Bir öğretmenden fazlası!

Çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni Zerrin Koluaçık, otizmli çocuklara özel eğitim verilen merkezde hem oğluna hem de diğer öğrencilere öğretmenlik yapıyor. Öğrencilerine anne şefkatiyle yaklaşan Zerrin öğretmen, aynı kaderi paylaştığı velilere de yol gösteriyor


  • Oluşturulma Tarihi : 11.04.2019 07:33
  • Güncelleme Tarihi : 11.04.2019 07:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bir öğretmenden fazlası!

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Çocuk gelişimi ve eğitimi üzerine eğitim aldıktan sonra Kocaeli’nde öğretmenlik yapmaya başlayan Zerrin Koluaçık, 2008 yılında oğlu Emek’i dünyaya getirdi. Koluaçık ailesinin hayatı, oğullarına otizm teşhisi konulmasıyla zorlu bir mücadeleye dönüştü. Kentte otizmli bireylere özel eğitim veren kurumların azlığı nedeniyle, kendi gibi öğretmen olan eşiyle birlikte İzmir’e taşınmaya karar verdiler. Oğlunun özel durumundan dolayı eğitim hayatı boyunca yaşadığı problemlere bizzat tanık olan Zerrin öğretmen, geçen yıl görevlendirildiği Konak Moris Bencuya Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde hem oğluna hem de diğer öğrencilere öğretmenlik yapıyor. Oğlu dolayısıyla otizmli çocuklarla daha rahat anlaşan ve onlara anne şefkatiyle yaklaşan Zerrin öğretmen, aynı kaderi paylaştığı velilere de yol gösteriyor.
BAZEN ANNE DİYİP SARILIYOR
Evli ve bir çocuk annesi olan 45 yaşındaki Zerrin Koluaçık, oğlu Emek’in otizm tanısı aldığında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “20 yıl boyunca çeşitli okullarda sınıf öğretmenliği yaptım. Emek şu an 11 yaşında. 1,5 yaşındayken bir şeylerin normal olmadığını fark ettim. Doktora gittiğimizde bir şeyi olmadığını söyledi. Ancak çocuk gelişimi üzerine eğitim aldığım için gözlemlerim öyle demiyordu. Tekrar doktora gittik. Otizm olabilir dediler. Uzun süre kendimiz özel eğitimler aldırdık. Haftada iki defa gidebiliyordu çünkü bütçemiz anca yetiyordu. Eğer daha fazla eğitim alabilseydi belki şu an daha farklı noktada olabilirdi. Emek her şeyi anlıyor ama onun anlatmak istediklerini biz anlayamayınca krize giriyor. Şu an konuşmuyor ama bazen anne diye gelip sarılıyor. Biraz hiperaktiflik var; bisiklet ve buz pateni eğitimi alıyor” dedi.
ÖĞRENCİLERE ANNE ŞEFKATİ
Sınıf öğretmenliği yaptığı dönemlerde özel çocuklara da eğitim verdiğini söyleyen Koluaçık, “Daha önce çok fazla özel öğrencim oldu. Zaten onların davranışlarını çok yakından gözlemleye bildiğim için Emek’in davranışlarında bir gariplik olduğunu anladım. Emek, uzun bir süre çalıştığım okulun anaokulunda eğitim aldı. Son 3 yıldır ise otizm okuluna gidiyor. Eşim rehberlik ve psikolojik danışman; tayin istedikten sonra ben de eş durumundan Kemalpaşa’ya atandım ama görevlendirmem burada.
Bu okulda 68 öğrencimiz var. Özel çocukların eğitim olanakları çok kısıtlı ve yetersiz. Bu alanda daha deneyimli branş öğretmenlerinin görevlendirilmesi gerekiyor. Veliler artık yorulmuş durumda. Birçoğu eşinden ayrı ve ekonomik yönden zor durumda kalmış aileler. Biz iki maaş almamıza rağmen yetiştiremiyoruz düşünüyorum da diğer aileler nasıl altından kalkıyor” ifadelerini kullandı.
İÇİM CIZ EDİYOR
Özel eğitim öğretmenlerinin sadece bir öğretmen olmadığını ve bu işin çok büyük bir özveri istediğini ifade eden Koluaçık, şunları söyledi: “Otizmli bir oğlum olduğu için otizmli öğrencilerimi çok iyi anlıyorum. Çünkü kendi çocuğumdaki huyları bildiğim için okulda da benzer şeyler yaşıyorum. Neye ihtiyaçları olduğunu çok iyi biliyorum. Diğer öğretmen arkadaşlarıma da söylüyorum… Siz onlara bakarken sadece öğretmen gözüyle bakıyorsunuz ben aynı zamanda bir veli gözüyle bakıyorum diyorum. Bir çocuk suya bastığında benim için cız ediyor ıslandı diye. Belki çocuğum otizmli olmasaydı yine aynı hassasiyeti gösterirdim.”

Haber Merkezi