Sayfa Yükleniyor...
İzmir Alsancak’ta ‘butik’ atölye sloganıyla sanat hayatına başlayan Apeas Sanat Atölyesi, bir ilke imza atarak ulusal ve uluslararası büyük başarılar gösterdi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Anne-kız omuz omuza verdi, İzmir’in ilk ve tek butik sanat atölyesini Alsancak’ta açtı… Ressam Tülay Apaydın ile gazeteci kızı Melis Apaydın İde tarafından kurulan Apeas Sanat Atölyesi’nde, karikatür derslerinin yanı sıra yetişkinler ve çocuklar için resim, fotoğrafçılık, sinema, animasyon, karakter tasarımı, ebru, seramik ve ahşap boyama gibi dersler veriliyor. 1 Eylül 2018’de başlayan atölye çalışmalarında, usta karikatürist Mustafa Yıldız, 7-15 yaş grubundaki çocuklara karikatür çizmeyi öğretiyor. Haftalık 1,5 saat süren derslerde minikler, hem çizim yapmayı hem de çizimlerine mizah katmayı öğreniyor. Her şeyden önemlisi bir çizim geçmişi dahi olmayan bu çocuklar, sıfırdan öğrendikleri karikatür teknikleriyle ulusal ve uluslararası ödüller getirmeye başladı bile. Apeas’a 6 ödül birden kazandıran minik eller için İzmir’de butik sanat atölyelerinin daha da çoğalması talep ediliyor. “Anne-kız omuz omuza verdik, ‘biz neden yapamayalım bu işi’ dedik ve böyle bir atölyeyle İzmir’de sanata ‘merhaba’ dedik” ifadelerini kullanan Melis Apaydın İde, ticari bir kaygıdan ziyade, çok küçük gruplar halinde, kaliteli bir sanat hizmeti vermek istediklerine dikkati çekti.
İZMİR’DE SANATA ‘MERHABA’
Aynı zamanda gazetecilik mesleğini de yapan kurucu Melis Apaydın İde, şöyle konuşmaya başladı: “Gazeteciliğe ara verdiğim bir dönemde annem ile birlikte bu atölyeyi kurduk. Annem Tülay Apaydın buranın mimarı. Kendisi resim öğretmeni. Yıllardan beri İzmir’de hem özel atölyelerde, hem devlet okullarında öğretmenlik yapıyor. Bu artık yıllardır oluşan bir birikim. Biz anne-kız omuz omuza verdik, ‘biz neden yapamayalım bu işi’ dedik ve böyle bir atölyeyle İzmir’de sanata ‘merhaba’ dedik.” Sanat atölyesinde çocuklara ve yetişkinlere farklı birçok alanda eğitimler verdiklerini aktaran İde, “Burada kendimizde gördüğümüz en büyük fark butik kavramını sanata uyarlamış olmamız. Yani kalabalık sınıflarda sanat eğitimlerini değil, çok az gruplar halinde hem çocuk gruplara, hem yetişkin gruplara sanatın farklı dallarında hizmet veriyoruz. Resim revaçta olanı. Zaten annemin lokomotif derslerinden. Yine çocuklar için karikatür, illüstrasyon eğitimleri veriliyor. Üç grup şeklinde çocuklarla derslerimiz devam ediyor. Yetişkin gruplarımızda da daha çok el işleri, seramik, mozaik, çini ve resim eğitimleri oluyor. Şimdi yaz döneminde aramıza fotoğrafçılık ve kısa film atölyeleri de katıldı. Farklı dallarda, alanında uzman eğitimcilerle atölye çalışmalarını sürdürüyoruz. Bizim burada en büyük kuruluş amacımız ticari bir kaygıdan ziyade kaliteli bir sanat hizmeti vermek. Çocuklara çok küçük yaşlarda hayatlarının bir yerinden sanatı aşılıyoruz” dedi.
“PAZARLAMA STRATEJİLERİMİZ YOK”
Toplamda 60 çocuk kursiyer ile 20’ye yakın yetişkin kursiyere kurs verdiklerini kaydeden İde, şunları ekledi: “Bu sezonu böyle kapattık. Çok küçük gruplar. Çok büyük pazarlama stratejilerimiz yok. Tamamen bizleri bilen eş, dostla ilerledik. Bu da haliyle her öğretmenimizin daha çok odaklanmasını, çocuklarla birebir, özel ders şeklinde ilerlemesini sağladığından verimli ve güzel gitti bu sezon. Umarım seneye de bu şekilde devam eder.” “Biz henüz çok yeniyiz” sözlerini kullanan Apaydın İde, “Geçtiğimiz 2018’in ağustos ayında kurulduk. Eylül ayı ile beraber hizmet vermeye başladık. Haziran ayı itibariyle de kış atölyelerimizi yaz tatiline sokuyoruz. Sonrasında buradaki atölyemizde yaz okulu şeklinde devam edeceğiz. Saatlerimizi değiştirdik, sabah saatlerinde olacak. Bizler yazları ARKAS ile işbirliği yapıyoruz. Çeşme ARKAS’ta yine bütün branşlarımızda APEAS Sanat Atölyesi olarak hizmet vereceğiz” dedi.
