Buca’nın gizli kahramanı

İlçesindeki hemen hemen bütün sorunların çözümü için insanüstü bir emek sarf ederek, görevini sürdüren Buca Muhtarlar Derneği Başkanı Serkan Dağdelen, taş ocakları sorunundan, mezarlık sorunlarına bütün problemleri bize anlattı

  • Oluşturulma Tarihi : 25.01.2018 06:26
  • Güncelleme Tarihi : 25.01.2018 06:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Buca’nın gizli kahramanı haberinin görseli

YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER

İzmir’in en kalabalık ilçesi olan Buca’da yaptığı faaliyetlerle dikkat çeken fakat hiçbir zaman ön plana çıkmayan Buca Muhtarlar Derneği Başkanı Serkan Dağdelen, geçtiğimiz yaz mevsiminde ortaya çıkan ve ilçedeki herkesi etkileyebilecek taş ocakları sorunundan, mezarlık sorunlarına, ilçeyi yakından ilgilendiren konularda verdikleri mücadeleleri gazetemiz okuyucularıyla paylaştı. Buca Muhtarlar Derneği Başkanlığı görevine yaklaşık 7 ay önce seçilen Serkan Dağdelen, hali hazırda Gaziler Mahallesi’nin de muhtarlık görevini başarıyla sürdürüyor. Tek gayesi vatandaşa hizmet etmek olduğunu belirten Dağdelen, “Koltuk sevdalısı değiliz. Görevi başarılı bir şekilde yürüteceğimiz için aday olduk ve çok şükür kazandık. Bundan önceki süreçlerde olduğu gibi sonraki süreçlerde de ilçemin sorunlarıyla yakından ilgilenip, Bucalıların hak ettiği hizmeti alması için mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim” dedi.

ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ

Muhtarlar Derneği olarak temel amaçlarının ilçelerinin hak ettiği değeri bulması olduğunu söyleyen Serkan Dağdelen, “9 yıldır mahalle muhtarıyım. Yaklaşık 6-7 ay önce Buca Muhtarlar Derneği Başkanlığı görevine getirildim. Bundan önceki başkanımıza da teşekkür ediyorum. O bayrağı aldı bir yere kadar getirdi ve şimdi o bayrağı biz teslim aldık. İlerilere götürmeyi hedefliyoruz. Bizim buradaki esas amacımız, muhtarlığın hak ettiği değeri görmesidir. Biz muhtarlar olarak temel amacımız, bulunduğumuz ilçede yaşam standartlarını en yükseğe çekmek için çalışmalar yapmaktır. Buca’da muhtarlar derneği olarak üzerimize düşeni yapmanın peşindeyiz. Demokrasinin saçakları muhtarlardır. Biz mahallemizde anneyiz, babayız, ağabeyiz, ablayız. Bir mahallede insanların evliliklerinden, boşanmalarına, doğumlarından ölümlerine yani kısacası her şeyden bizler sorumluyuz. Muhtarlar ne iş yapar diye söylemleri zaman zaman işitiyoruz. Muhtarlar her şeyi yapar. İşin özüne indiğinde muhtar her şeyin içindedir. Her şeyi yaşar. Ben ilk mahalle muhtarı olduğumda 275 TL maaşla muhtarlık görevini yürütüyordum. Sigortamız vs. hiçbir şeyimiz yoktu. İnsanlar muhtarlığı parayla endeksliyorlar ya, bu doğru bir şey değil. Biz çalışmalarımızla bu tezi çürüttük. İnsanların kafalarındaki bu algıyı yıktık. Burayı bir kazanç kapısı olarak görmedik. Muhtarların da en iyi şekilde temsil edilmesi gerekiyordu. Ben de bunu amaç edindim. Dernek başkanlığı seçimine girdim. Sağ olsun arkadaşlarımın desteği ile başkanlık görevi bana verildi” diye konuştu.

