Buca planlarına örnek olur mu?

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından çadır kent ve konteyner alanları bulunmasında yaşanan sıkıntılar toplanma alanlarının gerekliliğini ortaya koydu. Deprem sonrasında gözler birinci derece deprem kuşağında olan İzmir’deki toplanma alanlarına çevrilirken Buca Cezaevi alanı planları bir kez daha gündeme geldi. Alan için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından iki ayrı plan yapılması kent siyasetini ikiye bölerken CHP kanadından yapılan eleştirilerde bakanlık planları, inşaat yoğunluğu ve yeşil alan yetersizliği noktasında eleştirilmişti. Eleştirilerde olası bir depremde toplanma alanı olarak kullanılması için betondan arındırılmış bölge olması gerektiği belirtilmişti. Öte yandan geçtiğimiz haftalarda “kamu yararı taşımadığı ve yoğunluğu artıracağı” gerekçesiyle İzmir 5. İdare Mahkemesi tarafından “yürütmeyi durdurma” karar verilen “emsal artışı” kararının Buca planlarına etkisi olup olmayacağı merak edilirken İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, süreci ve kararları değerlendirdi.

YEŞİLE İHTİYACI VAR

Yaşanan deprem felaketinin yapıdan arındırılmış yeşil alanların önem ve gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade eden Aydın, “Buca Cezaevi alanıyla ilgili süreç devam ediyor. Kamusal boşluk ve alanların kamu kullanımına açık tutulmasının önemli olduğunu hep söylüyoruz. Yaşadığımız deprem süreci de bunun önemini bize bir kez daha gösterdi. Buca’nın yapı yoğunlaşmasının en yüksek olduğu yerde ilave bir inşaat alanı yapılmak yerine yeşil alana ihtiyacı olduğu bir kez daha görüldü. Orası bütünüyle yeşil alan olduğunda olası bir afette toplanma alanı ya da geçici barınma alanı ihtiyacını da karşılayacaktır. Ama bakanlık planındaki gibi sadece yüzde 15’lik bir alan yeşil alan olarak bırakılıp geri kalan bölge ise çevresindeki mevcut binalardan daha yüksek bir şekilde yapılaştırıldığında ilave bir yapı yoğunluğu ve sorunları beraberinde getirecek. Bizim savunduğumuz hususlar depremle bize bir kez daha ifade edilmiş oldu. İnsanlar toplanma alanlarını, kendi evlerine yakın istiyorlar. O bölgede zaten ciddi bir yapılaşma var. O yapılaşmanın yakınında ciddi bir boşluk da yok. O nedenle burada yapılacak bir yeşil alan özendirmesi bize bu yararı da sağlayacak” dedi.

İPTAL EDİLECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ

Deprem sonrasında bakanlığın mevcut planlarda değişikliğe gidip gitmeyeceği konusunda değerlendirmelerde bulunan Aydın, yargıyı işaret etti ve “Bakanlık planlara yapılan itirazları reddetmişti. Ama biz zaten davalarımız açtık. Konu mahkemede. Mahkeme bir değerlendirme yapacak ve bir karar verecek. Emsal artışına ilişkin yürütmeyi durdurma kararında da yapı yoğunluğunun artırılmasına yargının olumsuz baktığını görüyoruz. Biz Buca Cezaevi alanıyla ilgili bakanlık planının da iptal edileceğini düşünüyoruz. Hukuken konu çok zor ve karmaşık değil. Siyasi ve toplumsal yansımaları olduğu için karmaşık görünüyor. Ama idare mahkemelerinin bundan önce verdiği kararlar, burada böyle bir yapılaşma yoğunluğuna onay vermeyeceğini düşündürüyoruz” diye konuştu.

YASALARI İŞARET ETTİ

“Emsal artışı” kararının Buca Cezaevi planları için örnek teşkil edip etmeyeceği konusunu da hukukçu gözüyle değerlendirdi ve “Bunlar birebir aynı olaylar değil ama bir anlamda örnek olabilir. O ve başka kararlarda yargının söylediği şey şu: İmar planlarını kent yoğunluğunu artıracak şekilde değil, Yaşam alanlarını iyileştirecek şekilde değiştirmelisiniz diyor. Dolayısıyla Buca Cezaevi alanında da 70 bin metrekare gibi bir inşaat alanı oluşturulmasının doğru olmadığını savunuyoruz. Davamız da buna yönelikti” ifadelerini kullandı.

ONLARINKİ SİYASİ TAVIR

Depremden sonra AK Parti kanadından planın değişikliği yönünde hamle olup olmayacağı noktasına da değinen Aydın, şunları söyledi; “Onlarınki siyasi bir tavır. Partilerinden bağımsız hareket edeceklerini düşünmüyorum. Ama herhalde onlar da bu planların Buca’nın ve şehrin yararına olmadığını görüyorlardır. Bundan 20 küsür yıl önce yapılan planı inşaat alanı öngörüyor diye eleştirip sonra o planlardakinin 2 katı inşaat alanı getiren bir plan yapmak herhalde tutarlı değil. Buca Cezaevi bölgesinin olduğu alan ciddi anlamda yapılaşmanın olduğu, Şirinyer İZBAN’dan Hasanağa Parkına kadar hiçbir yeşil alan yok. Bölgenin uydu görüntülerine bile baksanız oranın yeşil alan olması gerektiğini anlarsınız. 500 bin nüfuslu Buca’nın yeşil alan ve toplanma alanını karşılamaz oradaki yeşil alanlar. Biz gerek hukuki nedenler gerek kamu yararı gerekse kamu yararı açısından bu planların doğru olmadığını düşünüyoruz.”