Çeşme’de su tehdidi

İzmir’in gözde tatil beldelerinden Çeşme’deki Kutlu Aktaş Barajı’nın dibi gözüktüğünü belirten Ekinoks Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş, ilçedeki tatlı su kaynaklarının hızla tüketildiğini belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 10.08.2018 07:33
  • Güncelleme Tarihi : 10.08.2018 07:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çeşme’de su tehdidi haberinin görseli

Ülkemizin en önemli tatil yerlerinden bir tanesi olarak bilinen Çeşme’de son dönemde kuraklık sorunu baş gösteriyor. İlçenin içme suyu ihtiyacını karşılayan Kutlu Aktaş Barajı’nın dibinin görünmesi, geçtiğimiz günlerde yetkilileri harekete geçirmiş, birçok evin su ihtiyacı deniz suyu ile sağlandığı iddia edilmişti. Çeşme’de bulunan Kutlu Aktaş Barajı’nın, ilçenin tatlı su ihtiyacını karşılamak için oldukça yetersiz kaldığını vurgulayan Ekinoks İzmir Kültür ve Çevre Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş ise, su kaynaklarının bilinçsizce kullanıldığını ifade etti. Önümüzdeki günlerde Kurban Bayramı münasebetiyle ilçeye 1 milyondan fazla insanın geleceğini belirten Başak Yasemin Kumaş, su sorunun önüne geçilmesi için bir an önce gerekli önlemlerin alınması gerektiğini söyleyerek, “Su sorunu yaratan önemli etkenlerden bir tanesi de yazlık evlerin havuzlarına doldurulan sular olduğunu düşünüyoruz. Yeterince yazlık evimiz var fakat hala yenileri yapılmaya devam ediyor” dedi.



BARAJ SU KAYBEDİYOR!
Kutlu Aktaş Barajı’nın Çeşme’nin içme suyu ihtiyacını tek başına karşılamakta yetersiz kaldığını söyleyen Başak Yasemin Kumaş, “Bizim barajımızın özelliği herhangi bir akarsu ile beslenen bir baraj olmaması. Havzasına düşen yağış ile beslenen bir barajımız var. Gördüğünüz alan itibariyle burası komple Kutlu Aktaş Barajı. Adına eski İzmir Valisi Kutlu Aktaş’ın ismi verildi. Burası etrafına düşen yağmur sularının toplandığı bir alan olarak yapılmış. Herhangi bir dere akarsuyu ile beslenmediği için yağış yağdığı sürece dolan, yağış yağmadığı sürece - hele böyle yüksek sıcaklıklarda, buharlaşmanın da etkisiyle korkunç derecede su kaybeden bir barajımız var” ifadelerini kullandı.
ÇÖPLÜK VE MOLOZLAR
Çeşme’deki Kutlu Aktaş Barajı’nın etrafının kirletildiğini ifade eden Başak Yasemin Kumaş, barajın yeterince korunmadığına dikkat çekti. Kumaş, “Barajlarda koruma alanları üç bölgede, birinci derece, ikinci derece ve üçüncü bölge diye ayrılır. Gördüğünüz gibi esasında biz çöplük ve molozlukların üzerinde duruyoruz. Yağmur suları bunları alıp direkt barajın içerisine götürüyor. Buraların korunması için bir çalışma başlatılmasını istiyoruz. Mesela yol kenarlarında işletmeler olabilir. Bu işletmelere yaz-kış 24 saat açık olması taahhüdüyle yer tahsis edilebilir ki bu alanlar meskûn mahal dışında kaldığı için gözden ırak ve kolayca çöpü atıp kaçabildiği için alanlar olarak korumasız kalmasın. Burada seyir terasları oluşturulabilir, çay bahçeleri ve kahvaltı alanları kurulabilir… Ama bunlara 24 saat açık olma zaruriyeti getirilmeli. Böylelikle bölgede hem bir istihdam sağlanır hem de turizm canlanır ve yine böylelikle bu alandaki kanunsuz, kaçak dökümlerin bir nebze olsun önüne geçilmesi sağlanır diye bir öngörümüz var” şeklinde konuştu.



