerin ürünlerini piyasadan toplatılana dek almamak için dahi olsa Bakanlığın sitesini yakından takip ediyorum” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi