Bilir: Her alanda eğitim şart

Ali Fuat Cebesoy İlkokulu Müdürü Şerafeddin Bilir, Ali Fuat Cebesoy İlkokulu’nun fiziki donanımının yetersiz olduğunu vurgulayarak, her alanda eğitimin şart olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 13.01.2015 08:38
  • Güncelleme Tarihi : 13.01.2015 08:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bilir: Her alanda eğitim şart

EMİNE ŞEKER

Ali Fuat Cebesoy İlkokulu Müdürü Şerafeddin Bilir, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nü bitirdiğini belirterek, daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği Bölümü’nü bitirdiğini söyledi. Bilir, “Uluslararası İlişkiler lisans ve adalet ön lisans olmak üzere 3 tane lisans 1 tane ön lisans mezunuyum. 22 yıldır eğitimciyim. 15 yıl boyunca müdür ve müdür yardımcılığı eğitim yöneticisi olarak çalışıyorum. Meslek hayatımın büyük bir kısmını okullarda eğitim yöneticisi olarak geçirdim” dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZ GELİŞEN TEKNOLOJİYİ TAKİP EDİYOR

Bilir, Ali Fuat Cebesoy İlkokulu’na 1 ay önce eğitim yöneticisi olarak atandığını belirterek, “Okula geldiğimde öğretmen kadrosu oturmuş durumdaydı. Okulumuzun öğretmenlerinin tamamen tecrübeli öğretmenlerden oluştuğunu gördüm. Okul iklimin geliştiğini, idare ve okul arasında üst düzeyde bir iletişimin olduğunu fark ettim. Okulumuzda 12 tane öğretmen, 1 tane müdür yardımcısı, 1 tane rehber öğretmenimiz ve 2 tane çalışan personelimiz var. Öğrenci sayımız ana sınıfımız dahil yaklaşık 380 öğrencimiz var. Okulda 7 tane derslik mevcut. Eski zamanlara dayalı bir okul inşaatı yapıldığı için bu sayı yetersiz. Bir an önce mevcut derslik sayısının 15’e yükseltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Fiziki donanım açısından okulun yetersiz olduğunu düşünüyorum. Fiziki donanımının eksikliğinden dolayı sosyal etkinlikler çok fazla yapılamıyor. Halk eğitim çalışmaları yapılamıyor. Fiziki yetersizliğin dışında teknolojinin iyi olduğunu söyleyebilirim. Sınıflarımızda var olan bilgisayarlar ve projeksiyonlar kullanılıyor. Öğretmenlerimiz gelişen teknolojiyi kullanabiliyorlar. Takip ediyorlar. Bu durumda okulumuz için artı değerdir. Öğretmenlerimizin çoğu 10 yıldan fazla bu okulda eğitim ve öğretim vermektedir. Diğer okullarda her 2 yılda 10-15 öğretmen değişir. Öğretmenlerin uzun süredir bu okulda görev yapmalarının avantajı çok. Mesela velilerle iletişimleri daha iyi. Sınıf kültürü ve kurum kültürü açısından çok önemli bir durumdur” diye konuştu.

KONAK İLÇESİNDE PROBLEMSİZ OKULLARDAN BİRİ

Bilir, okulda mutlu bir ortamın olduğunu söyleyerek, “İdaresiyle, öğretmeniyle ve öğrencisiyle problemsiz bir okul. Konak ilçesinin problemsiz okullarından biri diye değerlendiriyorum. Bu okulda olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Okulumuzla ilgili çevrede Yıkık Kemer Bölgesi’nde olumlu bir algı var. Bu da nakil giden öğrencilerin genelde il dışına gittiğini nakil gelen öğrencilerin ise çevre okullardan okulumuza yönelmesinden görüyoruz. Bu durumda okulumuzun algısının iyi olduğuna ispattır. Bizim okulumuzda başarılı bir ortam var. Oturmuş bir kültür mevcut. Biz okulumuzda özverili olarak çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

