Cevdet Yılmaz’dan 15 Temmuz değerlendirmesi: Terörsüz ve FETÖ’süz Türkiye için kararlılık
Cevdet Yılmaz, 15 Temmuz sonrası terörle mücadelede gelinen noktayı anlattı. “FETÖ’süz, terörsüz Türkiye” için verilen kararlı mücadele ve yeni anayasa vurgusu öne çıktı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "FETÖ'nün olduğu bir ortamda bugün terörsüz Türkiye'den bahsedebilir miydik acaba? Bugün 'terörsüz Türkiye' diyebiliyorsak ve bu yönde adımlar atılıyorsa işte bu 15 Temmuz sonrası yaşadıklarımızın bir sonucu. 15 Temmuz gecesi sokaklarda halkın oluşturduğu Cumhur İttifakı bugün ülkemizde çok farklı birtakım çabalar içindir. Kalıcı bir şekilde terörü ülkemizin gündeminden çıkarmaya çalışıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İletişim Başkanlığınca düzenlenen '15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek' panelinde konuştu. Yılmaz, "15 Temmuz'un arka planına mutlaka daha derinlemesine bakmamız lazım. O gece yaşananları elbette hatırlayacağız, hafızamızın bir parçasını bu oluşturacak. Çok daha uzun bir tarihi geçmiş de hafızanın bir parçasını oluşturuyor. Burada, 'haşhaşi' kavramı, önemli bir unsur diye düşünüyorum. Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Cumhuriyet'e devam eden bu çizgimizde tarihi bir tecrübemiz var. Bu da hafızamızın bir parçasını oluşturuyor. Aslında bu tarihimizi daha iyi kavrasak, buradaki yaşanmışlıkları, tarihi yaşanmışlıkları daha iyi anlasak inanıyorum ki FETÖ ihanetini de daha iyi bir şekilde anlamlandırabiliriz, daha güçlü bir şekilde analiz edebiliriz" dedi.
'MİLLİ İRADE DÜŞMANLIĞININ GÖSTERGESİ'
Yılmaz, darbelerin milli irade düşmanlığı olduğunu kaydederek, "15 Temmuz gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisimiz bombalandı. Bundan daha ötesi var mı? Bu ülkenin, milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi vatandaşımızın ödediği vergilerle alınan uçaklarla, asker kıyafeti giymiş hainler tarafından bombalandı. Yine aynı gece yine milli iradenin yürütmedeki temsilcisi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalandı. Bu iki mekanın bombalanmasının ben tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Niye bu iki mekan seçildi? Çünkü bunlar milli iradeyi temsil ediyorlardı. Düşman orduları bile meclislere biraz saygı gösterir, o milleti çok rencide etmemek için; ama FETÖ zihniyeti onun da ötesine geçerek Meclisimizi bombaladı, külliyemizi bombaladı. Bu, milli irade düşmanlığının en açık göstergesidir. Demokratik bir ülkede yapılan bir darbe, tabiatı gereği gayrimillidir. Çünkü milli iradeyi hedef alır. Bu da darbelerin dış bağlantılarını işaret eder. Hiçbir darbe, yaşadığımız tarihte tamamen içsel dinamiklerle ifade edilemez, izah edilemez. FETÖ başta olmak üzere çeşitli emperyalist güçlerin, uluslararası güç odaklarının, istihbarat kuruluşlarının aracı haline dönüşmüş odakların milli iradeye karşı kalkışmalarıdır bunlar. Ve bunu hiçbir zaman unutmamalıyız, çok iyi analiz etmeliyiz" diye konuştu.

'DÜNYA, DİRENİŞİ GÖRMEMEZLİKTEN GELMİŞTİR'
Yılmaz, 15 Temmuz gecesi dünya medyasının üstüne düşeni yapmadığını söyleyerek, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ve bu eylemden sonra birçok FETÖ'cü gözaltına alındı, tutuklandı ve yargılandı. Adalet, yaptığınız suçun karşılığını görmek demektir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak adaleti tecelli ettirmiştir, ettirmeye de devam etmektedir. Çünkü FETÖ maalesef hala gündemimizde, içeride, dışarıda. Biz tabii sadece içeride değil, dışarıda da adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Ama maalesef demokratik dünya 15 Temmuz gecesi ve sonrası kendisine yakışanı yapamamıştır, yapmamıştır. Bir başka ülkede bir halk sokağa çıkıp bu direnişi gösterse herhalde tüm dünyada demokrasi kitaplarında örnek olarak anlatılırdı. Ama 15 Temmuz gecesi maalesef demokratik dediğimiz dünya, Türkiye'deki bu eşsiz direnişi görmemezlikten gelmiştir. Uzun süre buna böyle bir tavırla yaklaşmıştır. Bu da onların ayıbı" ifadelerini kullandı.