BİRLİK VE BERABERLİK

Buca’yı hak ettiği yere getirmek için kaymakamdan, belediye başkanına, vatandaşından muhtarına hep birlikte çalıştıklarını dile getiren Serkan Dağdelen, “Bugüne kadar sürekli Buca’ya nasıl yararlı olabiliriz düşüncesiyle hareket ettik. Ben, muhtarlarım, ilçe kaymakamımız, belediye başkanımızın temel amacı hep ilçemizi en güzel yerlere taşımaktı. Bu yüzden hep birlikte hareket ettik. Bunu başardığımızı düşünüyorum. Bunu hep birlikte başardık. Geçenlerde bir kahvaltı organizasyonu düzenledik. Organizasyonda, AK Parti, MHP, CHP, İyi Parti, ilçe kaymakamımız, Alevi dedemiz Hüseyin Dede ve müftümüz ile birlikte kahvaltı yaptık. Temel amacımız birleştirici olmak. Biz ilçenin bütün değerleriyle ayağa kalkmasını istiyoruz. Ayağa kalkacaksak bu hep birlikte olacak. 47 mahalle muhtarımız da orada eksiksiz bulundu. Vermek istediğimiz mesaj, istenirse herkes ortak paydada bir çatı altında buluşabilir. Biz bunu başardığımızı düşünüyorum. Ülkemiz kötü günlerden geçiyor. Birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Kimsenin mezhebi, dini, ırkı vs. önemli değil. Önemli olan bir olmak, birlikte olmak” dedi.

TAŞ OCAKLARI SORUNU

Geçen yaz mevsiminde Buca’nın Kırıklar Köyü’ne yapılmak istenen taş ocaklarının orada yaşayan bütün canlılara büyük bir zarar vereceğini öngören Serkan Dağdelen, o süreçte ilçenin adeta gizli kahramanlarından bir tanesi oldu. Yaptığı çalışmalarla taş ocakları yapımının durdurulmasında başrol oynayanlardan biri olan Serkan Dağdelen, “Mücadelemiz büyüktü ama bu mücadeleyi tek başımıza üstlenmek, sadece biz başardık demek yanlış olur. Etik değil. Biz de bir parça olsun yardımcı olduk. O bölgedeki muhtarımız bize ilk bilgiyi aktardığında, buna bir dur demek de sadece yasal itiraz yoluyla mümkün gözükmüyordu. Biz başvurumuzu yapmıştık ama beklemedeydi. Bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Bu bizim Buca’ya verdiğimiz değerle alakalı. Ben Buca’da doğmadım ama Buca’da ölmek istiyorum. Buca’da da oturmamız gerekiyor. AK Parti Buca Meclis Üyesi Rakip Becer ağabeyimizle istişare ettik. Yapan firmanın çok büyük bir firma olduğunu gördük. İçişleri Bakanlığına bir yazı yazdım. Bu yazımın ardından o bölgenin komple dosyası elime ulaştırıldı. Dosyayı inceledim. Bir takım hukuki açıkları buldum. O açıkları değerlendirdim. Belediye başkanımız da taş ocaklarını istemiyoruz diye bir eylem yapmıştı. O eylemden sonra bize harekete geçmek düştü. AK Parti Buca İlçe Başkanı Mustafa Aslan, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya da bu konuda çok istişare toplantısı gerçekleştirdik. En son toplantımızda konuyu İzmir Valisi Erol Ayyıldız’a intikal ettirmeyi ve onun tarafından konun takip edilmesi gerektiğini düşündük. Randevu aldık. Sağ olsun Valimiz bu konunun takipçisi olarak bizlere yardımcı oldu. ÇET Raporu görülmemiş. Orada yapılan organik tarım yapılıyor. Bu organik tarım ve zeytin ağaçlarını görmezden gelinmiş, buna da İZSU izin vermiş. İzmir Büyükşehir Belediyesinin izin belgeleri elimde bulunuyor. İçme suyu arterlerimiz orada olduğu için İzmir Büyükşehir Belediyesi orada bir duvar bile yapılmasına izin vermiyor. Buna rağmen nasıl izin verdi anlamadık” ifadelerini kullandı.

