‘Çerez parası’ anılarda mı kaldı? 

Vatandaşın ‘Türkiye’de çerez parası anılarda kaldı’ söyleminde haklı olduğunu söyleyen Gönen, “Bilinçsiz ithalatla ülkemize giren ürünler pahalılığın ana sebebi. Vatandaşımızın bilinçli hareket etmesi büyük önem arz ediyor” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 10.07.2019 07:44
  • Güncelleme Tarihi : 10.07.2019 07:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
‘Çerez parası’ anılarda mı kaldı?  haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Türkiye’de en çok tüketilen ürün olan kuru yemiş ve kuru kahve fiyatlarının arttığından şikayetçi olan vatandaş, eskisi gibi gönül rahatlığıyla kuru yemişi ve Türk kahvesini tüketmediklerini söylüyor. Vatandaş, ayrıca ucuzluk anlamı için kullanılan ‘Çerez Parası’ tabirinin de geçmişte kaldığını vurguluyor. Vatandaşın fiyatların yüksek olmasından yakınmasını değerlendiren İzmir Kuru Kahveciler Kuru Yemişçiler ve Baharatçılar Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gönen ise Vatandaşın çerez parası anılarda kaldı söyleminde haklı olduğunu bildirdi. Bilinçsiz tüketimden de şikayetçi olan Gönen, vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’de kahve üretiminin neden yapılmadığına bir türlü anlam veremediğini söyleyen Gönen, kuru kahve, kuru yemiş ve baharattaki pahalılığın ülkeye ithalat ile geldiğini belirtti. 



VATANDAŞ HAKLI
Kurun yemiş, kuru kahve ve baharat fiyatlarının artmasının en büyük nedeninin bilinçsiz ithalat ve bilinçsiz tüketim olduğunun altını çizen Gönen, Gönen, “Çerez parası anılarda kaldı diyen vatandaş çok doğru demiş. Bu lafın altına ben de imzamı atıyorum. Biz bunu defalarca söyledik. Kuru yemiş, kuru kahve ve baharat. Bu üç meslek grubunun başkanı olarak ben birkaç yıldan beri Türkiye’de kalitesiz malların satılmış olduğu yerlerden vatandaşımızın kuru yemişini, baharatını ve kuru kahvesini almamasını yüzlerce kez deklare ettim. Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi olduğu için serbest piyasa ekonomisinde de vatandaşın cebi yandığı için ne yazık ki bunun kalitesiz mallar olduğunu halkımıza anlatmak söz konusu olamıyor. Bu ürünlerin vatandaşın cebini yakmasının nedeni de budur” diye konuştu.



