- Gündem
- 13.03.2025 14:17
Her yıl yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor. Peki, bebeğin kucağa alınmaya hazır olduğunu nasıl anlarız, nelere dikkat etmemiz lazım
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Kuvözde kalan bebeğinizi ilk kez kucağınıza almak en önemli ve mutlu dönüm noktalarından birisidir. Prematüre bebekler düşük doğum ağırlığına sahip oldukları ve tıbbi olarak desteklenmeleri gerektiğinden, anne ve babası dokunmak için günler veya haftalarca beklemek zorunda kalabilir. Bir yeni doğan yoğun bakım hemşiresinin görevindeki en kıymetli an ise prematüre bebeğin ailesinin kucağına yerleştirilmesine yardım etmektir. Ancak kuvözdeki bebeğin kucağa alınmaya hazır olup olmadığına karar vermeden önce değerlendirme yapılması gerekir. Ebeveyn – bebek temaslarının, özellikle kanguru bakımın karşılıklı olarak bebek ve ebeveyne fayda sağladığı biliniyor.
Fakat bu temas, bebek hazır olmadan sağlanır veya fazla uyaranlara dikkat edilmezse bazı riskler ortaya çıkabilir. Hamile Eğitim Uzmanı Ayşe Öner, bazı işaretler mevcut ise bebeğin temasa hazır olabileceğini kaydetti.
MONİTÖR KABLOLARI VE TÜPLER
Bebeğin stabil olmasının önemine değinen Öner, “Prematüre bebekler, hayatlarının ilk günlerinde nabız ve kalp atışlarını düzenlenmeye çalışarak geçirirler. Doktor ve hemşireler bebeğin solunumunu düzenlemek için oksijen desteği sağlarken, nabız dalgalanmaları bazen Intraventricular hemorrhage (beyin karıncıklarında kanama) meydana getirebilir. Prematüre bebeklerin dolaşım sistemleri en küçük yer değişikliği ile etkilenebileceği için ilk günler çok büyük hassasiyet gerektirir” dedi. Monitör kabloları ve tüplerden de bahseden Öner, “Yeni doğan yoğun bakımındaki bebekler birçok tıbbi teçhizata ve kabloya bağlıdır. Birçok bağlantı takip amaçlı elektrot kablolarından oluşsa da, bazıları damar yoluna veya ciğerlere inen tüplerdir. Dolayısıyla bebeğinizi kucağınıza almadan önce, doktorun veya hemşirenin söz konusu bağlantıların konumlarının güvenli olduğunu onaylamaları gerekmektedir” diye konuştu.
DOKTOR VE HEMŞİRELERİN ONAYI ÖNEMLİ
Ebeveyn tarafından bakımın üstlenmesi gerektiğinin altını çizen Ayşe Öner, “Kucağa alınmaya uygun olan bebeklerin, kuvöz içindeki bakımları (bez değiştirme, banyo – silme, pozisyonlama gibi) ebeveynleri tarafından sağlanabilir. Bebeğe dokunma işlemi tolere edilmesi gereken bir uyaran olduğu için ilave oksijen desteği ihtiyaç gösterebilir, buna ebeveynin hazırlıklı olması gerekir” açıklamalarında bulundu. Operasyon sonrası toparlanmanın da önemli bir husus olduğunu hatırlatan Öner, “Eğer bebek bir operasyon geçirmişse, dokunmak veya kucağa almak için operasyona bağlı müdahalelerin ( tüp veya katerter bağlantısı) uygunluk göstermesi beklenmelidir” dedi. Ciltteki nem seviyesine dikkati çeken Öner, “İleri prematüre bebeklerin ciltleri henüz olgunlaşmadığı için kolaylıkla nem kaybına bağlı olarak dehidrasyon meydana gelebilir. Kuvözdeki ortam nem bariyerini koruduğu için, bazı bebekleri 27 haftadan önce kucağa almak uygun olmayabilir” yorumunda bulundu. Yeni doğan doktor ve hemşirelerin prematüre veya hasta bebekler konusunda uzman kişiler olduğunu söyleyen Öner, son olarak, “Mesleki donanıma sahip bu kişilerin görevi, size bebeğinizi sağlıklı olarak teslim edebilmek olduğundan dolayı, görüşlerini dikkate almak gerekir. Eğer bebeğinizi kucaklamaya onay vermiyorlarsa, mutlaka doğru bildikleri bir şey vardır” dedi.