Borçlanmak isteyip borçlanamayan var!
Ekonomist Mustafa Sönmez, hane halkı borçluluğu konusunda yapılan tartışmalara yönelik açıklamada bulundu. Sönmez, “Bu tek başına bir ülkenin göstergesi olamaz” dedi
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin hane halkı borçluluğunda bin 291 dolarlık kişi başı borç miktarıyla gelişmekte olan ülkeler ve dünya ortalamasının çok altında olduğunu belirtmişti. Albayrak, “Kamu borçluluğu rakamları dünya ortalamasının 3’te 1’idir. Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kıyasla çok daha iyi durumdadır. Ekonomi ve kriz yönetimi konusunda sabıkası kabarık olup Türkiye’ye karanlık günler yaşatanlar, Bugün ‘borçluluk’ üzerinden ortaya koydukları yalanlarla kendilerince yıpratma politikası izliyor. Türkiye’de hane halkı borçluluğunda kişi başına düşen borç miktarı 1291 dolardır. Gelişmekte olan ülkelerde 26 bin 680 dolar olan bu rakam; 6 bin 271 dolar olan dünya ortalamasının çok altındadır. Kamu borçluluğunda ise Türkiye'nin rakamları dünya ortalamasının üçte biridir” ifadelerine yer vermişti.

HANE HALKI BORÇLULUĞU NEDİR?
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Ekonomist Mustafa Sönmez, hane halkı borçluluğunun veya banka borçluluğunun bir ülkenin iyi veya kötü durumda olup olmadığının göstergesi olmadığının altını çizerek, “Öncelikle hane halkı borçluluğunun ne olduğunu anlamak gerekiyor. Hane halkı borçluluğu, insanların bankaya olan borçları ve eldeki varlıkları kıyaslanarak yapılıyor. Halbuki bir hanenin borcu sadece bankaya olan borçları ile ölçülmez. Sizin bankaya borcunuz yoktur ama mahalledeki bakkala vardır, eşinizden dostunuzdan borçlanmışsınızdır. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde banka dışında borçlanılan birçok kişi ve kurum vardır. Bu borçlar hane halkı borçluluğu hesaplanırken dikkate alınmaz” dedi.
Berat Albayrak’ın bu durumu göz ardı ettiğini vurgulayan Sönmez, “Şu anda Türkiye’de tüketici kesimin bankalardan kullandığı borç 754 Milyar TL’ye ulaşmış durumda. Bunun tabi ki hepsi ihtiyaç kredisi değil. Hali vakti yerinde olan insanlar da konut kredisi vs. kullanıyorlar. Her borcu da ihtiyaçtan doğan bir borç olarak görmemek gerekiyor” diye konuştu.

VATANDAŞTA VARLIK YOK!
Hane halkı borçluluğunun kendi başına doğru bir gösterge olmadığına da değinen Sönmez, “İnsanların borçlanmak isteyip de borçlanamaması gibi bir durum da var. Diyelim ki siz muhtaçsınız fakat bankadan kredi istemeye gittiğinizde sizden teminat isterler. Maaşınız var mı, eviniz var mı, herhangi bir varlığınız var mı gibi sorular sorarlar. Eğer elinizde bunlar yoksa bankalar size kredi vermez, yani borçlanamazsınız. İnsanların büyük bir kısmının borçlanmaması biraz da bankalardan bu sebeple borca erişememelerinden kaynaklanıyor. Bu insanların borç almak için bankaları ikna edecek, teminat gösterecek varlıkları yok” şeklinde konuştu.
Mustafa Sönmez sözlerine şu şekilde devam etti: “Hane halkı borçluluğu kendi başına bir toplumun muhtaçlığını göstermez. Dediğim gibi muhtaç olduğu halde banka kredisi kullanamayanlar var. Türkiye’de en geniş anlamda 17 milyon işsiz insan var. Bu 17 milyon işsiz insan neredeyse çalışmakta olan insanların sayısını geçmiş durumda. Bu insanlar bankaya gitse bile kredi vermezler. Onun için banka borçluluğu ya da hane halkı borçluluğu ülkelerin iyi durumda olup olmadığını göstermez.”
