- Gündem
- 19.04.2025 00:49
Kızıltepe Zahireciler Derneği ve Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter buğday ithalatından alınan gümrük oranlarının sıfırlanacağının açıklanmasını eleştirerek bunun olması halinde buğday fiyatlarının yükseleceğini ileri sürdü
ADNAN AVUKA / MARDİN
Kızıltepe Zahireciler Derneği ve Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter ile Bölge tarımı özerine özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Öter, gazetemize Mardinin öncü tarım ürünlerinin durumundan, GAP projesine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.Sayın Öter kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Kızıltepe Zahireciler Derneği ve Hububat Ticaret Merkezi kurucu başkanıyım ve hala bu görevi sürdürmekteyim.
2017 Yılı hububat, mahsul verimi, fiyatı ve Mardin tarımı hakkında gözlem ve görüşünüz nedir?
2017 yılı mahsulü geçen senelere oranla hem verim hem fiyat konusunda daha iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. Nisan ayında beklenen yağmurların yağması verimi artırdı. Fiyat konusuna gelince bu gün Türkiyenin en yüksek buğday, arpa ve mercimek fiyatı Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezimizde gerçekleşmektedir. Bunun nedeni Mardin Organize Sanayi Bölgesi (OSB)nin tarım sanayi alanında geniş kapasiteye sahip fabrikaların Kuzey Iraka un, bulgur, makarna ve yem gibi ürünlerin ihracatı yapmasıdır. Örnek vermek gerekirse bu gün Gaziantep ve Konya ticaret borsalarında yumuşak ekmeklik buğdayların başfiyatı en yüksek 1.000 kuruştur. Kızıltepe hububat ticaret merkezimizde 1.100e kadar işlem görmektedir. Bana sorarsanız bu fiyatlar bile çiftçilerimizin alın teri ve emeğinin karşılığı değildir. Çünkü çiftçinin girdi maliyetleri olan gübre, mazot ve elektrik fiyatları çok yüksektir. Ürün destekleme primi yetersizdir. Yaklaşık yedi senedir buğday prim desteği 50 kuruşlardadır. Oysa defalarca gübre ve mazota zamlar gelmiştir.
GAP ERKEN GELİRSE MARDİN ŞAHLANIR
Üreticinin yani çiftçinin durumu nasıl düzelecek bu konuda görüş ve önerileriniz nedir?
Doğruları söylediğimizde zaman zaman bazı yetkililerimiz bizi ya yanlış anlıyor ya da açıklamalarımızdan rahatsız oluyorlar. Ama biz hak olan neyse onu söylüyoruz, söylemeye de devam edeceğiz. Tarım alanında faaliyet gösteren ülkemizin ve Ortadoğunun en büyük Zahireciler Derneği ve Hububat Merkezi Başkanıyım. Sivil toplum örgütü başkanı olarak tarımla iştigal eden üyelerimin haklı taleplerini dile getirme ve gerektiğinde baskı unsuru oluşturma noktasında sözcülük yapma yükümlülüğüm vardır.
Şunu üzülerek söylemek durumundayım bölge çiftçimize zaman zaman negatif ayrımcı yaklaşım söz konusudur. Şöyle ki yaklaşık bir aya yakındır Mardin ovamızda hasat yapılmış İç Anadolu da hasat yapılmadan Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) fiyat açıklamıyor. 30 yıldır bu sektördeyim her sene bu böyledir. Diğer hayati bir konu 42 yıl önce temeli atılan GAP kapsamında bulunan sulama kanalları bir türlü Mardin ovamıza gelmedi. Çiftçi yer altında suyu elektrik gücüyle çekiyor. Bu da çiftçiye büyük bir maliyet yansıtıyor. Oysa Seyhan Barajı devletimizin ekonomik olarak sıkıntıda olduğu 1953 yıllarında savaş için muhafaza edilen hazine altınları bozdurularak 974 günde üç yıldan kısa bir sürede tamamlandı ve çukur ova çiftçilerimizin hizmetine sunuldu. Çukurova ekonomisini şahlandıran Seyhan Barajı olmuştur. GAP projesi ne kadar erken gelirse yalnız Mardin ekonomisi değil bölge ve ülke ekonomisine çok ciddi katkı sağlayacaktır. Tabiri caiz ise bunu anlatmakla dilimizde tüy bitti.
BUĞDAY FİYATLARI ARTABİLİR!
Son olarak yetkilere bir çağrı veya talebiniz var mı?
Aslında var birkaç gün önce basında yer alan bir habere göre enflasyonun yükselmemesi için ekonomi bakanlığınca tedbir amaçlı buğday ithalatından alınan gümrük oranları sıfırlanacağı açıklandı. Böyle bir uygulama gerçekleşmesi halinde buğday üretimine ve üreticisine ekonomik olarak bir darbe olacak bunda kazançlı çıkacak olan birkaç ithalatçı tüccar olacak. Benzer bir hata 2007 yılında kırmızı mercimek için yapıldı. Dünyanın en büyük kırmızı mercimek üreticisi ve ihracatçısıyken bir anda üretim bitme noktasına geldi ve dünyanın en büyük kırmızı mercimek ithalatçısı olduk. Burada da üç beş ithalatçı tüccar kazandı. Ülke olarak dövizimiz dışarı gitti. İnsanlarımız Kanadanın kalitesiz kırmızı mercimeklerini yerli ürün adı altında tüketti. Geçte olsa hükümetimiz farkına vardı kırmızı mercimek üretimini eski cazibesine kavuşturmak için prim desteğini 100 kuruştan 400 kuruşa çıkardı. Tarım Bakanlığımızda bazen yapılan yanlış uygulamaların birçoğu bana göre sahada olmayan ve konuya tam vakıf olmayan işin ehli dışındaki kişilerin yönlendirme ve bilgilendirmeleri sonucu yaşanmaktadır diye düşünüyorum.
Umut ediyorum buğdayda gümrük sıfırlama kararı hükümetimizce uygulanmaması şayet uygulanacaksa mutlaka üreticilerimizi ekonomik olarak ayakta tutacak ve koruyacak destekleme miktarının artırılması gerek, aksi halde dünyanın en kaliteli buğdaylarının üretildiği bölgemizde üretici buğday yerine başka ürünleri tercih etme yoluna giderse bu gün hayvancılık konusunda kırmızı et fiyatlarında yaşanan yüksek rakamların endişem o dur ki önümüzdeki yıllarda buğdayda da yaşanacak olması. Hükümetimizin bu konuda çok iyi analiz ve değerlendirme yapması gerekli ve önemlidir.