BİRLİKTE ENGELLEDİK

Serkan Dağdelen, “Taş ocakları sorununda bir de hazırlanan şartname de bombaların suyun yönünü değiştirmeyeceği, ifadesi geçiyordu. Benim küçük aklım bunları algılayamadı. Bende bunun üzerine gittim. Gerekli yerlerle görüşüp, bir rapor hazırladım. Bu işte bize destek olan ilçe kaymakamımız Fecri Fikret Çelik’in de desteklerini yadsıyamayız. Buca’da öyle bir kaymakam var ki inanın her şeye hakim ve Buca’daki iyi bir ailenin babası. Ben onu öyle görüyorum. Yanlış yapmaz. Buca’da 18 tane okul projesi var ve kaymakamımız bizzat kendi ilgileniyor. Kaymakam belki de şu an istenmiyor. Çünkü fazla iş isteyen adamlar sevilmez. Bunları Sayın İçişleri Bakanımıza da anlattım. Bizim ilçe olarak sahip olduğumuz hastanenin durumu da içler acısı. Günde 1 milyon insanın dolandığı ilçedeki hastanenin durumuna bakın. Allah’tan çok güzel, çok ilgili bir başhekim atandı. Buca için büyük bir kazançtır. Onunla birlikte her türlü hizmet için birlikte çalışacağımıza söz verdik. Çünkü Buca en iyilerini hak ediyor. Kaymakam Bey’e gittik. Kanunda zeytin ağacı olan yerlerin 3 kilometre yakınına taş ocağı vs. gibi şeylerin yapılmayacağı yazıyordu. O zeytinleri nasıl görmediler. Bu olayla ilgili ilçe olarak çok dik durduk. Yasal mücadelemizi sonuna kadar sürdürdük. Ben kişisel olarak kendim mahkemeye başvurmadım. Köy muhtarlarımız başvurmuştu. Ben de bu işin gidişatını değiştirmek adına çalışmalar yaptım. Sonucu aldık. Yürütmeyi durdurma kararı alındı. Yargı önü kapalı bir karar alındı. Yani taş ocağıyla ilgili bundan sonra bir sıkıntımız olmayacak. Bu işte de ben yaptım, ben ettim dersem yanlış olur. Duyarlı olan ve yardımcı olan herkese teşekkür etmek istiyorum” dedi.

BUCA’DA GÖMÜLMEK HAKKIMIZ

Serkan Dağdelen’in Buca için verdiği savaşlar bunlarla sınırlı değil. Buca’nın en büyük sorunlarından bir tanesi olan mezarlık sorunu ile ilgili çalışmalar da yürüten Serkan Dağdelen, amaçlarının Bucalı vatandaşların Buca’da gömülmesi. Serkan Dağdelen, “Buca İzmir’in gömü alanı değil. İzmir’in yaklaşık 20 yıldır gömü sorununu biz çekiyoruz. Şu an bizim mezarlıklarımız doldu. Geçen gün bir muhtarımızın ağabeyinin cenazesini köyündeki mezarlığa gömecek yer bulamadık. Bu da demek oluyor ki, biz kendi hakkımızı korumamışız. Şu an 80 bin metrekare yer hazırlanıyor. Onun 50 bin metrekaresi, sadece Bucalılara, Buca’da ikamet edenlere ayırılacak. Mezarlıkları sadece Buca’da yapmayın, her ilçenin kendine ait mezarlığı olsun. NATO bizde, mezarlıklar bizde, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sebze ve Meyve Hali bizde ve bölgenin bütün çıkış güzergahı bizim hattımızda bulunuyor. Bu kadar yükü çekerken hizmet olarak herhangi bir karşılık da alamıyoruz. Demek ki biz de artık gözümüzü açmamız gerekiyor. CHP Buca İlçe Başkanımız Kasım Akdağ ile bir randevumuz olacak. Burada mezarlık sorununu konuşacağız ve ardından İzmir Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu’na sadece Bucalılar için 50 bin metrekare alan isteyeceğiz. Buca’da ikamet eden Buca’da gömülecek. Geçen dönem Kırıklar Köyü’nü kapsayan çok büyük bir alanın İzmir’e mezarlık olarak kullanacaklardı. Ona da mani olduk. Bu gömü olayları benim için çok önemli. Bucalı gömülmeyecekse, diğer ilçelerdekilere sıkıntı yaşatacağız. Ölüye saygımız sonsuz ama öncelikli olarak Bucalılar olacak. Çünkü vatandaşlarımız babam burada annemi Torbalı’ya gömmek istemiyorum diye şikayetler gönderiyor. Siz söyleyin haksızlar mı?” ifadelerini kullandı.

