- Gündem
- 22.05.2025 00:54
Başkan Tunç Soyer, Konak’ta yapılması planlanan ve tartışmalara yol açan gökdelen projesi ile ilgili daha önce yaptığı açıklamalara benzer açıklama yaparak “Bu şehir büyümek zorunda” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Konak’ta yapılması planlanan ve çeşitli tartışmalara yol açan dev gökdelen projesi belediye başkanları arasında görüş ayrılığına yol açtı. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un “İçime sinmiyor” dediği Zorlu Holding’in projesine Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hafta içinde proje ile ilgili yaptığı açıklamanın benzerini ‘Orman İzmir’ projesinin ardından yaptığı açıklama ile sürdürdü. Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, tartışmalara yol açan ve imar planları mahkemelik olan Zorlu Holding’e ait gökdelen projesine ilişkin sorulan soru üzerine şunları söyledi: “Gökdelen meselesi tarım arazisine yapılmadığı sürece yanlış değil. Tarım arazisi olmamak zorunda, doğal koruma altında bir arazi olmamak zorunda. Ama onun dışında bu şehir büyümek zorunda. Tabii ki doğal silueti bozmaması lazım. Ama bu konuda çok ciddi sayıda başvuru yapılmış. Daha önce de üç kere iptal edilmiş, üç kere onay alınmış. Geçmiş dosyaları incelemek lazım. Hangi süreçlerden geçildi, hangi gerekçelerle bu noktaya gelindi bilmiyorum, onlara da bakmak lazım. Ama benim görebildiğim üç kez burada bu inşaatı yapma hakkını almış bir yatırımcı var. Bu nedenle bu ifadeyi kullandım. Biraz daha incelemekte fayda var.”
BAŞKAN BATUR NE DEMİŞTİ?
Konuya ilişkin geçtiğimiz haftaki Konak belediye meclis toplantısında konuşan ve “Proje içime sinmiyor”, “Kentin böğrüne saplanan hançer” gibi ifadeler kullanan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ise projeye dair şunları dile getirmişti: “Kentin göbeğine hançer gibi saplanan yüksek bina deyince herkes neresi olduğunu anlıyor. Zorlu Holding’e ait yapılacak olan ve inşaat ruhsatı alan bina. Bir mimar olarak, meslekten gelen birisi olarak içimize hiç sinmiyor. 145 metre yüksekliğinde, kentin merkezinde. Seçim çalışmalarında söylemiştim, halen de söylüyorum, kentin merkezinde bu tür yapılar hem kentin siluetini, hem de kentin değerini kaybettiren yapılardır. Bununla ilgili geçmişte alınan kararlar var. Yüksek yapı bölgesi ilan edilen alanlar var. Yüksek yapıların buralarda yapılması doğru bir yaklaşım, doğru bir anlayıştır. Bununla ilgili o dönem bir konsensüs de vardı. Yüksek yapılar Bayraklı’da yapılsın, Konak’ın belli bölgelerinde yapılsın diye sivil inisiyatif, odalar ve yerel yönetim anlaştı, o bölgelerde yapılıyor. Ama kentin içinde artık bu tür yapıları kaldıramayacak, yoğunluğu fazla ve yüksekliği de silueti bozacak şekilde. Prensip olarak kentin merkezinde böyle bu tür binaların yapılmasına karşı gelen anlayışımız var. Tüm kamuoyunun bunu bilmesini istiyorum. Hem teknik açından, hem kentin geleceği açısından, hem de oradaki trafik yükü açısından sıkıntılı bir süreç. Zaten Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası yargıya da taşımış. Ama maalesef yargıda da Odalarımızın aleyhine karar vermiş. Bu konuda ilgili hukuk birimlerimizi harekete geçiriyoruz. İnceleyecekler, irdeleyecekler. Bu işin peşini bırakmış değiliz. Biz yerel yöneticileriz. Bu konuda gerekli çalışmaları yaptıktan sonra kamuoyunu bilgilendiririz. Benim şahsen hiç içime sinmiyor. Hukuki çalışmalarımızı yaptıktan sonra kamuoyuna bilgi aktaracağız.”