VATANDAŞTAN ŞİKAYET
Çeşme’ye baraj suyunun yeterli olmadığını ve suların sürekli kesildiğini de belirten Başak Yasemin Kumaş, vatandaşların da bu durumdan oldukça şikayetçi olduğunu aktardı. Kumaş, “Şu an çok fazla sayıda su kesintisi ile ilgili şikayet var. Ve artı akan su ile ilgili de şikayet var. Bu baraj yapılmadan önce Çeşme’ye deniz suyu verilirdi, şebekelerden, musluklardan tuzlu su akardı. Şimdi bu su yetmediği için aynı durumun tekrar yaşandığı söyleniyor. Çeşme’nin her yerinde, çeşmelerden tuzlu, deniz suyu veriliyor. Çeşme’de şöyle bir durum var. Normal kış nüfusu 48 bin civarında, yazın ise 1 milyon 200 binden fazla. Bir o kadar da yazlık konut düşünün. Çekirdek aileden hesapladığınız zaman 3 milyon 600 ediyor. Normal şebekenin, normal yolların, normal kanalizasyonun 48 bin kişiye göre planlandığı bir yerde 3 milyon insanın olması ne demek. Bunların hepsi yüzme havuzlu, bahçeli, bahçesi peyzajlı villalar. Bunlar bahçelerini sulamak isteyecekler, yüzme havuzlarını doldurmak isteyecekler. Mevcut sistemin hiçbiri yani alt yapısal hiçbir yatırım şu an ki mevcut yazlık konut sayısına ve onunla ivmelenen popülasyona yetmemektedir” dedi.
ARITMA TESİSLERİ ÇOĞALMALI
Ekinoks Derneği olarak, Çeşme’de arıtma tesislerinin çoğaltılması gerektiğini ve deniz suyunun arıtılarak kullanıma sunulması gerektiğini ifade eden Başak Yasemin Kumaş, “Bir arıtma tesisimiz var. 2013-2014 senelerinde tamamlandı. Kanalizasyon şebekesinin sadece yüzde 20’sine hitap eden bir arıtma tesisi bu. Biz yetkililerden şunu talep ediyoruz; dünyadaki tatlı su rezervleri giderek azalıyor ve tatlı su kadar kıymetli hiçbir değer yok. Yetkililerin deniz suyunu tatlı suya çevirmeyi planladıkları konuşuluyor. Ancak diğer ülkelerde yapıldığı gibi kanalizasyon suları, arıtma tesisinden çıktığında, ikincil kullanıma uygun hale kadar dönüştürülebilir. Bu sular şebekeye geri verilip, parklar bahçeler, havuzlarda kullanılabilir. Bir an evvel bu sistemin altyapısal olarak istihdam edilmesini ve Çeşme’de hiçbir metreküp tatlı suyun, boşa gitmemesini umuyoruz.
Bunu yapan şehirler var. Bu sistemi hayata geçirmiş birçok gelişmiş ülkeler ve şehirler mevcut. Örnek olarak sizlere Dubai’yi verebilirim. Dubai 40 yaşında bir yerdir. Koca bir destinasyon, koca gökdelenler ve çölün ortasında bir vaha yaratılmasının sebebi deniz suyunu tatlı suya çevirebilen makinelerin konumlandırılmış olması ve alanı yeşillendirmek için inanılmaz bir gayret gösterilmesi. Bu şekilde Dubai diye bir marka yaratılmıştır. Biz Çeşme’de, tatlı su rezervi çok kısıtlı olan bir bölgedeyiz. Bizim için tatlı su çok hayati bir konu. Bu kadar konut yapılırken bu aşama düşünülmeliydi. En azından hata üzerine hata ile gitmemek gerek. Şu an da Germiyan ve Ildır’da yer altı su kuyularından su çekilerek şebeke takviye edilmeye çalışılıyor. Yetmiyor deniz suyu konuluyor. Bu ne zamana kadar devam edecek? Bizde bir nehir yok bir akarsu yok, Gediz Nehri yok, Menderes yok. Çeşme hakikaten bir ada konseptinde. Bizim asıl yer altında turizm kozumuz termal suyumuz. Fakat buda hayata geçmeyen başka bir değer” diye konuştu.
TATLI SUYU KORUMALIYIZ
Son olarak Çeşme’nin su sorununu ivedilikle gündeme almaları için yetkilileri göreve davet ettiklerini söyleyen Başak Yasemin Kumaş, “Deniz suyunu şebekeden verdiklerine göre ve tuzlu sudan da rahatsız olmadıkları sürece bir susuzluk çekeceklerini düşünmüyorum. Bizim burada sıkıntımız tatlı su. Evet, kurban bayramı iç turizm hareketini canlandırıyor, oteller yüzde 90-95 oranında dolu. Çok sayıda insanın Çeşme’ye geleceği de malum ama bizim asıl sorunumuz 1 milyon 200 bini aşmış yazlık ve bunların bahçeleri ile havuzları. Bir yeri marka ve değer haline getirmeyi hedefliyorsanız belli bir takım, olmazsa olmaz şartlar ve standartları yüksek tutmanız lazım. Temiz hava, su bunların başında gelir. Bunlar lüks bile değil, hayati konulardır. Bu konuların üzerine de ciddi bir planlama yapılıp, gündeme alınmalı. Yer altı suları nereye kadar üstesinden gelecek? Onlar da bir gün tükenecek. Aynı zamanda ziraat yapan insanlar var. Bu insanlar nereden su bulacak? Yeterince yazlık evimiz var. Daha fazlası da yapılmaya devam diyor. Bu sorunlarla yüzleşerek artık bir ‘dur’ demeliyiz” ifadelerini kullandı.