4+4+4 SİSTEMİ FAYDALI

Okulların temel gereksinimlerinin ve öğrenci ihtiyaçlarının 4+4+4 sisteminden sonra değiştiğini düşündüğünü vurgulayan Bilir, “Benim anladığım kadarıyla ilkokul düzeyinde temel eğitimde ilk 4 yılın eğitim yaklaşık yüzde 80 öğretim ise yaklaşık yüzde 15 düzeyinde. Çünkü son yıllarda öğrenci davranışlarında eskiye göre büyük farklılıklar var. Eskiye göre aile eğitimden biraz daha eksik geliyor çocuklar. Eski tabiriyle ‘terbiye’ yeni tabiriyle ‘eğitim’ dediğimiz olgu eskiye göre daha zayıf bir noktada kalmaktadır. Bu da toplumun ve çevrenin sosyo-ekonomik-kültürel boyutuyla da ilişkilendirebiliriz. Bu anlamda bunu geliştirmek için 4+4+4 sisteminin faydalı olduğunu düşünüyorum. İlk 4 yılın birçok kısmıyla eğitime önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat bizim öğretmenlerimizce tam olarak anlaşılmış durumda değil. Bu konuyla ilgili hizmet içi eğitime ihtiyaç var” dedi.

EĞİTİM POLİTİKASININ ÇOK SIK DEĞİŞMEMESİ LAZIM

Bir eğitimci olarak edindiği tecrübelerden yola çıkarak eğitime bakış açısını açıklayan Bilir, “Çağdaş uygarlık düzeyinde öğrenci profili oluşturmak için eğitimdeki geçen sürenin artırılması lazım. Eğitim süresinin tam gün tam yıl eğitim olması gerekiyor. Tam gün dediğimiz sabahtan akşama kadar. Öğleden önce akademik dersler verilmeli. Öğleden sonra ise sanatsal, sosyal ve kültürel dersler verilmelidir. Çok donanımlı okulların olması gerektiğini düşünüyorum. Tam yıl dediğimizde Avrupa ülkelerin de olduğu gibi 180 iş günü değil 220 iş gününe çıkabilecek bir eğitim ortamının olması gerektiğini düşünüyorum. Veliler kendi çocuklarının gelecekleri için daha fazla katkıda bulunmaları gerekiyor. Öğretmenlerin de yeniliklere açık olup kendilerini geliştirmeleri lazım. Eğitim düzeninin tekrar gözden geçirilerek yenilenmesi gerekiyor. Eğitim politikasının çok sık değişmemesi lazım. Eğitim felsefesi zaten değişmemesi lazım. Eğitim sistemi yıldan yıla bakandan bakana değişecek bir şey değildir. Eğitimin bir sisteme oturması lazım. Bu da Türkiye’de 15 milyon öğrencinin olduğu okullarda sürekli değişen yenileşen bilgi çağını yakaladığımız bir ortamda zor gibi gözüküyor olsa bile olumlu çalışmalar yapılıyor diye düşünüyorum. Özellikle hükümetimizin yaptığı çalışmaların olumlu olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

FİZİKİ EKSİKLİKLERİN GİDERİLMESİ GEREK

Bilir, Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu ile birlikte aynı bahçeyi kullandıklarını belirterek, aynı bahçeyi kullanmalarının sonucunda olumsuz etkilerin ortaya çıktığını söyledi. Bilir, “Anasınıfı ortaokul kısmında kalıyor. Erkek öğrenci tuvaletleri ortaokul erkek öğrenci tuvaletleri ile birlikte kullanılıyor. Kadın ve erkek tuvaletleri şu anda okulumuzda yok. Bu durumda ciddi sıkıntılara yol açmakta. Gerekli yerlere başvuru yaptık. Şikayetimizi dile getirdik. En kısa sürede bu eksikliğimizi giderecekler. Bu okulda eğitimin üst düzeyde yapılabilmesi için fiziki eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Okulumuzda işlevi çok iyi olmayan bir kütüphanemiz var. Kütüphanede eski kitaplar mevcut. Var olan eski kitapları kayıt sisteminden düşeceğiz. Çağdaş anlamda bir kütüphane kurmak gerekiyor. Okulumuzun yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Bu çok zor olsa bile okulun yenilenmesi şart. Yeni bina yapıldığı zaman çok amaçlı salonlarımız olacak” şeklinde konuştu.

PROJELERİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ

Sosyal faaliyet olarak 2 haftada bir tiyatro ve drama gösterilerinin yapıldığını ifade eden Bilir, “Salonumuz yetersiz olsa bile çocuklarımız için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz derslerde sanat etkinlikleri yapıyorlar. Ufak çaplı yarışmalara müracaatlarımız oluyor. Düzenli olarak öğretmenlerimiz öğrencilerimizi gezilere götürüyorlar. Üzerinde çalıştığımız projeleri de yavaş yavaş hayata geçireceğiz. Mesela Avrupa Birliği projelerinden birkaç tanesini yapabilirsek okulumuza ve öğrencilerimize büyük katkı sağlamış oluruz. Benim idealimde her öğrencinin satranç, dama ve domino oyununu bilmesi gerekiyor. Çeşitli zeka oyunlarını geliştirmesi gerekiyor. Spora, sanata ve sinemaya önem verilmesi lazım. Bunlar akademik dersler kadar önemlidir. Küçük yaşlarda böyle eğitimler başlar. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” dedi.

DENETİMLER AKSATILMADAN YAPILIYOR

Bilir, okul kantinini kantin denetleme komisyonunun denetlediğini belirterek, komisyonun kantindeki gıda malzemelerini aylık kontrol ettiğini vurguladı. Bilir, “Kantinde bulunan gıdaların kontrolünü kantin denetleme komisyonu gerçekleştiriyor. Son kullanma tarihlerine bakılıyor. Eksikleri form doldurarak bize bildiriyorlar. Biz de 15 gün içinde düzeltilmesine dair kantine uyarı yazısı yazıyoruz. Denetimlerimizi aksatmadan rutin bir şekilde yapıyoruz. Bizim için hem öğretenlerimizin hem de öğrencilerimizin sağlığı önemli. Ayrıca İl Sağlık Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından periyodik denetimlerde yapılmaktadır. Bu konuda bir sıkıntımız olmadı. Çevrede gıda satan kişiler ile ilgilide şikayet geldiği zaman ilgileniyoruz. Bizim öğrencilerimiz ihtiyaçlarını okulun kantininden karşılıyorlar. Okul zamanı içinde dışarı çıkmak yasak” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM HER ŞEYİN İLACIDIR

45 yaşında halen öğrenci olduğunu söyleyen Bilir, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenci olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Okumanın sınırı yoktur. Artık eğitim algısı değişti. Eğitim eskiden sadece okullarda iken şimdi eğitim doğumdan ölüme kadardır. Hatta günümüzde anne karnında eğitime başlayan ülkeler de var. Özellikle okul öncesi eğitim 3-4 yaşına kadar düşmüş durumdadır. Gençlerin bunun için eğitimlerini okullarda öğretmenlerle yüz yüze olarak değil hayatın her alanında eğitimi bir bütün ele alarak kişisel gelişimlerini sağlamalarını istiyorum. Atatürk ilkeleri doğrultusunda ilerlemek gereklidir. Gençlerin Türkiye konjonktürünü çok iyi yakalaması gerekli. Sorgulayabilen, düşünebilen, kendini ifade edebilen ve sahneye çıkabilen bir toplum oluşturmalıyız. Bu durumun kaynağı da eğitimden geçer. Eğitim her şeyin ilacıdır. Her alanda eğitim şart. Öğretmenlik kutsal bir meslek. Velilerin hem okullara hem de öğretmenlere sahip çıkmaları gerekiyor. Velilerin devletimize güvenmesi lazım. Çocuk okul bahçesine girdikten sonra tamamen devletin kontrolündedir. Çocuk okul süreci boyunca bizim çocuğumuzdur.”

Haber Merkezi