Çaresizlik öldürüyor

Geçtiğimiz günlerde Torbalı’da 3 aylık Suriyeli bir bebeğin zatürre ve beslenme yetersizliği nedeniyle hayatını kaybetmesi, bölgedeki zorlu yaşam koşullarını bir kez daha gözler önüne serdi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.11.2016 09:35
  • Güncelleme Tarihi : 22.11.2016 09:35
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çaresizlik öldürüyor

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İzmir'in Torbalı İlçesi’ne göç ederek tarım işçisi olarak çalışan mülteciler, korunaksız çadırlarda ya da harabe halindeki metruk binalarda yaşıyor. Yaklaşık 7 ay önce Suriye'nin İdlib kentini terk ederek İzmir'e gelen çaresiz aileler, Çaycuma’ya bağlı Eğerci Mahallesi'nde zor şartlar altında yaşamlarını sürdürüyor.

İlçede geçtiğimiz günlerde 3 aylık Suriyeli bir bebek zatürre ve beslenme yetersizliği nedeniyle hayatını kaybetmesi bölgedeki zorlu yaşam koşullarını da gözler önüne serdi. Çaresizlik nedeniyle başka bir yere gitme imkanı bulunmayan mülteci aileler, insani olmayan şartlarda yaşamaya devam ediyor.

YAŞAM KOŞULLARI GİTTİKÇE ZORLAŞIYOR

Torbalı’daki tarlalarda çalışan Suriyeli mülteciler; suyu, elektriği olmayan çadırlarda ve soğuğa karşı korunaksız binalarda yaşıyor. Çocukların hiçbiri eğitim hayatına devam edemiyor. Kışlık kıyafetlerinin yetersiz olması nedeniyle ince ve korunaksız giyinmek zorunda kalan çocuklar, soğuk havaya rağmen çıplak ayakla çamurların içinde yürüyor. Zor koşullar nedeniyle sürekli hasta olan çocukların neredeyse hepsi aşısız. Beslenme eksikliğine bağlı hastalıkların görüldüğü çocuklarda cilt lezyonları ve üst solunum yolu enfeksiyonları da oldukça yaygın. Kış koşullarının kendini hissettirmeye başlamasıyla zor günler geçiren savaşın tanığı mülteci çocuklar her şeye rağmen ziyaretlerine gelenlere gülümsüyor. Mültecilerin sağlık ve hijyen sorunları için henüz yetkililer tarafından bir adım atılmış değil.

"KİMLİK YOK DOKTOR YOK"

Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden 3 aylık Noaf bebeğin babası Abdülkerim, geçici koruma kimlik kartları bulunmadığı için hastaneye dahi gidemediklerini, gittiklerinde görevlilerin, “Kimlik yok doktor yok” diyerek muayene olmadan kendilerini geri çevirdiklerini anlatıyor. Noaf bebeğin ölümüyle zor günler geçiren acılı aile geride kalan 1,5 yaşındaki evlatlarına sarılarak hayata tutunmaya çalışıyor. Suriye'deki evlerinin bomba altında kaldığını ve gidecek başka yerleri olmadığını söyleyen Abdülkerim, Suriyeli oldukları için kimsenin evini kiralamak istemediğini belirtiyor. Onlar gibi pek çok aile çaresizlik yüzünden sağlıkları için tehdit oluşturan koşullarda yaşamaya devam ediyor. Üstelik kaldıkları yerlere ayda 400-bin lira arasında fahiş fiyatlarda kira ödüyorlar.

MÜLTECİLER İÇİN KIŞ GELİYOR

Bebekleri, çocukları, hasta ve yaşlı insanları birlikte yaşam mücadelesi veren sığınmacılar, hiçbir kamu hizmetinden faydalanamıyor. Kışa girerken Suriyeli mültecilerin durumu daha da zorlaşıyor. Yardım kuruluşları, mültecilere yardım çalışmalarına toplumsal desteğin güçlendirilmesini talep ediyor. Yaklaşık 3 yıldır bölgede çalışmalar yapan Halkların Köprüsü Derneği üyeleri, daha önce hiçbir yardımın ulaşmadığı bölgeyi ziyaret ederek sağlık taraması yaptı. Sağlıkçıların, tercümanların ve dernek gönüllülerinin katıldığı taramada, mülteciler muayene edilerek hastalıklarına ücretsiz ilaç dağıtıldı. Ziyarette aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine kuru gıda, hijyenik malzeme, kalın giysi, bebek bezi ve maması, çocuklara oyuncak dağıtıldı.

