- Gündem
- 02.07.2025 00:55
Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında yüzde 85 oranı ile Türkiye’nin en önemli pazarı olan Avrupa Birliği’nden hızlı alarm bildirim sayısı yaklaşık 5 kat artınca ihracatçılar alarma geçti. İhracatçılara önemli uyarılar geldi
KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER
Türkiye’nin tarımdaki önemli ihracat kalemlerinden biri olan çekirdeksiz kuru üzümde Okratoksin-A sorunu yaşanıyor. Dünya çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında ilk sırada bulunan ve son dönemde ABD’nin çekirdeksiz kuru üzüm üretiminden çekilmesi ile üretimde de ilk sırayı eline geçiren Türkiye’de ihracatçılar, okratosin-A konusunda alarma geçti. Çekirdeksiz kuru üzüm üretiminin yaklaşık yüzde 85’ini Avrupa Birliği ülkelerine ihraç eden Türkiye, Avrupa Birliği’nden hızlı alarm bildirim sayısının önemli oranda artması ile Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, ihracatçılara uyarıda bulundu. AB ülkelerine yapılacak olan çekirdeksiz kuru üzüm sevkiyatlarında partilerin hazırlanması aşamasında azami hassasiyet gösterilmesini isteyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, uyarısında “Özellikle Okratoksin-A sınır değerinin (10 ppb) altında olması büyük önem arz etmektedir” ifadelerine yer verildi.
YÜZDE 5 KONTROL SIKLIĞI
Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzümde en büyük pazarı olan Avrupa’da çekirdeksiz kuru üzümde okratoksin-A limiti 10 ppb’dir. Avrupa Birliği’nde bu oranın üzerinde bir okratoksin-A limiti tespit edilmesi halinde geri bildirimde bulunuyor. Avrupa Birliği tarafından 1 Temmuz 2017 tarihinde Türkiye menşeli kuru üzümlerin ithalatında yüzde 5 oranında kontrol sıklığı uygulaması ardından geri bildirim sayısında önemli artış oldu. Avrupa Komisyonu, ithal ettiği ürünlerdeki kontrol sıklığını, ürün ve ülke bazlı olarak alınan hızlı alarm bildirimi sayılarını göz önünde bulundurarak belirliyor. Bildirim sayılarında artış olması halinde kontrol sıklığı koymak veya mevcut sıklığı arttırmak gibi yeni önlemler alırken, bildirim sayılarında düşüş olması halinde ise kontrol sıklığını azaltıyor veya kaldırıyor. Avrupa Komisyonu’nun yeni sezon için bir kontrol sıklığı artışı kararı almadığı bilgisine ulaşılırken, çekirdeksiz kuru üzümde bu yıl da yüzde 5 kontrol sıklığında olacak.
5 KAT ARTIŞ
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nden elde edilen verilere göre AB’nin kuru üzümde hızlı alarm bildirim sayısında 2017-2018 sezonunda önceki sezona göre yaklaşık olarak 5 kat artış yaşandığı görüldü. Türkiye’den ithal edilen çekirdeksiz kuru üzümde Okratoksin-A ile ilgili olarak 2013-2014 sezonunda 2 adet hızlı bildirimde bulunan AB, 2014-2015 sezonunda 1, 2015-2016 sezonunda ise 4 adet hızlı bildirimde bulundu. 2016-2017 sezonunda ise 6 hızlı alarm bildiriminde bulunan AB, 2017-2018 sezonunda ise 5 kat artırarak 29 hızlı alarm bildiriminde bulundu.
İHRACATÇILARA UYARI!
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, çekirdeksiz kuru üzüm konusunda ihracatçılarına okratoksin-A uyarısında bulundu. Çekirdeksiz kuru üzümde yeni ihracat sezonu öncesinde ihracatçılara yönelik yapılan duyuruda, “Bilindiği üzere, Avrupa Birliği (AB) tarafından 1 Temmuz 2017 tarihinde ülkemiz menşeli kuru üzümlerin ithalatında yüzde 5 oranında kontrol sıklığı uygulaması başlamıştır. Avrupa Komisyonu, ithal ettiği ürünlerdeki kontrol sıklığını, ürün ve ülke bazlı olarak alınan hızlı alarm bildirimi sayılarını göz önünde bulundurarak belirlemekte, bildirim sayılarında artış olması halinde kontrol sıklığı koymak veya mevcut sıklığı arttırmak gibi yeni önlemler almakta; bildirim sayılarında düşüş olması halinde ise kontrol sıklığını azaltmakta veya kaldırmaktadır. Bu çerçevede, ülkemizden AB ülkelerine ihraç edilen kuru üzümler için alınan hızlı alarm bildirim sayıları birliğimizce yakından takip edilmekte olup, 2017-18 sezonunda ülkemiz menşeli kuru üzümlerin Okratoksin-A nedeniyle aldıkları hızlı alarm bildirimi sayısında geçmiş yıllara oranla çok büyük artış gerçekleşmiştir” ifadelerine yer verildi.
OKRATOKSİN-A SINIRINA DİKKAT!
Türkiye menşeli çekirdeksiz kuru üzümler için uygulanan yüzde 5 kontrol sıklığının AB tarafından arttırılmaması ve en yakın zamanda kaldırılması için, söz konusu sayının düşmesi gerektiği vurgulanan duyuruda şu ifadeler yer aldı: “Bunun için kuru üzüm ihracatımızda en önemli pazarımız AB ülkelerine yapılacak olan çekirdeksiz kuru üzüm sevkiyatlarında partilerin hazırlanması aşamasında azami hassasiyet gösterilmesi, çekirdeksiz kuru üzüm partilerinin küf, nem ve hasarlı tane gibi kusurlar açısından TS 3411 Çekirdeksiz Kuru Üzüm Standardı’na uygun olmasının yansıra özellikle Okratoksin-A sınır değerinin (10 ppb) altında olması büyük önem arz etmektedir.”