SEVEN KADAR SEVMEYENDE

Bucalı birçok vatandaşın kendisini sevdiği konusunda da değerlendirmelerde bulunan Serkan Dağdelen, “Sevildiğimiz kadar emin olun sevmeyenlerde çoktur. Ben kendimi hiç özel görmedim. Kimseyi mutlu etmek için de uğraşmıyorum. Benim tek derdim, Bucalı vatandaşlarımızın hak ettiği hizmetleri almasıdır. Beni ister sevsinler isterse sevmesinler. Açıkçası umurumda da değil. Bir duruşum var. Benim herhangi bir siyasi tarafım da yok. Ban AK Partili, CHP’li ya da MHP’li diyen bile oldu ama benim tuttuğum bir siyasi taraf yoktur. Dernek başkanı seçilmeden önce CHP üyesiydim. Başkan seçildikten sonra istifamı sundum. Etik olmazdı. Biz Ahmet, Mehmet, Nermin vs. olduğumuz için muhtar seçildik. Amacımız da koltuk sevdası değil. Dernek başkanı olurken kendi kendime bir söz vermiştim. Hiç kimseye bu dernek koltuk olamaz. Onun için de çabalamaya devam ediyorum. Derneğimiz de bulunan muhtarlarımızın elbette ki siyasi fikirleri vardır. Ben herkese eşit mesafede durabilmek ve adaletli olabilmek için hiçbir partide bulunmamaya gayret gösteriyorum. İnsanlar bizden hizmet bekliyor. Bende bunun yerine getirmek için gayret gösteriyorum. Şunu da söylemek istiyorum ki hiçbir muhtarımız, siyasi fikirler çerçevesinde çatışıp, hizmetlerini aksattırmıyor. Bucalı muhtarlar olarak 47 muhtarımız da aslanlar gibi görevinin başındadır. Hepsini çalışma azimleri için kutluyorum. Ellerinde geleni fazlasıyla yaptıklarından şüpheniz olmasın. Hepsi Buca için, mahalleleri için önemli bir şans olduklarını düşünüyorum” değerlendirmelerinde bulundu.

BELKİ DE KAYBEDECEĞİM

Muhtarlık ofisinde doğru düzgün duramadığını, sürekli çalıştığını dile getiren Serkan Dağdelen, “Kendime bile vakit ayıramıyorum. Sürekli çalışmaya gayret gösteriyorum. AK Parti Buca İlçe Başkanı’nı, CHP Buca İlçe Başkanı, milletvekillerimizi gezdirdim. Şimdi de İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’na başka bir formatta ziyaret edeceğim. Hiç durmuyorum. Her gün muhtarlarımı ziyaret ediyorum. Bir sorunları var mı, ihtiyaçları var mı sormak boynumun borcu. Bu yüzden belki kendi mahallemde muhtarlık seçimini kaybedeceğim. Yaklaşan seçimlerde tekrar muhtarlık çalışmaları yapmam gerekir ama fırsatım olmuyor. Bu yüzden belki de muhtarlığı kaybedeceğim. Kaybedebilirim, sorun değil. Benden daha iyi yapabilecek biri varsa başımın üstünde yeri var. Kibir yapmaya gerek yok. Kim daha iyi yönetirse, Buca için kim daha önemli katkı sunabilirse bende ona oy veririm. Benim çok büyük bir şansım var. İzkent Mahalle muhtarımız Gülümser Dibek, ben olmayınca çok yardımcı oluyor. Her zaman verdiği desteklerle yol aldım. Ona da çok teşekkürlerimi iletiyorum. Son olarak hiçbir siyasi görüşün içerisinde bulunmadığına vurgu yapan Serkan Dağdelen, muhtarların siyasetten daha üstün konumda bulunduğuna da dikkat çekti. Serkan Dağdelen, “Buca’da şu an 47 mahalle ve 650 bin kişi var. Ben de bu mahallelerin muhtarlarının temsilcisiyim. Bizim işimiz siyaset üstü bir iş. Benim için bu makam gelebilecek en yüce makamdır. Bana burası yeter. Bir dahaki dönem muhtarlarımızdan herhangi biri siyasette yer almak istiyorsa da biz ona en büyük desteği veririz. Çünkü bizi temsil edecek en az bir arkadaşımız meclis üyeliği yaparsa, bizim için büyük bir şansa olur. Çünkü bizi çok rahat anlayacak bir muhatabımız olur. Bunu çok isteriz” diye konuştu.