Boğulma vakalarının altında yatan nedenler

Bir yarımada ülkesi olan Türkiye’de her yıl yaklaşık bin kişinin boğularak hayatını kaybetmesi birçok trajedik sonuç ortaya çıkarıyor. Boğulma vakalarının altında yatan nedenler olarak ülkemizde çocuk yaşta verilmeyen yüzme eğitimleri ve havuz eksikliğini işaret eden Cankurtaran ve İlk Yardım Eğitmeni Volkan Dikmen, çocuk yaşta su ile tanışmanın önemine dikkat çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 08.08.2024 09:00
  • Güncelleme Tarihi : 08.08.2024 06:46
  • Kaynak : BERKAY ERDEN
Boğulma vakalarının altında yatan nedenler haberinin görseli

Muhabir- Berkay Erden / Özellikle yaz aylarında serinlemek için deniz ve havuz gibi su kaynaklarına koşan vatandaşlar yeterli yüzme eğitimine veya girdikleri su hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarından kötü durumlar ile karşı karşıya kalıyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD) tarafından paylaşılan verilere göre her yıl ortalama 900 kişinin boğularak hayatını kaybettiği üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de bazı sorunların varlığını işaret ediyor. Bu sorunların başında yüzme eğitimindeki yetersizliklerin ve uygulamalı eğitimin verileceği mekanların eksikliğinin olduğunu dile getiren Volkan Dikmen; “Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye gibi bir ülkede yüzme bilme oranının yüksek olması beklenir. Ancak, AFAD verilerine göre yılda 900 kişi boğularak hayatını kaybetmektedir ki bu sayı çok yüksektir. Ülkemizde ve buna paralel İzmir’imizde ilkokuldan itibaren yüzme dersi verilmesi ve yüzme bilmenin önemi konusunda farkındalık yaratılması, yüzme bilme oranını artırıcı faaliyetlerde bulunmalıyız. Ancak, bırakın bu öğrencileri eğitmeyi yüzme sporcularına dahi antrenman yapacak havuz İzmir’de zor bulmaktayız. Bildiğiniz üzere İzmir’in yüzme sporunda yükünü alan Alsancak kapalı ve açık havuzları uzun zamandır kapalı ve bunun yerini alacak yeni yapılan havuz maalesef inşaat halinde. Havuz bulamıyoruz” açıklamalarında bulundu.

boğulma

Çocuklarda yüzme bilme oranı düşük

Güvenlik önlemleri ve cankurtaran sayılarındaki eksikliği, çocuklardaki düşük yüzme bilme oranıyla birleşince trajedilere neden olduğunu aktaran Volkan Dikmen; “Su kaynaklarının bol olduğu bir ülkede maalesef her yıl yüzlerce insan boğulma vakalarıyla hayatını kaybediyor. Bu durum, hem kişisel bir trajedi hem de toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Ülkede su güvenliği konusunda tek yetkili olan Türkiye Sualtı Sporları Federsyonu her yıl meydana gelen kazaların istatistiklerini tutarak hem cankurtaran eğitimlerinde hem de cankurtaran ekipmanlarının kullanımları ve bulundurulmaları konusunda gelişim göstermektedir. Ancak en temel nedenlerden biri, özellikle çocuklarda ve gençlerde yüzme bilme oranının yetersiz olmasıdır. Özellikle yaz aylarında aşırı sıcaklar, insanların serinlemek için denize koşmalarına neden olur ve bu durum da riskleri beraberinde getirir. Su güvenliği alınmamış ve cankurtaranın olmadığı yerlerde asla suya girmemeliyiz. Plajlarda yeterli sayıda veya hiç cankurtaran bulunmaması, güvenlik bariyerlerinin olmaması gibi faktörler de boğulma riskini artırır” şeklinde konuştu.

boğulma

Cankurtaranlık sezonluk bir iş

Genelde üniversite öğrencilerinin mevsimlik olarak cankurtaranlık yaptığını dile getiren Eğitmen Dikmen, bu durumun tecrübe eksikliklerine neden olduğunu belirterek; “İzmir'de cankurtaran sayısının genel olarak yeterli olduğu söylenebilir, ancak bazı bölgelerde ve zamanlarda eksiklikler yaşanabilmektedir. Cankurtaranlık mevsimlik bir iş olduğu için genelde üniversite öğrencileri tarafından yapılmaktadır. Bu da her sene değişen, uzman olmayan cankurtaranların su güvenliğini oluşturmaya çalışmasına neden olmaktadır. Bu özellikle yoğunluk yaşanan dönemlerde ve riskli bölgelerde cankurtaran sayısının artırılması ve denetimlerin sıklaştırılmasının önemli hale getirmektedir” dedi.

