Sayfa Yükleniyor...
Ardı arkası kesilmeyen işkence ve tecavüz haberlerinin ardından Artık Yeter eylemi düzenleyen hayvan severler, can dostlarını korumaya yönelik yasaların bir an önce çıkarılmasını istedi
NİLGÜN TAZE
İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde hayvanlara yönelik şiddete karşı Artık Yeter eylemi düzenlendi. Hayvan severler adına konuşma yapan Esin Önder, TBMM Çevre Komisyonunun Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısını 19.6.2014 tarihinde kabul ederek Orman Su İsleri Bakanlığının sitesinde yayımladığını ancak aradan 2.5 yıl geçmesine rağmen taslağın kanunlaştırılmadığını söyledi. Bu sure zarfında yüzlerce can itlaf edilip tecavüze ve şiddete uğramış ancak bu yapılanlar kanun kabul edilmediği için suç sayılmayarak sadece küçük para cezaları verilmişti.
Taslakta yer almayan çok önemli bir maddenin üretim çiftliklerinin kapatılması olduğunu vurgulayan Esin Önder, bu şekilde barınaklardan sahiplendirilmenin de önünün açılacağını söyleyerek, Taslakta sadece pet shoplarda evcil hayvan satılamaz maddesi vardır. Üretim devam ettikçe ve satışlar buradan yapıldıkça terk edilmelerin devam edeceği çok açıktır. Ev ve süs hayvanlarının yurda girişi ve üretim en az 5 yıl engellenmelidir. Ülkemiz üretim cenneti hale geldi. Denetimsiz çiftlikler, merdiven altı üretim, sosyal medyada satışlar bolca görülmektedir. Üretilen cinsler hatta yasaklı köpeklerin heves uğruna alınıp, sonra terk edildiği, sokak ve barınakların bu cinslerle dolduğu gözlemlenmektedir. Birileri para kazanacak diye, hayvanların ve biz gönüllülerin üzüntüsü her gecen gün artmaktadır dedi.
HAPİS CEZASI GETİRİLSİN
Üretim çiftliklerindeki hayvanlara refahı gözetilmeden ticari olarak bakıldığını ve sebze kasası içine konan 15 günlük yavruların İzmir'den Türkiye'nin her yerine gönderildiği bilgisini veren Önder, Hiç sakınca görülmeden otobüslerle defalarca sevkiyat yapılmakta, yetkili kurumlarsa kanunda üretim çiftliği kapatma ve taşıma maddesi konmamış deyip, seyirci kalmaktadır. Hatta çoğu ülkede folklorik de olsa hayvan dövüşleri yasaklanmıştır. İtalya, Macaristan, Litvanya gibi ülkelerde hayvanlara karşı işlenen suçlara ağır yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır. Hayvan sahiplerinin hayvanlarını terk etmesi durumunda bir yıla kadar hapis ve büyük para cezası uygulanmaktadır. Hayvanları gereksiz yere öldürmenin ya da kötü muameleye tabi tutmanın ise 18 ay hapis ve yine büyük para cezası bulunmaktadır. İnternette hayvan dövüşleri aleni olarak paylaşılmakta 5651 sayılı internet ortamında yayın yasağı düzenlenmemiş olup, bu kişileri yakalatmak sosyal medya linklerini göndererek mümkün olmamaktadır açıklamasını yaptı.
YASAKLI IRK YOKTUR
27.4.2010 senesinde İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderilen genelgede ivedi kısırlaştırma istenildiğini ifade eden Önder şunları söyledi: Bu konuda il veya diğer ilçelerden ve kurumlardan yardım alınması gerektiği bildirilmişti. Genelgeye uyulup, eylem planı yapılması gerektiğini defalarca hatırlatmamıza rağmen hiç bir ilde valiliklerce bu uygulamaya gidilmedi.
Vicdanları kanatan diğer bir konu ise sahiplerin eğitimleri nedeni ile dövüşlerde kullanılan köpeklere Yasaklı Irk denmesidir. Oysaki yasaklanması gereken Yasaklı Sahipler olmalıdır. Köpekler dövüşü bu kişilerin iradesiyle para kazanma ve hırs istekleri üzerine yapmaktadır. Tasarıda ağızlıklı ve tasmalı olarak gezdirilmek kaydıyla serbest kalacağı kabul edilen yasaklı köpekler su anda tüm barınaklarda hücrelerde çığlık çığlığa bekletilmekte olup acı çekmektedirler. 5199 sayılı kanunla belediyelere verilen kısırlaştırma görevi yapılmadığı ve bu konuda yaptırım maddesi olmadığı için popülasyonun ileri derecede arttığı görülmektedir.
BELEDİYELER YETERSİZ
Barınaklara veteriner hizmeti vermeyen veya etkin kısırlaştırma yapmayan belediyeler nedeniyle barınakların hayvanlarla dolduğunu ve yeterli ilgi olmadığı için bazılarında ilkel şartlarda barındırma yapıldığını açıklayan Önder, Bu olumsuz şartlar ölümleri beraberinde getirdi. Yeterli bütçe ve personeli olmadığını söyleyen belediyelerin 5199 sayılı yasanın gereklerini yerine getirme görevi var. Sokak hayvanlarının rehabilitasyonuna bütçe ve personel ayırması da kaçınılmaz olmalı. Sokak hayvanları sorunu çözümsüz değildir. Yeterince para ve emek zaten harcanmaktadır. Eksik olan bu işin yönetimidir. Yapılması gereken, ülkemize uygun strateji planlarının hazırlanması ve kaynakların bu plan dahilinde doğru yerlerde kullanılmasıdır. Köpeklerin kısırlaştırılması ile birlikte ev köpekleriyle ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması, kayıt sistemlerinin tamamlanması, köpeklerin gelişigüzel terk edilmesinin önüne geçilmesi, pet shoplarda ve üretim çiftliklerinde hayvan satışlarının engellenmesi gerekiyor. Ayrıca, kaçak olarak yurda pet girişini önlemek için gümrükte sıkı kontrollerin yapılması, ilgili yasada da belirtildiği gibi medya ve eğitim kurumlan aracılığıyla hayvanlara karşı toplumsal duyarlılığın artırılması hedeflenmelidir şeklinde konuştu.
ÜRETİMİN DURDURULMASI
5199 sayılı kanun ihlal ve denetlemelerinin Orman Su İşleri Müdürlükleri-Tarım Müdürlükleri ve yetki devri yapılan mülkü idarelerde yeteri kadar personelin olmaması, bilgi noksanlığı veya kanun maddelerindeki eksiklikler nedeniyle işlemez durumda olduğunu ifade eden Önder, Biz hayvan severler olarak Artık Yeter diyoruz. En az 5 sene ithalat ve üretimin durdurularak, barınaklardan hayvan sahiplendirilmesinin özendirilmesi talep ediyoruz. Hayvanını terk eden kişilere yabancı ülkelerde olduğu gibi ağır cezalar verilmesini talep ediyor ve kısırlaştırmanın etkin yapılması için 2010 senesindeki genelge gereklerine uyulması, görevini yapmayan Belediyelere yaptırım maddesi uygulanmasını, 5199 sayılı kanunda da yer aldığı üzere, her ilçede kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi açılmasını talep ediyoruz. Yasaklı köpekler yerine, bu cinsleri dövüşlerde ve kötü niyetlerle kullanan kişilerin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Yasa taslağının biran önce yukarıda talep ettiğimiz maddeler de eklenerek TBMMde çıkarılması son derece önemli dedi.
Haber Merkezi