Büyükşehir’de ‘satış’ tartışması

Kamu konutlarının satışına ilişkin önerge hakkında AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’nin, “Belediye başkanımızın oturduğu şatoyu da bu satılacaklar listesine eklemenizi öneriyorum. İzmir’in en pahalı mülkü olduğuna inanıyorum. 40 milyon TL değeri vardır” sözleri AK Parti ve CHP grubu arasında tartışma yarattı


  • Oluşturulma Tarihi : 12.09.2019 12:03
  • Güncelleme Tarihi : 12.09.2019 12:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Büyükşehir’de ‘satış’ tartışması

ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı olağan ikinci birleşimi Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle gerçekleşen toplantıya katılması nedeniyle Başkan Vekili Mustafa Özuslu’nun idaresinde gerçekleşti. Oturumun başlangıcında Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıorpak ve Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, 18 Ağustos tarihinde kentin birden fazla noktasında meydana gelen orman yangınlarında yanan alanlar ve orman yangınlarıyla mücadele konusundaki çalışmalar hakkında sunum yaptı.
ORMAN BÖLGE MÜDÜRÜNDEN YANGIN RAPORU
Toplantıda orman yangınları ile ilgili sunum yapan İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, “İzmir’de geçmiş yıllara bakıldığında senede ortalama 227 yangın oluyor. Yanan alan olarak da bazı yıllar fazla bazı yıllar az oluyor. Ortalama 931 hektar alan zayi oluyor.  Yangınlar 11.00-18.00 saatleri arasında çıkıyor. Araçlarımızı her 5 saniyede bir kayıt altına alarak izliyoruz. Helikopterler de bu sistemin içinde. En detaylı bilgileri kontrol ederek yangınla mücadele ediyoruz. Karabağlar yangınında karşı ateş uygulamamızla eski Orhanlı köyümüzü kurtardık. Yangını sınırda durdurduk. 3 köyü insanlar zarar görmesin diye boşaltmıştık. Yangın anında 90 kilometre hıza ulaşan bir rüzgar vardı. 18 Ağustos günü 5 yangınımız oldu. Oradan oraya koşturduk, hepsine müdahale ettik. Bu şekilde güçlerimiz bölünmüştü. Orman yangınlarıyla mücadelede durumumuz diğer ülkelere göre daha iyi. Biz Akdeniz kuşağı ülkeleriyle kendimizi karşılaştırıyoruz. Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya gibi ülkelere bakıldığında orman yangınımız az” dedi.



