“Bizleri namerde muhtaç etmesinler”

Bayrama sayılı günler kala İzmir’in en işlek yerlerinden olan Kemeraltı Çarşısı’nı ziyaret ettik. Ancak manzara pek de iç açıcı değildi. Başlayan hazırlıklara rağmen esnafın tezgahı kadar cebi de boş

  • Oluşturulma Tarihi : 31.05.2019 08:11
  • Güncelleme Tarihi : 31.05.2019 08:11
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Bizleri namerde  muhtaç etmesinler” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir denilince akla ilk gelen yerlerden biri de Konak Kemeraltı Çarşısı. Sadece İzmirlilerin değil, birçok şehirden insanın uğrak yeri olan Kemeraltı, özellikle bayramlarda rağbet görüyor. Fakat artık böyle bir durum söz konusu değil. Esnaf heyecanlı ama vatandaş ilgisiz. Bunun ise birden fazla nedeni var. Kimi esnaf vatandaşın alım gücünün azaldığını söylüyor, kimi zaman içerisinde artış gösteren AVM’leri işaret ediyor, kimi ise zorla satış yapan ‘pantoloncuları’ asıl neden olarak gösteriyor. Birçok mağazaya asılan ‘Devren Satılık Dükkan’ yazıları kadar, borçlar nedeniyle intihar eden esnaf ve işten çıkartılan işçiler de endişe yaratmaya devam ederken, evi ipotekli 63 yaşındaki Halil Dönmez’in şu sözleri her şeyi özetliyor: “15 yıldır esnafım. Fakat gel gör ki evim bile ipotekli. Bize artık her kim olursa olsun yardım etsinler. Bizleri namerde muhtaç etmesinler.” 4-5 yaşlarında çarşıda çalışmaya başlayan esnaf Mehmet Vurgun da, “Kemeraltı ne öldürüyor, ne de güldürüyor” dedi. Durum böyle iken akıllarda tek bir soru işareti oluşuyor. ‘Dernekler nerede?’ Görüşlerine yer verdiğimiz Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya ise esnafın kendilerine yönelik eleştirilerinde haksız olduğunu, el birliği ile Kemerlaltı’nın ihya edileceğini kaydetti.



ESNAF OFSAYTA DÜŞTÜ
Yıldız Şekerleme sahibi Mehmet Vurgun, bayram satışlarının artık geçmişle pek bir alakasının olmadığını söyleyerek, “Satışlar ciddi oranda düştü ve her şeyden önemlisi heyecan yok. Normal günlerle aynı. Önceden burada 12-13 kişi çalışırdık, futbol takımı kurar gibi adamları kendi kapasitelerine, becerilerine göre yerleştirirdik. Şu an ise üç kişiyiz. Tüketim tarzlarında değişimler oldu. Evvelden çikolata, lokum, şeker çok yenirdi, sağlık bilinci biraz daha farklıydı. Alışveriş yapılan yerlerin de adresi değişti. Genelde tüketimler AVM’lerde oluyor artık. Yazın sıcağında klimalı ortamlarda, kışın soğuğunda sıcak yerlerde alışveriş insanlara daha mantıklı geliyor haliyle. Aracı park etme derdi yok. Fabrikalar da fiyatlarını AVM’lerdeki perakende satış fiyatlarına göre ayarlıyorlar ki bu da bizi biraz daha fazla ofsayta düşürüyor” dedi. Bayramların artık tatile dönüştüğünü belirten Vurgun, şöyle ekledi: “Bizi sekteye uğratan nedenlerden biri de bu. Ev ziyaretleri kalmadı. İnsan topluluğu evvelde daha azdı. Bu kadar bunalmıyorduk. İnsanlar ekonomik yönden daha refah, daha rahattı. Bayram olunca heyecanla bayram yerleri kurulurdu. Bayram harçlığımızı kaptığımız gibi o bayram yerlerine koşup giderdik. Sokaklara lunaparklar kurulurdu. Sadece Kemeraltı değil, Türkiye’nin birçok noktasında aynı sorun var. Birbirimizden bunaldık, herkes kaçıyor artık. Teknolojinin vermiş olduğu aşırı rahatlıkta sıkıntı vermeye başladı.”