'TERÖRSÜZ TÜRKİYE DİYORUZ'
Şehitlerin emaneti olan vatana, demokrasiye, hukuk düzenine sahip çıkıp Türkiye'yi daha ileriye taşıdıklarını söyleyen Yılmaz, "Terörsüz bir Türkiye diyoruz. Geleceğimizi çok daha güçlü, sağlam zeminlerde oluşturmalıyız. Ve FETÖ'süz bir Türkiye bu anlamda çok kıymetli. FETÖ'nün olduğu bir ortamda bugün terörsüz Türkiye'den bahsedebilir miydik acaba? Bugün 'terörsüz Türkiye' diyebiliyorsak ve bu yönde adımlar atılıyorsa işte bu 15 Temmuz sonrası yaşadıklarımızın bir sonucu. 15 Temmuz gecesi sokaklarda halkın oluşturduğu Cumhur İttifakı bugün ülkemizde çok farklı birtakım çabalar içindir. Kalıcı bir şekilde terörü ülkemizin gündeminden çıkarmaya çalışıyoruz. Yıllar yılı ülkemize pranga olmuş terörü ülkemizin gündeminden çıkarıp kaynaklarımızı, enerjimizi refah için, kalkınma için daha güçlü, büyük bir Türkiye için harcayalım diyoruz. Geçmişte de bu yönde çabalar sarf edildi ve sabote edildiler işte orada FETÖ'nün rolünü de çok iyi anlamamız, araştırmamız gerekiyor. Çeşitli çevrelerin provokasyonlara, dezenformasyonlara karşı çok dikkatli olmamız lazım" dedi.
'HALKIN KENDİ ANAYASASINI YAPMASI ÇOK ÖNEMLİ'
Yılmaz, milli iradeyi güçlendirdiklerini kaydederek, "Bireyin iradesini güçlendirdiğimiz gibi milli iradeyi güçlendirdik. Bu kapsamda da yeni anayasa tartışmalarının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Artık Türkiye darbe sonrası dönemlerde yapılmış dış birtakım odakların perspektifiyle eklemlenmiş anayasalardan kurtulmak durumundadır. Halkın kendi anayasasını yapması, milletin kendi anayasasını yapması çok çok önemli. Anayasada daha geniş bir toplumsal mutabakat gerekir. Olabilecek en geniş toplumsal mutabakatla yeni bir anayasanın şekillendirilmesi, sivil, özgürlükçü, kapsayıcı, kurumları daha sade bir şekilde ifade eden, kurumlar arasında ilişkileri çok daha sağlıklı bir şekilde tarif eden, devletin işleyişini kolaylaştıran bir anayasaya ihtiyacı var. Önümüzdeki dönemde iktidarıyla, muhalefetiyle bu konuda da çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Demokratik standartlarımızı yükseltmek durumundayız. Daha iyi noktalara getirmek durumundayız. Yeni anayasa ve onunla bağlantılı diğer çalışmalarda inanıyorum ki Türkiye'de gelecekte çok daha güçlü bir demokrasi olacak. Milli iradeye hiç kimse saldırmayı aklının ucundan dahi geçiremeyecek. Böyle bir yapıyı hep birlikte kurmak durumundayız" diye konuştu.
DURAN: O GECE YEPYENİ BİR SİYASAL ZİHNİYET DOĞMUŞTUR
İletişim Başkanı Burhanettin Duran ise 15 Temmuz direnişinin toplumsal düzeyde köklü bir dönüşümün miladı olduğunu belirterek, "O gece millet iradesine dayanan yepyeni bir siyasal kültür ve zihniyet doğmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonu işte bu toplumsal bilincin üzerine inşa edilmektedir. Üzerinden 9 yıl geçti ama o gece yaşadıklarımızın hepsi dün gibi aklımızda. Biliyorsunuz hafıza geleceğin teminatı demektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla, ülkemizin her köşesinden milyonlar meydanlara, sokaklara, havalimanlarına akın ettiler. FETÖ ihanet şebekesinin hain darbe girişimini çıplak elleriyle paramparça ettiler. Bizler de o gece, sokaklara dökülenler arasındaydık. Eşimle birlikte, İstanbul'da, Kızıltoprak'tan 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne doğru yürümeye başladık. Önümüze çıkanlar oldu. 'O tarafa gitmeyin, insanları öldürüyorlar' dediler; ama bu ikazlara rağmen, zerre tereddüt etmeden köprüye yürüdük. Tanık olduğumuz şey, büyük bir sivil direniş ruhuydu. Türkiye aşkı, bağımsızlık sevdası görülmeye değerdi. Ben bu kutlu mücadelenin bir ferdi ve sabahında zaferin de şahidi olabildiğim için Rabb'ime şükrediyorum" dedi.
Duran, darbe girişiminin engellenmesinin Türkiye’yi uluslararası sistemde daha etkin, kararlı ve belirleyici bir konuma yükselttiğini ve artık Türkiye'nin uluslararası krizlerin çözümüne etkin katkı sunan, komşularının ve bölgesinin güvenliğine yön veren bir aktör olduğunu, Türkiye'nin uluslararası düzende adil ve insan odaklı bir sistem için mücadele eden öncü bir ülke olduğunu kaydetti.