SÜREÇTE NELER YAPILACAK?
“Yanan alanların 1 metrekaresi bile başka maksatla kullanılmamaktadır. Bir yıl içinde ağaçlandırılmaktadır” sözleriyle açıklamasını sürdüren Erol, “Sabuncubeli’ndeki alan, Meryemana’daki alanda aradan geçen süre sonrasında dağlar yeşil elbisesini giydi. Çiçekli bölgesi de ağaçlandırıldı. Proje mühendislerimiz çalışıyor. Öncelikle yanan alandaki enkazları değerlendireceğiz. Değerlendirilecek envanter varsa değerlendireceğiz. Ağaçlandırma yapılacak alanlar tespit edilecek. Üzerinde yeterli tohum olan ağaçları kestikten sonra homojen şekilde araziye dağıtacağız ve yeni orman örtüsü getireceğiz. Başka bir işlem yapmayacağız. Orası kendi tohumuyla kendine gelecek. Orijin diyoruz. O yöreye kendini odaklamış, oraya en iyi şekilde uyum sağlayacak sorunsuz tohumlarla yeni bir orman kuracağız. Geri kalan kısımda ise ağaçlandırma teknikleriyle toprakları işleyeceğiz. Teraslar yaparak oraya yine bu orijinlerden üretilmiş fidanları dikeceğiz. Fıstık çamı, zeytin gibi ağaçlar dikeceğiz. Kampanyamız var. 11 milyon fidan dikilecek. 11-24 Kasım’da ağaçlar dikeceğiz. Tamamlanmayan durumlar olursa 2020 yılı içinde ağaçlandıracağız” ifadelerini kullandı.
SU TANKERİ DAĞITALIM
Erol ayrıca, “Belediyenin bize desteği için teşekkür ediyoruz. Bir önerim olacak; eskiden İl Özel İdare döneminde köylülere su tankerleri dağıtılmıştı. Büyükşehir Belediyesi’nin de dağıttıkları var. Bize de talepler zaman zaman geliyor. Gönüllü köylüler bize tanker verin diyorlar. Mümkün olursa basınçlı su tankerlerini köylere dağıtırsak güzel olur. Tankerler kırsal alan ve köy yangınlarında da kullanılabilecek önemli bir araçtır. Bu konuda da desteklerinizi bekliyoruz” diye konuştu.
ARAZİ MAFYASI MI ÇIKARIYOR?
Geçmiş yıllarda Tahtalı barajı bölgesinde gerçekleşen yangın ve “Çıkan yangınlar için şehir efsanesi de olabilir kimileri arazi mafyası, kimisi terör örgütleri kundaklıyor’ diyor. Bununla ilgili tespitleriniz var mı?” şeklinde gelen soruları yanıtlayan Erol, “Tahtalı Barajı yanındaki yangın alanı tamamı ağaçlandırdı. Burada bir yaşından ağaçlar dikiyoruz. İlk yıllarından araçlar gözükmüyor. 4-5 yıl sonra fidanlar anca kendisini gösteriyor. Orman Müdürlüğü olarak 1937 yılından beri istatistik yapıyoruz. 180 yıllık bir kuruluşuz. Kurumumuz 180 yıldır yangın istatistiği yapıyor. O günden bu güne kadar tüm yanan alanlar ağaçlandırdı. Orman kanunu emirleri dışındaki usulsüz müdahale izin vermiyoruz. Tabii ki kaçak ağaç kesimi, bina yapılıyor fakat bunların mahkemeleri devam ediyor. Yanık sahanın oranın statüsü değişiyor, Yanık saha oluyor. Öncelikli işimiz yanık saha üzerinde duruyoruz. Yanan alanları başka bir şekilde kullanma durumu olamaz. Biz oraları yasayla yönetiyoruz. Bir metrekare bile ormancılık amaçları dışında kullanılmıyor. Bunu özellikle söylüyorum.  Bütün yerler ağaçlandırılıyor” ifadelerini kullandı. 
106 TANKER TANE DAHA ALINACAK
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıorpak ise kentteki yangın süresince gerçekleşen çalışmalar hakkında bilgi vererek, “Tırazlı yangını için ilçe belediyelerinden gelen destek için teşekkür ediyorum. 200 su tankeri, 650 personelimiz, 50 dozerimizle 53 saat aralıksız mücadelenin içinde olduk. Biz merkeze yakın yerlerdeki yangınlara müdahale ediyoruz. Yılda ortalama 300 orman yangını yaşanıyor. Bunun yüzde 60’ı Orman Bölge Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiyesinin ortak çalıştığı yangınlar. Diğerleri de yine ortak çalıştığımız ama merkeze yakın olduğu için onların adına müdahale ettiğimiz yangınlar oluyor. Genel müdürümüzün talepte bulunduğu konu bizim de kapsamımızda. Bununla ilgili çalışmalarımız var. 12 ilçede eskiden köy olan 231 mahallede yangına ilk müdahale konusunda araştırmalar yaptık. Gönüllülere temel yangın eğitimi ve ilk müdahalede kullanılacak tazyikli su tankerlerinin yenilerinin alınması ve bunların da muhtarların tüzel kişiliklerine verilmesi için kapsamlı bir çalışma içindeyiz. İl Özel İdaresi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne geçen ve mahallelere verilen 137 tane tanker bulunmakta. Gelen talepleri değerlendiriyoruz ve 106 tane daha tankerin peyderpey yıllara sari olarak verilmesini sağlamak ve yangına müdahale konusunda yüzde 100 seviyesine ulaşmak istiyoruz. Yangına karşı bilinçliliği arttırmak istiyoruz. Zaman içinde gereken araçların alınmasıyla daha iyi noktaya gelebileceğiz. 50 itfaiye merkeziyle şu an konuşlanmış durumdayız. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Sürekli kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yeni stratejik plan ve çalışmalar neticesinde 50 olan merkezi 72’ye, müfreze sayımızı da 15’e çıkaracağız. Aylık ortalama 2 bin 400 vakayla günlük ise 80’e tekabül eden vakayla uğraşıyoruz” dedi.
