Can derdi bitti mal derdi başladı

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

İzmir’de 30 Ekim tarihinde yaşanan 6.6 şiddetindeki deprem felaketi, İzmir’in yanı sıra çevre illerden de hissedilmişti. Kentte birçok ev deprem sonrası zarar görürken gerek İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeler gerekse bakanlıklar, yaraların sarılabilmesi için harekete geçmişti. Onlarca evin yıkılmasına neden olan ve çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan felaket sonrası depremzedeler bir arada olabilmek ve mağduriyetlerini giderebilmek amacıyla 30 Ekim İzmir Depremi Mağdurları Platformu’nu hayata geçirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yakın zaman önce Manavkuyu Mahallesi Muhtarlığı’nın hemen yanındaki bina platforma devredildi. 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında dernekleşme yolundaki platformu daha yakından tanımak için platformun kurucusu emekli astsubay Haydar Özkan ile konuştuk. Yaklaşık 6 binin üzerinde üyeye ulaştıklarını kaydeden Özkan, süreç içerisinde yaşadıkları sorunları anlatarak “Can derdi bitti mal derdi başladı. Hayatımı deprem olacak gibi planlamadım. Ömrümü vererek aldığım evi tekrar borçlanarak satın alacağım. Kentsel dönüşüm kredisi için faiz oranları düşürülmeli” dedi.

ÜYELERİN HER BİRİ BİRER DEPREMZEDE

“Depremin ilk gününden itibaren tüm kamu kuruluşları seferber olmuş, depremin yaralarını sarmak adına büyük çaba gösterilmiştir” ifadelerini kullanan Özkan, “Ancak bu çabalar ne yazık ki bir noktada yetersiz kalmış, deprem sonrası ortaya çıkan bazı sorunların çözümü için vatandaş ve kamu kurumları arasında ortak bir çalışmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu noktada depremzedelerin ortak sorunlarının tespit edilip kamu kurumlarına aktarılması ve bir çözüm üretilebilmesi amacıyla 30 Ekim İzmir Depremi Mağdurları Platformu kurulmuştur. Üyelerinin her biri birer depremzede olan ve gönüllülük esasıyla çalışılan bu platform olarak misyonumuz; vatandaşın sorunlarını doğru şekilde tespit ederek ilgili kurumlara iletmek, çözüm üretilmesine yardımcı olmak ve vatandaşın gelişmeler ile ilgili olarak doğru bilgilendirilmesini sağlamaktır. Facebook, Instagram ve Twitter üzerinde yer alan platformumuz an itibariyle 6 binin üzerinde aktif kullanıcıya ulaşmış olup dernekleşme konusunda son aşamaya gelmiştir. Ben de depremzedeyim. Hepimizin acısı ortak. Devletin ve belediyelerin anlattığı şeyler halka gelmiyor. İnsanlar bireysel olarak bir yerden bilgi almaya çalışıyorlar. O bilgiyi alırken de zorlanıyorlar. Bu insanların derdini anlaman lazım, ne olursan ol” bilgisini paylaştı.

KALICI BİR ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ

Kendilerinin hiçbir siyasi kuruluş ile doğrudan bir bağlantıları olmadığını belirten Özkan, yapılan yardımların yara bandı görevi gördüğünü söyledi. Özkan, “Hiçbir siyasi kuruluşla doğrudan bir bağlantımız yoktur. Gündelik politikanın malzemesi olmak istemiyoruz. Hepimiz depremde evlerini kaybetmiş veya terk etmek zorunda kalmış birer depremzede olarak, esas amacımız ulaşabildiğimiz tüm kurum ve kuruluşlarla görüşerek depremzedelerin dertlerini anlatmak ve bu sorunlara çözüm üretilmesi konusunda destek olmaktır. Depremin üzerinden 100 günden fazla zaman geçmesine rağmen bulunan çözümler ancak yara bandı vazifesi görmüş olup önemli sorunlara kalıcı bir çözüm üretilmesi adına atılması gereken pek çok adım mevcuttur. Toplumun tüm kesimlerinden temsilcilerin yer aldığı bir grup olarak sorunlarımıza bir an önce çözüm üretilmesi açısından tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz” dedi.

FAİZ ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİ!

Kentsel dönüşüm kredisi için faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini söyleyen Haydar Özkan, “Can derdi bitti mal derdi başladı. Bizim en önemli sıkıntımız yerinde dönüşememek. Ben emekli maaşımla geçinen bir insanım. Hayatımı deprem olacak gibi planlamadım. Şimdi tüm planlarımın üzerine bir de 2 bin 500 TL kira ödüyorum. Ben nasıl geçineceğim. Bir de kendi evimi bana parayla geri satacak. Benim günahım ne? Ömrümü vererek aldığım evi tekrar borçlanarak satın alacağım… Krediler güncel faiz oranlarından değil de mücbir sebep durumu göz önüne alınarak 0,30 gibi oranlarla ve 10 yıl yerine 20 yıl gibi bir süre için uygulanmalı. Böylece depremde yıkılmış ve ağır hasarlı binaların yanı sıra, orta hasarlı ve hafif hasarlı olup oturulamadığı için boşaltılan ve mecburen kentsel dönüşüme alınacak binaların sakinleri de rahatlar” yorumunda bulundu. Bu şekilde depremzedelerin ödemelerde rahat bir nefes alacağını dile getiren Özkan, “İmar planları hazırlanırken düşük gelir seviyeli veya emekli olan insanlarımızın kendi evlerini yeniden inşa edecekleri göz önünde bulundurulmalı” sözlerine dikkat çekti.

Haber Merkezi