Bina: En büyük insan hakkı ihlali terör

Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, “En büyük insan hakkı ihlali olan terör en çok ülkemizi vurmakta, 30 yılı aşkın süredir boğuştuğumuz bu bela yüzünden binlerce ocağa ateş düşmüş, canlar yanmış ve yanmaktadır” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 10.12.2016 09:09
  • Güncelleme Tarihi : 10.12.2016 09:09
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bina: En büyük insan hakkı ihlali terör

E. ÇAĞLA GENİŞ

Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Acılar ve zulümlerin, hep Müslümanların meskeni olan coğrafyalarda yaşanmakta olduğunu belirten Bina, baskı ve şiddete dayalı ideolojik, ırkçı yaklaşımların, insan haklarını ve özgürlükleri her geçen gün daha fazla tehdit etmekte olduğunu söyledi.

Kimden gelirse gelsin, haksızlıklara karşı ses yükseltmeye, hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceklerini kaydedenBina, “PKK terörü nedeniyle binlerce insanımız hayatını kaybederken; kurulan tuzaklar, kazılan hendekler nedeniyle, ülkemiz ve milletimiz vaktini ve enerjisini söz konusu belayı bertaraf etmek için harcamaktadır” dedi.

TERÖRE DİKKAT ÇEKTİ

Bina, açıklamalarının devamında Türkiye ve dünyada artan terör olaylarına değinerek, şunları söyledi: “En büyük insan hakkı ihlali olan terör en çok ülkemizi vurmakta, 30 yılı aşkın süredir boğuştuğumuz bu bela yüzünden binlerce ocağa ateş düşmüş, canlar yanmış ve yanmaktadır. Terör yüzünden, sağlık ve eğitim başta olmak üzere, birçok hak ihlalinin vuku bulduğu ülkemiz, son olarak, yıllarca milletimizin gönül dünyasını istismar ederek paralel bir devlet oluşturan, arkasında emperyalist güçlerin olduğu ihanet şebekesi Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimine maruz kalmış ve 243 insanımızın şehadetiyle son bulan ciddi bir tehlike atlatmıştır. Böylece, hak ve özgürlükleri koruma yükümlülüğündeki bazı devletler, bilinçli politikalarla hak ihlallerinin bizzat faili olmuştur. Ülkeler işgal edilmiş, insanlar kitlesel işkencelere, ölümlere, sürgünlere maruz bırakılmış, milyonlarca çocuk yetim ve öksüz kalmıştır. Günümüzde bu amaçla izlenen emperyal politikalar sonucu, çoğu etnik ve dini sebeplere bağlı olarak yapılan işgaller, çatışmalar, savaşlar ve terör olayları, insanlığa tarifsiz acılar yaşatmış ve yaşatmaktadır. Şehirler yaşanamayacak ölçüde yıkılıp tahrip edilmekte, milyonlarca insan ölmekte, milyonlarcası sakat kalmakta, bir o kadarı da mülteci ve sığınmacı konumuna düşerek, kimisi açık denizlerde bir damla hayat arayışına girerken, kimisi de tel örgülerin arkasında soğuk yüzlerden merhamet dilenmektedir.”

“SURİYE’DE, IRAK’TA VE MYANMAR’DA SOYKIRIM YAPILIYOR”

İnsan haklarının evrensel değer ve ilke olarak egemen olması beklenirken, insana yönelik haksızlıkların evrensel bir boyut kazandığını belirten Bina, “Birleşmiş Milletler (BM), hakları gasp eden, ötekileştirdiği insanları her türlü zulme maruz bırakan, toplu sürgün ve iltica hareketlerine yol açan, insanları bu trajediye mahkûm olmaya zorlayan, onları çıkışsız, çözümsüz bırakan devletlerin evrensel cürümlerini engellemekte aciz ve yetersiz kalmıştır. Daha da kötüsü, BM, doğrudan hak gasp etmenin yasal mekanizmasına dönüşmüş durumdadır. Özellikle İslâm coğrafyasındaki işgal ve soykırımlara zemin hazırlamış, çoğu katliam ve soykırım bizzat bu örgütün gözetiminde yapılmıştır. 1995 Temmuz’unda Srebrenitsa’da gördüğümüz vahşete benzer soykırımların bugün Suriye’de, Irak’ta ve Myanmar’da yapılıyor olması, BM ve bu konuda sorumluluğunun gereğini yapmayan diğer devletler, sivil toplum kuruluşları adına utanç vericidir” diye konuştu.

“HAKKIN VE HAKLININ YANINDA OLACAĞIZ”

Bundan sonra da haksızlıklara karşı ses yükseltmeye, hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceklerini kaydedenBina, son olarak şunları söyledi: “Yaşanan acıların bir daha tekrar etmemesi, huzurlu, saygılı, hoşgörüye dayalı bir hayat kurma adına Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217A sayılı kararı ile kabul edilen ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin yayımlanmasıyla kutlanmaya başlanan ‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’, ya mağdurların mahrumiyetinin giderildiği, mazlumların çığlığının duyulduğu aracı günler haline getirilmeli ya da bu anlamsız müsamereye son verilmelidir. Eğitim-Bir-Sen olarak, ırk, dil, din, sınıf gibi, hiçbir ayrım gözetmeksizin, devredilmez, vazgeçilmez temel insan haklarını, korunması ve yaşatılması zorunlu medeniyet değerleri olarak telakki ediyor, bütün haklarıyla insana saygılı bir medeniyet ikliminde insanlığın tekrar soluklanmasını diliyoruz. Halep başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde, tahammül ve dayanma sınırlarını aşacak ölçüde ve sistemli olarak sürdürülen mezalimi, terörün her çeşidini, onları destekleyip cesaretlendirenleri lanetliyor; sorumlu herkesin, her kurumun, her devletin etkin çözümleri ivedilikle hayata geçirmesini bekliyoruz.”

Haber Merkezi