HAKSIZ REKABET VAR
Neredeyse fındığın bile ithalatının yapılacağının dile getiren Gönen, özellikle Suriye ve Irak gibi orta doğu ülkelerinden getirilen kalitesiz malların haksız rekabete yol açtığını savundu. İthal edilen ürünlerin pahalıya satıldığını dile getiren Gönen, “Netice olarak Suriye, Irak ve diğer bazı bölgelerden getirilen mallar ve kalite olaraktan Türkiye’de yetişen kuru yemiş tarımının yapılmaması sonucu sıkıntılar yaşıyoruz. Cevizin, çekirdeğin neredeyse fındığın bile ithalatı yapılıyor. Yapılan bu ithalatlar beraberinde pahalılığı getiriyor. Doğal olarak vatandaş da ucuz ürüne ulaşamıyor” dedi.
Kuru kahveye ayrı bir parantez açan Gönen, Türk kahvesi ile ünü dünyaya yayılan Türkiye’nin neden kuru kahve ekimini denemediğini? Sordu. Gönen, “Ben de deden kalmış eski bir tahmis olarak Burdur, Antalya ve Güney’deki sıcak iklime uygun olan yerlerde Türk Kahvesi kültürüne sahip olduğumuz pişirme ve kavurma tekniğimizi neden ekip de yetiştirmeyi düşünmüyoruz. Bu konu çok önem arz ediyor. Bununla ilgili başta devlet büyüklerimiz olmak üzere sektör paydaşları ve duayenlerimizin bu konuyla ilgili çalışma başlatmalarını isterim. Öte yandan şu anda Türkiye genelinde eski tahmis olarak adlandırmış olduğumuz insanlardan çok az kaldı. Kahve üreten tahmis ustası yetişmiyor. Bu işi yapmak isteyen insanlarımızın; usta yetişmediği ve makinalaşma olduğu için dipten bizim gibi insanlardan kurs alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.  
ÜLKEMİZDE ÜRETİMİ YAPILSIN
Türk Kahvesi’nin yapımında kullanıla kuru kahvenin, Türkiye’de üretilen bir ürün olmadığını hatırlatan Gönen, “Kuru kahveyi; Brezilya, Etiyopya, Kosta Rika gibi Güney Amerika ülkelerinden alıyoruz. Uzun yıllardan bu yana Türk Kahvesi kültürünü tahmis olarak adlandırmış olduğumuz dedelerimiz dünyaya çok güzel tanıtmışlar. Bu yüzden de adı da Türk Kahvesi olarak kalmış. Bugün ne yazık ki vatandaşlarımızın çoğu kuru kahvenin Türkiye’de üretildiğini zannediyor ama maalesef kuru kahve ülkemizde üretilmiyor. Bizim topraklarımıza uygun olmadığı söylenen dünyaya ikinci en büyük yatırım aracı olan kahvenin Türkiye’de neden ekimi için start verilmiyor bunu anlamış değilim. Çünkü bu konuyla ilgili yıllardır ses vermeme rağmen hiçbir yerden hiçbir şekilde karşılık bulamadım. Kimyanın atomun üretildiği dünyada biz Türkiye’de neden kahve yetiştiremeyiz? Çocukluğumdan beri kahvenin Türkiye’de yetiştirilmesini istiyorum. Ekilmesi için de 50 yıldır bu konuyu dile getiriyorum ancak dediğim gibi bir sonuç alamıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
ADALET OLSUN İSTİYORUZ
“Kuru yemişle ilgili ise pazar yerlerimizde ve merdiven altlarında üretilen kalitesiz üç mamul malı halkımıza duyarlı bir şekilde alışverişlerini yapsın diye yıllardır uyarıyorum” diyen Gönen, “Bu şu demek değil ki herkes pahalı satsın ki para kazanalım. Bizim böyle bir düşüncemiz dahi olamaz. Biz istiyoruz ki satışlar kalitesine göre adaletli bir şekilde olsun. Halkımız bu pahalılığı biraz da kendi kendine yapıyor. O yüzden halkımızı bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Öte yandan zaten Türkiye kuru yemiş, kuru kahve ve baharatta hijyenik ve paketlemek anlamında büyük bir mesafe kat etti. Artık bu üç gıda maddesi Türkiye’de bazı yerler haricinde paketlenmesiyle, ambalajıyla, hijyeniyle dünyada sayılı bir vaziyette geldi. Halkımızın bunun farkında ve bilinçli tüketici olması gerekiyor. 15 TL’ye satılan cevizle 50 TL’ye satılan ceviz bir olur mu?” diye konuştu.
TEŞVİK ŞART
Gönen, “Türkiye’de bu ürünlerimizi ekmek için büyük bir teşvike ihtiyaç var. Bizim ülkemiz eskiden kuru yemiş cennetiydi. Nüfus kalabalıklaşınca dünyadan ithal etmeye başladık. İthal yapılsın da ama akıllı ithalat yapılsın. İthalatçılarımıza buradan bir duyuru yapmak istiyorum; ürünleri birazcık kavunu koklar gibi pazarlık ederek alın ki iç piyasada fiyatları halka da kendinize de ucuz yansısın” sözlerini kullandı.