O TAHSİS KOMİSYONDA!
Geçtiğimiz dönem Torbalı Belediyesi’nce Göztepe’ye spor tesisi için tahsis edilen ancak yeni dönemde belediye tarafından tahsisi iptal edilen arazinin ‘Kapalı ve Açık Semt Spor Alanı’ olarak belirlenmesine ilişkin nazım imar planı değişikliği hakkındaki önerge komisyonlara gönderildi.
NEDEN REDDEDİLDİĞİNİ AÇIKLADI
Geçtiğimiz oturumda AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan tarafından verilen ‘Orman yangınlarının sorumlusu terör örgütü PKK’yı kınayalım’ şeklindeki önerge mecliste tartışma yaratmıştı. Önergeyle ilgili CHP Grubu, PKK’nın meclisteki herkes tarafından zaten lanetlendiği, bunun mecliste alınacak bir karar olmadığı yönünde duruş sergilemişti. Bunun üzerine söz konusu önerge oy çokluğu ile reddedilmişti. CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, önergenin reddedilme gerekçesine ilişkin detaylı açıklamalarda bulunarak,  “Belediyeye verilen görevlerle ilgili olmayan siyasi konularda meclis karar alırsa İçişleri Bakanlığı’nın bildirimi üzerine ‘Danıştay’ın kararıyla belediye kanunu meclis feshedilir’ diyor. Değerli kardeşimizin böyle bir niyeti olmadığını hepimiz biliyoruz. O gün bu kararı reddederek aslında Büyükşehir Belediye Meclisi’ne CHP’li meclis üyeleri olarak çok büyük bir katkıda bulunduk. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığı buradan yola çıkarak ilgili kanuna göre bu önerge geçmiş olsaydı belki o zaman meclisi fesih edebilirdi. Kimse bunu görmek istemezdi” diye konuştu.
‘SATIŞ’ TARTIŞMASI
Büyükşehir Belediyesi’ne ait bazı kamu konutlarının satılması hakkındaki önergeyle ilgili söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Başkan Soyer’in oturduğu Varyant’taki Şato adı verilen başkanlık konutu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Rahmetli Ahmet Piriştina’nın Karşıyaka’daki evinin de satışa dahil edilmesine ilişkin öneride bulundu. Öneri CHP ve AK Parti Grubu arasında tartışmalara neden oldu. Boztepe’nin ardından söz alan CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, merkezi hükümete sert eleştirilerde bulunarak, “Mevcut iktidar, 17 yıldır bu ülkenin değerlerini sattığı için, Bu ülkenin şeker fabrikalarını, arsalarını, arazilerini sattıkları için bizim de her şeyi satacağımızı düşünüyorlar. Şato belediye başkanın yetkisi altında konuk evi olarak kullanılabilir. Şato bin odalı saray değildir” dedi. Bunun üzerine AK Parti Grubu’ndan tepkiler geldi.
NELER YAPTIĞINI ANLATALIM…
Konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, CHP’li Sözüpek’i kullandığı ifadelerden dolayı kınadığını belirterek, “Bin odalı saray dediğiniz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne bugün Sayın Soyer şehrimizin ihtiyaçlarını Cumhurbaşkanımıza iletmek için gitti. Biz burada İzmir’i konuşuyoruz, belediyeye ait bir gayri menkulun satışını konuşuyoruz. Bunun tartışılması noktasında meseleyi farklı mecralara taşımak doğru değil. O zaman bizde 17 yılda merkezi iktidarın Türkiye’ye neler yaptığını anlatalım” diye konuştu.
Hızal’ın ardından konuşan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Konuk evi başından beri gündeme geldi tartışıldı, kapandı. Her seferinde bunun gündeme getirilmesi yakışık almıyor. Gündem maddemiz kamu konutlarımızın satılması. Bütün meclis üyesi arkadaşlarımızı sükunete davet ediyorum. Biz buraya siyaset yapmak için gelmiyoruz. Bizleri ayrıştıran anlayıştan vazgeçmemiz gerekiyor” dedi.
22 EYLÜL’DE ULAŞIM 1 KURUŞ
Dünyanın çeşitli kentlerinde her sene 16-22 Eylül tarihleri ‘Hareketlilik Haftası’ 22 Eylül günü ise ‘Otomobilsiz Kent Günü’ olarak kutlandığı otomobilsiz kent günü kapsamında toplu taşıma araçlarının kullanımının arttırılması ve toplu ulaşıma teşvik amacıyla 22 Eylül Pazar günü gün boyunca İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait toplu ulaşım araçlarında geçerli tarifenin 1 kuruş (1 Kontör) olarak uygulanmasına yönelik önerge, oy birliği ile kabul edildi.
 

Haber Merkezi