“DERNEKTEN SES SEDA YOK”
Kemeraltı Esnaf Derneği’ne ilişkin de eleştirilerde bulunan Vurgun, “Evet, böyle bir dernek kuruldu. Ancak dernekten ses seda yok. Hizmet bazlı değil, kariyer bazlı işler yapılıyor. Toplantıya katılanlar elini taşın altına koymuyor. Herkes birbirinin yüzüne bakıyor” dedi. Sözlerine devam eden Vurgun, “Kaynak yok, her şey devletten bekleniyor. Kemeraltı şu an ne öldürüyor ne de güldürüyor. Bu ritminde devam edecek gibi. Herkes bir araya gelip akıl birliği yaparsa Kemeraltı ihya olur” diye konuştu. İzmir’in meşhur Hisarönü Tatlıcısı ortaklarından Murat Kilci de “Hazırlıklar muamma gidiyor” diyerek 9 günlük tatilin yarattığı tedirginliği aktardı. 9 günlük tatilin esnafı kilitlediğini vurgulayan Kilci, “Çünkü İzmir halkımız tatile gidecek. Belki İzmir dışından gelenler bizleri biraz satış açısından ferahlatabilir. Yılda bir kez bayram tatili oluyor. İnsanlarımızda bayram tatilini sahil kısımlarında geçirmeyi tercih ediyor. Eski bayramlardan aile ziyaretleri kalmadı artık. Bu durum gelenekler gibi esnafı da bitirdi. Önceden baklava, çikolata alınırdı, misafirliğe öyle gidilirdi” dedi.
PANTOLONCULAR ÇARŞIYI BİTİRDİ
“Kemeraltı Çarşısı iddia ediyorum ki sadece Türkiye’nin değil, Dünyanın en büyük açık çarşısı” sözlerini kullanan Kilci, “Burada insan her aradığını bulabiliyor. Ama bizim halkımız ne yazık ki bunun kıymetini bilmiyor. AVM kültüründen dolayı çarşı esnafı bitik durumda. Kemeraltı deyince insanların aklına yemek, çarşı, alışveriş gelirdi. Şimdi ise ‘pantoloncular’ geliyor. Kemeraltı’nı pantoloncular bitirdi. Zoraki ürün satışı insanları Kemeraltı’ndan uzaklaştırdı. Ucuz maliyetli ürünleri çok pahalıya satmaya çalışıyorlar. İyi mal, iyi müşteri getirir. Ancak bunlar kötü mal ile müşteri yakalamaya çalıştılar. Kolundan tutup insanları mağazaya götürmeye çalışıyorlar. Hâlbuki ben istediğim yere oturmalıyım. Mekanın, ürünün, satıcının beni cezp etmesi lazım. Kafe yerlerindeki falcılardan, pantolonculardan dolayı insanlar çarşıya girmeye korkuyor” dedi. “Yazın insanlar burada yanıyor, kışın ise altyapı yetersizliğinden dolayı çarşıya girilemiyor” ifadelerine yer veren Kilci, “Her taraf toz, toprak, çamur içinde oluyor. Yağmur yağınca logar kapakları patlıyor. ‘Sen bana dokunma, ben sana dokunmamayım’ politikası yüzünden kimse müdahale etmiyor. Kemeraltı’nın UNESCO’ya girmesi lazım. Sözde 10 yıldır giriyoruz. Lafta var ancak faaliyette yok” yorumunda bulundu. 



“EVİM BİLE İPOTEKLİ”
15 yıldır esnaflık yapan 63 yaşındaki Halil Dönmez ise bayram haftası olmasına rağmen tek bir müşterinin bulunmamasını eleştirdi. İnsanların artık alım gücünün olmadığını kaydeden Dönmez, “Sorunun başlıca nedeni ekonomik. Ayakta durmak için halen 4-5 sene önceki fiyatlarla ürün satıyorum. Kiralarımız pahalı, giderlerimiz fazla. Bizleri büyük metropollerdeki AVM’ler de etkiledi. Zaten bize gelen müşteri, durumu çok da iyi olmayan müşteri. O da gelip fiyatı düşürüyor. Kirayı ve işçi parasını ödeyemeyince 50- 60 tane dükkan kapandı. Türkiye genelinde bu kriz var. Piyasayı artık canlandırmak lazım. İç Anadolu’daki insan da ağlıyor, Doğu’daki de. Yunan emekli bir adam İzmir’e gezmeye geliyor ancak bizim emekliler parasızlıktan çarşıya bile inemiyor. Yıllardır bu sektörün içerisindeyiz. Boğazımıza kadar borca girmişiz. Ancak yapacak başka bir iş de yok. Ayakta kalmak için devam etmek zorundayız. 15 yıldır esnafım. Fakat gel gör ki evim bile ipotekli. Bize artık her kim olursa olsun yardım etsinler. Bizleri namerde muhtaç etmesinler” dedi.



HAKSIZ ELEŞTİRİLER
Kendilerine yönelik yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu, aksine şehrin göbeğine yapılan AVM’lerden dolayı Kemeraltı’nın ivme kaybettiğini kaydeden Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya da şunları belirtti: “Kemeraltı Ege Bölgesi’nin olmazsa olmaz bir çarşısı. Ancak 5 yıldır adı belli olmayan bir krizle baş etmeye çalışıyoruz. Ziyaretçi sayımız arttı gibi görünmesine rağmen adı belli olmayan krizden dolayı küçük esnaf etkilenmiş durumda. Dolayısıyla ekonomik kriz ilk başta küçük esnafa vurdu. Maalesef Organize Sanayi Bölgesinden daha fazla istihdam sağladığımız Kemeraltı’nda şu an sektesiz günler yaşıyoruz. Sorunun çözüme kavuşması için çözümler üzerine odaklanıyoruz.” Sorunu çözmek amacıyla bazı yenileme çalışmaları yaptıklarını aktaran Kaya, “Aydınlatma ışıkları, kanalizasyon sisteminin yapılması, üst tarafların kapatılması, alt yapı çalışmaları birer adımdı. Metro istasyonlarına Kemeraltı anonsu yaptırdık. En azından yerli ve yabancı turiste çarşımızı işaret edelim diye” yorumunda bulundu.