- Gündem
- 08.05.2025 00:55
Bu hafta belki de en çok aratılan kelimelerden biri: Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu… ‘Kişinin kendisinden kopuk hissetmesi’ olarak adlandırılan söz konusu ruhsal bozukluğa ilişkin merak ettikleriniz bu içerikte!
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte yaşamlarımıza da birçok farklı terim girmeye başladı. Onlardan biri de ‘depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu’… Aratılan kelimelerden biri olan söz konusu psikolojik rahatsızlığa ilişkin bilgileri merak eden okurlar için derledik.
Peki, derealizasyon bozukluğu nedir, kimlerde görülür, belirtileri nelerdir, çözüm yolları var mıdır? Yanıtlar bu içerikte…
KİŞİNİN KENDİSİNDEN KOPUK HİSSETMESİ
Kişinin sürekli veya tekrarlayan depersonalizasyon veya derealizasyon duygularına sahip olduğu bir ruhsal bozukluk olarak tanımlanıyor. Öte yandan, kişinin kendisinden kopuk hissetmesi olarak da belirtilirken, bireylerin kendi düşüncelerinin veya bedenlerinin dışarıdan bir gözlemcisi gibi hissettiklerini ve sıklıkla düşünceleri veya eylemleri üzerinde kontrol kaybı hissettiği kaydediliyor. Ayrıca, bireyin çevresinden kopması olarak nitelendirilen derealizasyon, kişilerin çevrelerindeki dünyayı sisli, rüya gibi / gerçeküstü veya görsel olarak çarpıtılmış olarak algılamasına da yol açıyor.
STRES, PANİK ATAK VE UYUŞTURUCU KULLANIMI!
Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğunun büyük ölçüde çocukluk çağı istismarı travmalarıyla ilişkili olduğu düşünülürken, olumsuz erken çocukluk deneyimleri, özellikle duygusal istismar ve ihmal, duyarsızlaşma semptomlarının gelişimi ile de bağlantısı yüksek. Tetikleyiciler ise önemli stres, panik atak ve uyuşturucu kullanımı!
Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu için tanı kriterleri, kişinin zihinsel veya bedensel süreçlerinden veya çevresinden sürekli veya tekrarlayan kopma duygusu oluyor. Söz konusu ruhsal bozukluk bir zamanlar nadir görülürken, genel popülasyonun yaklaşık yüzde 1-2'si bu durumu deneyimliyor. Hastalığın kronik hali yüzde 0,8 ila 1,9 arasında bildirilen bir yaygınlığa sahip. Genel popülasyonda kısa süreli duyarsızlaşma veya derealizasyon epizotları yaygın olabilirken, bozukluk yalnızca bu semptomlar ciddi sıkıntıya neden olduğunda, sosyal, mesleki veya diğer önemli işleyiş alanlarını bozduğunda teşhis edilir.