Halk plajları için soru işareti

Cankurtaranlık konusunda açıklamalrını sürdüren Dikmen İzmir özelindeki sorunlardan ve bu konuda belediyenin yaptığı çalışmalardan bahsetti;

“İzmir Büyükşehir Belediyesi, mavi bayrak ödüllü plaj sayısını artırmak ve güvenli yüzme alanları oluşturmak için her yıl cankurtaran eğitimleri düzenlemektedir ve plajlarda cankurtaran sayısını artırmaya çalışmaktadır. Özellikle otel ve tatil köylerinin kendi plajlarında cankurtaran bulundurmaları zorunludur. Ancak, bu halka açık plajlarda cankurtaran sayısının yeterli olup olmadığı konusunda bazı endişeler olabilir. Cankurtaranlar genellikle sezonluk olarak çalıştırıldığı için, sezon başında veya ortasında cankurtaran eksikliği yaşanabileceği durumlar olabilir. Bu tip eksiklikler ve cankurtaran sayısı ile kontrollerin arttırılması gerekmektedir”

Bebeklikten itibaren su ile tanıştırılmalı

Boğulma tehlikesinin en aza indirilmesi için çocukların erken yaşta su ile tanıştırılarak tüm kesimlerin ulaşabileceği bir eğitim sistemi oluşturulmasını savunan Volkan Dikmen; “Çocukların yüzme eğitimine başlama yaşı, çocuğun gelişimine ve fizyolojik özelliklerine göre değişebilir. Ancak genel olarak, 4-5 yaşından itibaren yüzme eğitimine başlanabilir. Bebeklik döneminden itibaren suyla tanıştırma etkinlikleri düzenlenerek, su korkusunun önüne geçilebilir. Ülkemizde yüzme eğitimi konusunda önemli eksiklikler bulunmaktadır. Bu eksiklikleri gidermek için, okullarda zorunlu hale getirilen, yaş gruplarına uygun, öğretmenlerin nitelikli olduğu ve tüm kesimlere ulaşabilen bir eğitim sistemi oluşturulmalıdır. Ayrıca, farkındalık yaratma çalışmaları ve güvenli yüzme alanlarının oluşturulması da büyük önem taşımaktadır” açıklamarında bulundu.

İzmir pilot bölge olsun

Şehrin coğrafi yapısı ve turizm hareketliliği nedeniyle İzmir’de güvenlik önemlerinin ve eğitimin daha da önemli bir hale geldiğini vurgulayan Volkan Dikmen, yapmayı düşündüğü pilot bölge çalışması için kamuoyundan destek beklediğini söylediği konuşmasını şu sözlerle noktaladı; “İzmir gibi deniz kıyısına sahip bir şehirde cankurtarma ve su güvenliği son derece önemli bir konu. Özellikle yaz aylarında artan nüfus ve turizm hareketliliğiyle birlikte bu konu daha da hassas hale geliyor. İzmir’de su güvenliğini artırmak için bir pilot bölge çalışması yapmak istemekteyim. Bu hazır elimizde olan dernek çatısı altında 12 ay cankurtaran ve su güvenliği eğitimi verecek olan EGE Cankurtaran Akademiyi açabilmek. Bu akademiden çok özel eğitimlerle uzmanlaşmış mezun cankurtaranlar İzmir ve çevresindeki Mavi bayraklı ve halk plajlarında görev alarak su güvenliğini en üst düzeye çıkarmak istemekteyim. Ancak bu sponsor ve kamunun desteğiyle gerçekleştirebileceğimiz bir proje. Umarım sesimizi duyan olur.”

Yazarımız Kim ?

BERKAY ERDEN