- Gündem
- 21.05.2025 16:46
Kızılay yetkililerinin kendisine telefonla ulaşarak ‘hem bir çay içmek’ hem de bağışta bulunabilmesi için kan merkezine davet ettiği görme engelli Yusuf Ak, “Mesele benim kan vermem değil… Çay içmeyelim, hiçbir engellinin bir daha bu ayrımcılığı yaşamaması için mevzuatı uygulayın” dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Yusuf Ak, görme engelli bir birey. İzmir’de tek başına yaşıyor. Kamuoyu onu, geçtiğimiz günlerde yaşadığı hak ihlali ile tanıdı. Hayata tutunmak için ilik nakli olmayı bekleyen 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı için kan örneği vermek üzere Konak’ta bulunan Kızılay’a ait kan bağışı aracına gitmişti. Ancak araçtaki görevli tarafından kendisine ailesinden birisinin şahitlik yapması gerektiği, aksi takdirde kan veremeyeceği söylenmişti. Mevzuatta görme engellilerin şahit göstermeden kan veremeyeceğine dair bir hüküm olmamasına rağmen böyle bir hak ihlali yaşayan Yusuf Ak, İzmir Barosu’na başvurarak destek istemişti. Olayın basına yansımasının ardından Kızılay yetkilileri, Yusuf Ak’a telefonla ulaştı ve ‘hem bir çay içmek’ hem de bağışta bulunabilmesi için kan merkezine davet etti. “Mesele benim kan vermem değil… Çay içmeyelim, hiçbir engellinin bir daha bu ayrımcılığı yaşamaması için mevzuatı uygulayın” diyerek daveti geri çeviren Yusuf Ak, yetkililerden mevzuatın tüm merkezlerde uygulanmasını ve hiçbir engellinin bir daha böyle bir kısıtlama yaşamamasını istedi.
BİR DAHA YAŞANMASIN
Yaşanan olayın ardından Kızılay yetkililerinin kendisine ulaşarak bağışta bulunmak için merkeze davet ettiğini anlatan Yusuf Ak, “Kan bağışı için Konak’ta bulunan bağış aracına gittiğimde yanımda şahit getirmem gerektiğini aksi takdirde bağışta bulunamayacağımı söylediler. 18 yaşından büyük olduğumu, yalnız yaşadığımı ve ailemin Adana’da yaşadığını söyledim. ‘O zaman yapacak bir şey yok’ dediler. Ben de ‘Öykü’nün başına bir şey gelirse bundan siz sorumlusunuz’ diyerek oradan ayrıldım. Aradan birkaç gün geçti ve Kızılay yetkilileri telefonla bana ulaştı. Beni kan merkezine davet ettiler, bağışta bulunmam ve bir çaylarını içmem için. Kendilerine davet için teşekkür etti fakat kabul edemeyeceğimi belirttim. Çünkü mesele benim kan vermem değil; eğer böyle bir mevzuat varsa bunun tüm Kızılay kan merkezlerinde uygulanması gerekiyor. Hiçbir engellinin bu ayrımcılığı yaşamaması gerekiyor. Ben de herkes gibi kendi belirleyeceğim bir gün ve saatte istediğim bir kan merkezinde kan vermek istiyorum dedim. Görme engeliler şahit olmadan da bağışta bulunabiliyor mevzuatta. Bunun her yerde uygulanmasını istiyorum. Bu olayın ardından İzmir Barosu ve Halkların Köprüsü Derneği bana destek oldu. Yanımda oldukları için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.