“BİZİM SERMAYEMİZ EMEĞİMİZ”
Apeas’ın bir anne, kız işletmesi olduğunu vurgulayan İde, “Türkiye’de malum kadın olmak zor. Biz kız kıza, kadın kadına böyle omuz omuza verdik. Tabi aramızda bizlere çok fazla güç veren beyler de var. Hanım eli değmiş, güzel bir atölye. Çok büyük bir sermayeye ihtiyaç olmadan, iki kadın olarak nelerin başarılabileceğini gösterdik. Bizim sermayemiz emeğimiz. Çok büyük paralar harcamadık, emek harcadık sadece. Bu bir yıl içerisinde kendimizi ispatladığımızı düşünüyorum. Bundan sonraki hedefimiz de çok büyük rakamlara ulaşmak değil. Yine az sayıda, kaliteli bir eğitim vererek çocuklara karikatürü, mozaiği, seramiği, çiniyi öğretmek istiyoruz. Günümüz çağında sadece akademik bilgi yeterli değil artık. Çocuklarımızın birçoğu bilgisayarlara gömülmüş durumda. Bu da ciddi bir problem. Biz çocukları o bilgisayar ekranlarından bir buçuk saat dahi olsa uzaklaştırıp, farklı bir hobiyi hafızalarında yerleştirmeye çalışıyoruz. Seneye de yine aynı hedefle öğretmenlerimizle yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
“BAŞARI KAÇINILMAZ OLDU”
En büyük şanslarının başarılı karikatürist Mustafa Yıldız ile çalışmak olduğunu söyleyen Melis Apaydın İde, “Mustafa hocamız bizim için tam bir demirbaş. Çok emek verdi. Burada, çalıştığı normal öğrenci grubundan daha farklı bir öğrenci grubuyla çalışmaya başladı. Fakat onlarla çok güzel bir diyalog kurmayı bildi ve daha önce hiç çizim yeteneği olmayan, bir resim geçmişi bulunmayan çocuklara sıfırdan öğrettiği karikatür teknikleri, çizimler ve mizahi fikirleri aşılamasıyla ilk yıllarında bu çocuklar bize ödül getirdi” dedi. Toplamda Türkiye içinde 5, uluslararası da 1 olmak üzere, karikatür branşında 6 ödüle sahip olduklarını vurgulayan İde, “Hem öğrencilerimiz, hem Mustafa hocamız çok titiz bir çalışma gösterdiler. Mustafa hocamızın basınla iç içe olmasından dolayı çocukların ödül aldıkları karikatürlerin gazetelerde yer bulması onları sonsuz motive etti, kendilerine özgüven kazandırdı. Başarı haliyle kaçınılmaz oldu” cümlelerini kullandı. “İzmir’de en önce gelmesi gereken şeyin sanat olduğunu düşünüyorum” diyen İde, “Çünkü İzmir buna müsait bir kent. Bir şeyleri sadece devlet ve belediye eliyle beklemektense, bizler gibi şahsi firmaların, şahsi atölyelerin de bazı şeylere ön ayak olabileceğine inanıyorum. El ele verirsek bence iyi şeyler ortaya çıkacaktır. İnşallah İzmir’de böyle butik atölyeler çoğalır. Sanat branşlarının önemini hep birlikte arttırabiliriz” sözlerine yer verdi.
BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ
Karikatürün öğretmenlikten çok, usta-çırak ilişkisi olduğunu kaydeden ve 15 yıldır karikatürü hobi olarak yapan karikatürist Mustafa Yıldız ise “Bu geçmişte de böyleydi. Benim en büyük şansım Eflatun Nuri ile tanışmak oldu. Dolayısıyla onun bize gösterdiği ilgiyi ben de iş hayatıma, öğrencilerime lanse ettim. Özellikle belediyelerde, devlet okullarında, özel okullarda çalıştım ve çoğunlukla maddi karşılığı olmadan, sadece karikatürü sevmek, sevdirmek adına yaptım. Bilgisayarlardan ve televizyonlardan dolayı çocukların artık kültür ve sanattan kopuşunu görüyoruz. Mizahi yönü ve hayal gücü olan çalışmalarla bunu engelliyoruz. En azından bir hobi olarak edinmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Özellikle Bayraklı’da belediye ile yaptığımız çalışmalarda yoksul çocuklarla birlikteyiz. Her çocuğun karikatürünü muhakkak bir yerde yayınlıyorum. Çünkü biz de bu şekilde yetiştirildik. 24 saatimiz karikatürle geçiyor. Her zaman dediğim gibi benim de yaptığım işten keyif almam gerekiyor. Çünkü bu böyle başladı, böyle de devam etmek zorunda” yorumunda bulundu. MİNİK ELLERDEN BÜYÜK ÖDÜLLER (KUTU)
Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Aydın Doğan Vakfı işbirliği ile gerçekleşen 12. Ulusal Karikatür Yarışması;
İlkokul Kategorisi 3. ve 4. Sınıflar:
*Yalın Akyüz / Birincilik ödülü
*Devrim Ege Akbulut / Üçüncülük ödülü
*Fırat Kılınç / Mansiyon ödülü
Ortaokul 1. Kategori 5. ve 6. Sınıflar:
*Melisa Bora / Sergileme
*Çağan Küme / Sergileme
Portekiz’de yapılan ‘İnternational Competition For Scholl Cartoons’ yarışmasında ise karikatür öğrencisi Melisa Bora ödül kazandı.