Çağrı birleştir(ME)!

Demokratik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, itfaiye, jandarma ve ambulans çağrı hizmetlerinin birleştirilmesine yönelik olan projeyi değerlendirerek 112’nin bu sistem içerisinden çıkartılması gerektiğini söyledi

  • Oluşturulma Tarihi : 30.10.2019 07:57
  • Güncelleme Tarihi : 30.10.2019 07:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çağrı birleştir(ME)! haberinin görseli

BURCU YANAR - ÖZEL HABER
İçişleri Bakanlığı’nın uygulamaya geçirdiği 112 Acil Çağrı Merkezi (AÇM) Projesi aybaşında İzmir’de de uygulamaya konuldu. Bu sistem nedir, neden eskisi gibi aradığımız anda gerekli birimlere ulaşamıyoruz diye düşünüyorsanız detaylar haberimizde. 112 AÇM Projesi’nin detaylarına baktığımızda şu bilgilere ulaşıyoruz: “Ülkemizde farklı acil yardım çağrıları için (yangın, sağlık, güvenlik, asayiş) hali hazırda farklı hizmet numaraları kullanılmaktadır. Birden fazla olan acil çağrı numaralarının tek numara (112) altında toplanmasını sağlamak üzere 112 Acil Çağrı Merkezlerinin kurulum çalışmaları bakanlığımız koordinesinde yürütülmektedir. Bu sistemin amacı ise; acil çağrı merkezinde; sağlık, itfaiye, jandarma, polis ve valiliklerce gerekli görülen diğer birimlerin aynı mekanda olduğu ve koordinasyon imkanı sağlayan co-location modeli tercih edilmiş ve çalışmalar buna göre yapılandırılmıştır. Bu modelde çağrının alınması, olayların takip ve koordinasyonu aynı salon içerisinde bulunan görevliler tarafından yerine getirilmektedir. 112 acil çağrı merkezi sisteminin iki temel amacı vardır; acil çağrı yapılmasını gerektirecek durumlarda vatandaşlarımızın birden çok numara yerine tek bir numarayı bilmeleri, acil çağrı alındıktan sonra ihtiyaç duyulacak tüm ekiplerin en kısa sürede olay mahalline ulaşmaları” şeklinde ifade ediliyor. Oysa durum yakından bakıldığında o kadar da toz pembe değil çünkü fiziki şartlar buna uygun değil. Demokratik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, konunun derinliklerine inerek bu yöntemin neden Türkiye’de uygulanmaması gerektiğini bizlere aktardı.



“FİZİKİ ŞARTLAR YETERSİZ”
Antalya ve Isparta’da 2010 yılında pilot uygulama olarak başlayan ve sonrasında pek çok ile yayılan uygulama 1 Ekim itibarıyla İzmir’de de faaliyete geçirildi. Başkan Doğruyol, çağrı numaralarını birleştirme projesi içerisinden 112’nin çıkartılması gerektiğini ileri sürerek şunları söyledi: “Çağrı karşılama 112, 156, 110, 155 gibi vatandaşların acil durumlarda aradıkları numaraların bir merkezde birleştirilmesi çabası ile yapılmış olan bir şeydir. Bu uygulama Avrupa’da ‘911’ olarak geçiyor. Bizim ülkemizde de bu tek numara uygulaması ile ilgili geçiş çalışmaları mevcut. Bu işin özeti budur. Daha önce başka pilot illerde uygulamaya geçildi ancak Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir’de bu geçiş sürecinde bazı sıkıntılar mevcut. Bunlardan bir tanesi fiziki ortamın yetersizliğidir. Bornova’da AÇM’nin kurulmuş olduğu mahalleye ulaşım çalışanlar açısından oldukça zor. Ayrıca çalışanlar çay kahve içip nefes alacakları bir ortama da sahip değiller. İzmir’in merkezinde bu sisteme uygun olan pek çok bina var. Neden bu binalar kullanılmadı da Doğanlar gibi ulaşımın zor olduğu bir yere kuruldu bunu da sorgulamak lazım. Basmane’de bulunan Sağlık Bakanlığına bağlı BAĞKUR binası restore edilebilirdi. Sağlık müdürlüğünün içerisinde bir yer oluşturulabilirdi. Fakat bizim burada asıl üzerinde durmak istediğimiz konu tabi ki biraz daha farklı. 112’ye gelen çağrı sayısı diğer numaralara gelen çağrı sayısından çok daha fazla. Bu sebeple 112 kesinlikle bu çağrı birleştirme uygulamasının dışında tutulmalıdır. 112 hatları, arayan vakaya göre belki birkaç saniyenin bile hayati önem taşıdığı bir alandır.”
“VAKİT KAYBI YARATILIYOR”
“Bu sistemin oturabilmesi için uzun bir süre gerekiyor” diyen Doğruyol, “Belki 3 yıl belki 5 yıl gerekiyor bunu bilemiyorum. Fakat vatandaşları da bu konuda bilgi sahibi olana kadar zorlamanın bir mantığı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü vatandaş 112’yi aradığında önceden karşısına çıkan kişi direkt olarak 112 sağlık çalışanıydı, acil tıp teknisyeniydi ya da paramedikti fakat şimdi vatandaşlar 112’yi aradıklarında karşılarına çıkan kişi bir sağlık personeli değil. Çağrı karşılama biriminde görevli olan herhangi bir memur bu telefonları açarak gerekli diğer birime yönlendirme yapıyor. Yani vatandaş direkt olarak birime ulaşamadığı gibi araya bir engel ve boşa vakit kaybı sokulmuş oluyor. Batıya uyum sağlayacağız diye acil numaraların tek numarada birleştirilmesinin yerinde bir uygulama olduğunu düşünmüyorum. 112 sistemine önceden günlük 18-20 bin arasında çağrı geliyordu. Bu sistemin tek güzel yanı acil hatları gereksiz yere meşgul eden kişilerin artık engellenmiş olmasıdır. Fakat bu artı yön birleştirilmeden de gerçekleştirilebilirdi” ifadelerini kullandı.
SORUMLULUK KİME AİT?
Son olarak “Bir sivil toplum kuruluşu olarak burada bizim derdimiz milletim menfaatleridir” ifadelerine yer veren Doğruyol, “Vatandaş nasıl daha kolay ulaşılabilir bir şekilde derdini anlatabilir, nasıl kolay hizmet alabilir bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu sistem bize uygun değildir. Ülkemizin şartları, devletin ve milletin menfaatleri neye uygun ise o doğrultuda gidilmesi gerekiyor. 112’nin bu işin dışında tutulması gerekiyor. Yarın öbür gün burada oluşan zaman kaybından dolayı hayatını kaybetse bunun sorumluluğu kime aittir?” sorusunu ilgili kurumlara yöneltti.