KANALİZASYON YAŞAM ALANLARININ ORTASINDAN GEÇİYOR

Bölgeye yapılan ziyaret hakkında gözlemlerini aktaran Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof.Dr. Cem Terzi, “3 yıldır Torbalı'ya çok sık gidip gelen bir grup olmamıza rağmen eğerci mahallesinde Suriyeli mültecilerin yaşadığını iki gün önce bir bebeğin ölmesi üzerine öğrendik. Maalesef iki gün önce 3 aylık bir bebek zatürre ve beslenme yetersizliği nedeniyle hayatını kaybetti. 3 ayrı bölgede yaklaşık 80 aile var. 7 aydır buradalar, mevsimlik işçi olarak gelmişler ve çok kötü koşullarda yaşıyorlar. Tarif etmek gerçekten zor, şimdiye kadar gördüğümüz en kötü mülteci yerleşkelerinden biri. Yerleşkelerin üçüncüsü ahırdan bozma bir yer, orası en iyi durumda olan... Diğer ikisi metruk bahçeler. Tuvalet ve su erişimi yok. Kanalizasyon yaşam alanlarının ortasından geçiyor. Çok küçük odalarda 6-7 kişi bebekler çocuklar hep bir aradalar. Mesela bugün hiç yemek yememişler. Yalnızca ekmek ve su ile beslendiklerinden bahsettiler. Çalışabilenlerin hemen hemen hepsi tarladaydı. Çocuklarını bırakacakları hiç kimse yok. Küçük bebekleri evde bırakıp tarlada çalışmaya gitmişler. Günde yaklaşık 40 lira kazanıyorlar. Kaldıkları metruk yerlere ayda 400 ila bin lira kira veriyorlar. Yalnızca bir kısmının elektriği var” dedi.

ZATÜRRE TEŞHİSİYLE HASTANEYE YATIRILDI

Tarama esnasında zatürre teşhisi konan mülteci bir bebek gönüllüler tarafından acil olarak Torbalı Devlet Hastanesine kaldırıldı. “Belki bugün o bebeğe müdahale etmeseydik o bebeğin de vefat haberini duyacaktık” diyen Terzi, “Muayeneler sırasında pek çok hasta tespit ettik. Hatta bir zatürre bebek daha vardı, acil olarak Torbalı Devlet Hastanesine götürdük. Eşlik eden doktor arkadaşımız çocuğun zatürre teşhisiyle yatırıldığını söyledi. Belki bugün o bebeğe müdahale etmeseydik o bebeğin de vefat haberini duyacaktık. Bir başka ateşi yüksek olan ishal bebek vardı. Onu da hastaneye götürmek istedik ama anne-baba tarlada olduğu için onu götüremedik. Aklımız onda kalacak. Bebek hayatta kalabilecek mi diye... Yetkililere haber verdik, jandarma komutanını aradık. Buradaki dayıbaşı ile görüşmeye çalıştık. Daha uygun bir yerleşim yeri bulabilir miyiz diye. Bugünkü gözlemlerimizi rapor haline getirip kaymakamlığa ve belediyeye sunacağız. Buraya gelmeye ve bu insanlara destek olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

SİZ DE ELİNİZİ UZATIN

Halkların Köprüsü Derneği üyesi Mehmet Kaçmaz ise, ilçede yüzlerce ailenin benzer koşullarda yaşadığı bilgisini vererek, dernek olarak birçok kez bölgede sağlık ve saha taraması yaptıklarını ve taramanın raporlarını ilgili kurumlara sunduklarını belirtti. Buna rağmen yetkililerin bu sorunlar karşısında duyarsız kaldığını ifade eden Kaçmaz “Başka gidecekleri yerleri olmayan mülteciler buralarda çalışmak ve yaşamak zorunda. Ailelerin acilen soba, odun, kömür ihtiyacı bulunuyor. Gerekli önlemler alınmazsa bu ölümlerin devamı gelebilir. Çadırların durumları daha da kötü. Sadece ölüm değil, soğuğa bağlı ağır hastalıklar da yaşanıyor ve bu insanlar sağlığa bile ulaşmakta güçlük çekiyor. Biz devleti bir kez daha harekete geçmeye ve bu savaş mağduru insanların sorunları ile ilgilenmeye çağırıyoruz" dedi.

Haber Merkezi