KÜFLÜ ÜZÜMLERDE OKRATOKSİN-A OLUR
Okratoksin-A konusuna açıklık getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Birol Celep, Okratoksin-A’nın küflü üzümlerde bulunduğuna değinerek, “Üzümde okratoksin riski bulunuyor. Sadece bizde değil, herhangi bir ülkeden ithal edilen üründe de bulunabilir. Nem, vb. gibi uygun koşullarda bu toksin oluşabiliyor. Bu toksinin Türk Gıda Kodeksi’nde10 ppb gibi bir limiti var. Avrupa Birliği’nde de aynı limit var. AB’ye girişte yapılan kontrollerde bu limitin üzerinde Okratksin A tesbit edilirse, parti geri gönderilir” dedi.
KONTROL SIKLIĞI ARTTI
Geçtiğimiz yıl temmuz ayından itibaren kontrol sıklığının arttığını belirten Celep, “Geçmiş yıllarda 260 bin, 280 bin tonluk üzümlerde 6-7 tane geri bildirim alınırdı. Yaklaşık bir konteynerı 20 bin tondan düşündüğümüzde 12 bin parti yapar. 12 bin partide 5-6 tane geri bildirim alırdık. Bu sene ise 25 tane geri bildirim aldık. 2017 yıllı Temmuz ayından itibaren Avrupa Birliği’nde kontrol sıklığı uygulaması başladı. Daha önce bir kontrol sıklığı yoktu. Kendi isteklerine göre istedikleri partilere bakarlardı. Yılda 5-6 tane geri bildirim alırdık. Geçen sene temmuz ayından itibaren kontrol sıklığı uygulaması getirildi, yüz konteynerin 5 tanesini kontrol ediyorlar. Kontrol sıklığı uygulaması ile birlikte okratoksin içeren partilerin oranları da yükseldi. 280 bin tonluk üzümün yüzde 85’i Avrupa Birliği ülkelerine gider. Okratoksin geri bildirimi ile ilgili ortadaki durum budur” şeklinde konuştu.
İHRACATA ETKİSİ SINIRLI KALIR
Ortada ‘Yandık, bittik’ gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Birol Celep, mevcut durumun ihracata olumsuz bir etkisi olmayacağını dile getirerek, ““Bizim üreticilerimizde küflenmiş üzüm salkımlarını ayrı olarak seriyor. Onunla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığının ve Ege İhracatçı Birlikleri’nin bölgede önemli çalışmaları var. Aynı zamanda işletmelerde de çalışmalar var. Artık bir lazer değil de 4-5 tane lazer cihazı var. Okratoksinli ürünler olabildiğince tespit edilip ayıklanıyor. Bu ayıklamalardan sonra ürünler ihracata hazır hale getiriliyor ve ihraç ediliyor. Bu sezon bir kontrol sıklığı artışı kararı almadılar. Bu yılda yüzde 5 kontrol sıklığında olacak. İhracatta bir değişiklik olmaz. Çünkü herkes özenli davranmaya çalışıyor” diye konuştu.
OKRATOKSİN-A NEDİR?
Kuru meyve, tahıl, kahve çekirdeği, fındık, kakao, bakliyat, bira, şarap, baharat gibi ürünlerde bulunabilen bir mikotoksin. Uzmanlara göre bilinen 400’den fazla mikotoksin arasında aflatoksinler ve Okratoksin-A insan sağlığı açısından en tehlikeli olanlarıdır. Yetersiz kurutma ve uygun olmayan depolama koşulları, kurutulmuş meyvelerde aflatoksin ve Okratoksin-A oluşumuna neden olabilmektedir.
KURU ÜZÜMLERDE OKRATOKSİN – A ÖNLEMİ
Kaliteli kuru üzüm elde edebilmek için olduğu kadar, “Okratoksin-A” oluşumunun önlenmesi için de iyi tarım uygulamaları esastır. Bağda üretimden itibaren Okratoksin-A’nın oluşumuna fırsat vermemek en önemli çözümdür. Bağ topraklarında bulunan bu küfler üzüm tanesinde yerleşip gelişebilmesi için tanenin üzerinde delik veya çatlak şeklinde açık yara yerlerine ihtiyaç duyar. Bu nedenle tanenin delinmesi ve çatlamasını en aza indirecek, Okratoksin-A oluşma riskini azaltacak yetiştiricilik uygulamaları benimsenmelidir. Kuru üzümler, serin ve kuru ortamlarda depolanmalıdır. Kuru üzümler, plastik kasa veya küçük çuvallar içinde depolanmalı, çuvallar yer veya duvar ile temas etmemeli, çuvalda 5 sıradan fazla üst üste istifleme yapılmamalı. Depolama yerinin sıcaklığı 5-10 °C ve yüzde 65 nem koşullarını içermelidir. Depoda bulunan kuru üzümler kesinlikle ıslatılmamalıdır. Nem içeriği düşürülerek veya kontrollü depolama sıcaklığı ve kontrollü atmosfer ile mikotoksijenik küf gelişimi ve mikotoksin sentezi önlenebilmektedir.