Sayfa Yükleniyor...
Kemeraltı Çarşısı’nı ziyaret ederek, oradaki eski bir hanı fotoğraflamak isteyen akademisyen, eli sopalı çığırtkanlar tarafından şiddete maruz kaldı. Çarşı, ahilik kültürünü yok eden çığırtkanlarıyla yine bir kırılma noktasında
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmir tarihine emeği geçen, sanat tarihçisi bir akademisyenin, Kemeraltı Çarşısı’nda tarihi bir hanın fotoğrafını çekerken eli sopalı adamlar tarafından dışarıya çıkarılarak fotoğraf çekmesi engellenmiş. Yerli ve yabancı gezginlere çarşıda yapılan bu gibi kabalıklar, gün geçtikçe artıyor; özellikle salgın sürecinde durgun günler geçiren çarşı, ‘Kemeraltı’nın meşhur çığırtkanları’ dolayısıyla gelen ziyaretçilerini de kaybediyor. Çay ikram eden esnaftan, eli sopalı çığırtkanlara ev sahipliği yapan Kemeraltı’nın bir an önce toparlanmasını isteyen yerel tarih araştırmacıları, ahilik kültürünün yok edilerek, çığırtkanların çarşıyı mesken eğlediğini ileri sürdü. Sadece kente hizmet veren kişilerin değil, çarşı esnafının da durumdan şikayetçi olduğunu kaydeden Kemeraltı Çarşısı’ndan sorumlu kişiler ise boylu boyunca ortaya serilen pantolon, elbise gibi kıyafetlerin ve onları sergileyen cansız mankenlerin görüntü kirliliğine neden olduğunu belirtiyor.
ÇIĞIRTKANLAR ÇEVRE ESNAFININ DA SORUNU!
Kızlarağası Hanı, Hisar Camii, Şadırvanaltı Camii gibi tarihi yapıların da bulunduğu alanı turistlerin de ziyaret ettiğini söyleyen İzmir’in değerli kent araştırmacıları, çığırtkan sorununa acil çözüm istedi.
Araştırmacılar, çarşının ana girişlerinden olan ve tarihi pek çok değeri içinde barındıran Hisarönü’nün, yıllardır çığırtkan sorununu yaşadığına dikkat çekerek, tüm iyi niyetli çabaların, lokantacı esnafının bu yöntemi kullanmasının önüne geçemediğini söylediler. Yaşanılan bu rahatsızlıklar sadece kent için çabalayanların değil, diğer meslek kollarında faaliyet gösteren çevre esnafının da sorunu. Eski günlerini özlemle arayan yılların esnafı, gelen ziyaretçileri zorla kollarından tutarak mağazaya sokmaya çalışan ‘pantoloncuların’, çarşıyı ziyaret eden kişilere büyük bir rahatsızlık verdiğini söylüyor. Esnafla sürekli iç içe olan kent araştırmacıları, onların sorunlarını bizlere aktararak, zanaata önem veren ve zanaatıyla ön plana çıkan çarşının, 10-15 yıl önceki haline dönmesini istiyor.
KEMERALTINA HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMİYOR
Çarşıyı gözlemleyen kent araştırmacıları, şunları ekledi: “Anafartalar Caddesi boyunca özellikle 863 Sokak ve devamında Mezarlıkbaşı’na kadar yollar askıda ve plastik mankenlerde giysilerle işgal ediliyor. Ayakkabı tezgahları artık yolun ortasına açılıyor. Yanlarında da çığırtkanlar gelip geçeni taciz ediyor. Gün boyu sabah saatlerinde bir kez zabıta görünüyor, mallar çekiliyor, zabıta gider gitmez her şey tekrar yolların ortasına konuluyor. Bunlar yetmez gibi saat 17.30’dan sonra da el arabalı manavlar ile işportacılar çarşıyı işgal ediyor. İnsanlara yürüyecek yer kalmıyor. En önemlisi de açılan tezgahlarda kaçak, korsan, sağlıksız ve kalitesiz her şey satılıyor. Semt pazarlarında bile görünmeyen çirkinlikler oluşuyor. Üzücü olan da çarşıda ‘Bunlar belediye içindeki kişilerin akrabası oldukları için bunlara dokunulmuyor’ diye söylentiler dolaşıyor. İzmir hepimizin şehri fakat Kemeraltı’na hak ettiği değer verilmiyor.”
KADINLAR ŞİKAYETÇİ
Kemeraltı’nda çığırtkanların yarattığı rahatsızlık konusunda konuşan Tarihi Kemeraltı Esnafı Derneği Başkanı Semih Girgin ise “Kemeraltı’nda bizim en büyük sorunumuz bu. Emniyetin yaptığı önlem çalışmaları pek yarar sağlamadı. Suriyeliler ile ilgili yaşanan sorun İzmir’in sorunudur, sosyolojiktir. Çığırtkanlarla ilgili sorun da sosyal bir sorundur. Doğu’ya giden insanların anlattığına göre oradaki esnafın harika olduğunu, kibar olduklarını söylüyorlar ancak o insanların burada niye öyle olduğunu anlamıyoruz. Yani biz bu işin böyle olmayacağı konusunda yanılıyorsak hepimiz çıkalım geçen müşteriyi sokaktan kolundan çekerek dükkanlara sokalım. Bu bizim Kemeraltı’nın en büyük sorunudur. Orada çözüm konusunda oturup konuşmalıyız, tabelalar ile mi ya da orada müşterileri karşılayacak üslup bilen biri ile mi çözülecek bu iş bakacağız. Özellikle bu durumdan Kemeraltı’nı ziyaret eden kadın vatandaşlarımız şikayetçi oluyor” diye konuştu.
KOLLUK KUVVETLERİ ÇARŞIDA YOK
Çığırtkanların esnafın canını sıktığını ve haksız rekabete de yol açtığını dile getiren Kemeraltı Hayat Platformu Sözcüsü Cem Ceylan da “Çığırtkanların agresif tutumlu olmalarının birkaç sebebi var. İlki Türkiye’deki gizli işsizlik. Mesleksiz ve işsiz kalan gençlerin özellikle kötü çevrelerde yetişmiş, kötü alışkanlıkları olan insanların günlük para kazanma yöntemi haline geldi bu çığırtkanlık. Esnaf arasında bu hoş görülen bir durum değil. Aynı zamanda ticari açıdan da bu çığırtkanlık haksız rekabete yol açıyor. Cadde üstündeki kiralarla sokak arasındaki ve pasaj içindeki kiralar aynı değil. Pasaj içinde caddeye göre çok ucuza, 10’da 1 fiyatla dükkan kiralayıp iki tane çığırtkan caddeye bırakıldığında sokaktaki esnafın işini yapıyor ve daha fazla ciro elde ediyor. Bu haksız rekabete neden oluyor. Bu bizim canımızı sıkan bir durum. Çığırtkanlar nedeniyle insanlar çarşıya gelmek istemiyor” cümlelerini kullandı. Çözüm önerisinde bulunan Cem Ceylan, “Bunun çözüm yolları kolay. Çalıştıkları dükkanlar mali açıdan denetlenebilir. O dükkanların maliye kayıtları, ruhsatları var mı bakılabilir. Sokakta satış yapan elemanlarının sigortası var mı bakılabilir. Şikayet konusu olduğunda tacizle satış yapma konusu olduğunda kolluk kuvvetlerin devreye girmesi ve bunu engellemesi gerekir. Nedense orada da bir boşluk var. Kolluk kuvvetinin sürekli çalışma konusu çarşıda yok. Eksik olan kısım da bu aslında” dedi.
Haber Merkezi