Sayfa Yükleniyor...
Çamlıçay deresi kıyılarında izinsiz yapılar yükselirken, imar barışı bahanesiyle haksız mülk edinmek isteyenler dere kıyılarını işgal ediyordu. Bu talanın ortaya çıkardığı kirlilik ise en büyük sorun
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir Güzelbahçe ilçe sınırları içinden geçen Çamlıçay deresi kıyıları, imar barışı bahanesiyle haksız mülk edinmek isteyenler tarafından işgal ediliyordu. “İmar barışı uygulamasını fırsat haline getirmeye çalışan bazı kişiler kendilerine arazi kazanmak için kamuya ait dere kıyısındaki ağaçları kesip, dere kıyısını toprakla doldurarak derenin bütünlüğünü bozuyor” diyerek konuyu sürekli gündeme getiren ve bir kamuoyu oluşturan Güzelbahçe Kültür, Çevre ve Güzelleştirme Derneği (GÜLDER) şimdi ise bölgede oluşan kirliliği gündeme getiriyor. Özellikle İzmir’de meydana gelen sel felaketinin ardından derenin taştığını ve daha da bakılamaz hale geldiğini belirten GÜLDER Başkanı Tuğrul Şahbaz, “Çamlıçay deresinin kıyısı da çok kirli. Özellikle yaşanan son yağışlardan sonra felaket durumda. El birliğiyle temizlemek lazım” dedi. “Yıllardır bu pislik yaşanmaktadır ve kayıtsız kalınmaktadır” sözlerine vurgu yapan bir vatandaş ise dere yatağını temizlemek için tüm ilgilileri göreve çağırdı.
GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ OLUŞTURUYOR
GÜLDER Başkanı Tuğrul Şahbaz, bu yasayı fırsat bilenlerin Çamlıçay deresi kıyısındaki alanları tel örgüleri ile çevirerek üzerine barakalar kondurduklarını ve atıkları dereye akan tuvaletler yaptıklarını belirtti. Suyu İzmir Körfezine akan Çamlıçay deresinin yıllardır Efemçukuru altın madeninin yarattığı kirliliği Güzelbahçe kıyılarına taşıdığını ifade eden Şahbaz, “Şimdi bir de bu yapıların yarattığı kirlilik ekleniyor. Dere kıyısı boyunca kamu alanlarında birçok izinsiz yapı mevcut. Bu derme çatma yapılar çok kötü bir görüntü kirliliği oluşturuyor. Yapıları oluştururken dere kıyısında bulunan ağaçlar ve çalıları da sökerek derenin içine atıyorlar. Kış aylarında yoğun yağışlarda sel taşkınlıkları oluşan Çamlıçay deresi son haliyle daha da tehlikeli oldu. Dere kıyısında böyle yaşam alanlarının oluşması buralarda oturacak kişiler için de güvenli değil” ifadelerini kullandı.
YILLARDIR KAYITSIZ KALINIYOR!
“Kuralsızlığın nasıl olsa bir gün gelip affedileceği” düşüncesinin kabul edilemeyeceğini aktaran Şahbaz, “31 Aralık 2017 tarihinden önce hazine arazilerine yapılmış yapıların yasal bir statüye kavuşturulması, barış adı altında talana yol açıyor. Oysa bu alanda günümüzün teknolojisiyle hangi alanlarda hangi yapıların bulunduğunu tarihleri ile belirlemek hiç zor değil. İmar barışı bahanesiyle başvurarak kendilerine haksız hukuksuz mülk edinmek isteyen bu kişileri durdurmak için, Çamlıçay deresi kıyısındaki bu işgal ve talanı sonlandırmak ve dere yatağını temizlemek için tüm ilgilileri göreve çağırıyoruz” yorumunda bulundu.
Çamlıçay deresinin Yelki bölgesi kıyılarına yakın oturan bir vatandaş ise “Bu derenin temizliğinin bizim ellerimizin birliği ile değil, Güzelbahçe Belediyesi ekiplerinin elleri ile temizliğinin yapılması gerekmektedir. Yıllardır bu pislik yaşanmaktadır ve kayıtsız kalınmaktadır” dedi.
8.5 MİLYON KİŞİ BAŞVURDU
İmar barışı adı altında getirilen imar affı 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış yapıları kapsıyor. Arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden hesaplanan bedelin konutlarda yüzde 3’ü, ticarette yüzde 5’i ödenerek Çevre İl Müdürlüğü’ne başvuruluyor. Bugüne dek hazine arazisi üzerine evini yapmış, tapusuz ve ruhsatla ilgili sorunlar yaşayan 8.65 milyon vatandaşın yaptığı başvurular sonrası hazineye ‘Yapı Kayıt Belgesi’ bedeli olarak 5 milyar 259 milyon 361 bin 327 lira ödeme yaptığı dile getiriliyor.
Haber Merkezi