Bina: Heveslerini kursaklarında bırakmıştır
Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ali Musa Bina, Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu
NİHAT AK
Seçim süreci, seçimlere katılım oranı ve sonuçların ortaya çıkmasından adayların, partilerin ve toplumun farklı kesimlerinin sonuçlara dair açıklamalarının, Türkiyede demokrasiye olan inancın derinliğini ortaya koyduğunu ifade eden Bina, Sandığa gitme oranının 86,5 gibi rekor bir düzeyde gerçekleşmesi; 15 Temmuzda millet iradesini ve devlet idaresini korumak için alanları dolduran milletimizin demokratik tercihini sandığa yansıtmak konusundaki hassasiyetini de yansıtmaktadır ifadelerini kullandı. Yeni sistemin vesayet aparatlarını ortadan kaldırdığını vurgulayan Bina, 24 Haziran seçimleri, döviz kuru, faiz oranı, ihanet tezgahı ve terör örgütlere pazarı gibi farklı şekillerde ve içeriklerle Türkiyeye operasyon yapma peşinde olanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. 24 Haziran seçim sonuçları; FETÖye destek olup, FETÖcüleri koruyanlara, PKKya hendek ve tünel kazdıranlara, terörü ve terör örgütlerini palazlandıranlara, sahne arkasında DAEŞle birlikte senaryo yazanlara bu kirli stratejilerden ve ikircikli taktiklerden vazgeçin uyarısıdır. Türkiyede kutuplaşma ve kamplaşma var cümlelerinin anlamsızlığı 24 Haziran seçimleri sürecine yönelik olarak partiler arasında kurulan ittifaklarla ortaya konulmuştur dedi.
SANDIKTAN MESAJ ALINMALI
24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını kazananlar ve kaybedenler ya da sevinenler ve üzülenler olarak değerlendirmek yerine her aday ve parti kendisine tevdi edilen görevleri en hızlı şekilde yerine getirmeye dönük istişare süreçlerine zaman ayırması gerektiğini ifade eden Bina, Siyasi partiler ve siyasi özneler, milletin sandığa yansıttığı iradenin kendisine dönük mesajlarını almalı, 25 Hazirandan itibaren yürüteceği siyasi faaliyetlerin stratejisini, söylemlerini merkezinde millet ve iradesinin olduğu bir perspektifle belirlemeyi asli sorumluluğu olarak kabul etmelidir. Milletimizin seçimlerde seçmen sıfatıyla farklı siyasi partilere ve eğilimlere destek vermesini demokratik seçme hakkının gereği olarak görmek ve saygı göstermek hem bütün siyasi partilerin hem de bütün bireylerin ortak eylemi olmalıdır diye konuştu.